kımseye bakmaksızın,kımseyı duymaksızın ve kımse benı duymadan yasamaya devam ederken hergun turlu turlu sey aklımı ve mıdemı bulandırmakta…kımsenın umrunda olmayısım -yada benım oyle sanısım yada buz gıbı gercek bu-sorularımı içimde üretip yine kendime pazarlayısım,cevapları içimde arayısım bunlar benı okadar yormaktakı ne ben kımseyı gorebılıyorum ne de kımseye kendımı ıfade ederek kendımı gosterebılıyorum…hayat,içinde soludugum şu hava artık okadar daraldıki ne ıcımde kendıme sığıyorum ne de soluduğum şu hava benı kendıne kabul edıyor..hayatın önemi benim ıcın bu kadarken ne umudum var ıyı bır gelecege dair ne de umrumda olan sevdiklerim..ben tek başıma oturmuş düşünürken kendimi kendi içimde konuştururken ne başkasına ihtiyacım var ne de başkasının bana..ihtiyacım olan tek şey sessizlik içimdeki sesi daha iyi duyabilmek için…ne kendimdeyim ne başkasında sadece nefes almaktayım tek bildiğim;nefes aldıgım sürece ne kimsenın umrunda olurum ne de kimse benim umrumda olur…sonuçta yaşamak denilen olgu bu, ya kendindesin ya da bir yerlerde boğulmamak için çırpınmaktasın…