sedlec kilisesi
1278 yılında bohemia kralı otakar ii, başrahip henry’yi kutsal topraklara gitmek üzere görevlendirir. henry kudüs’ten dönerken beraberinde getirdiği bir miktar toprağı mezarlığın kabristanına serper ve mezarlık zaman içinde kutsallaşmaya başlar. 40 yıl içerisinde farklı ülkelerden de olmak üzere 30 binden fazla kişi buraya defnedilir.
sedlec kilisesi
15. yüzyıla gelindiğinde mezarlığın içine küçük bir kilise inşa edilir ve rivayete göre yarı kör bir rahibin önerisiyle eski mezarlar açılarak kemikler değerlendirilmeye başlar. 18. yüzyılda mezarlıktaki kilise çek barok tarzıyla yeniden şekillendirilirken içerisi de 40 binden fazla kişiye ait kemiklerle yapılmış eserlerle donatılır ve söylendiğine göre 1870 yılında son halini alır. kilise prag‘ın 70km doğusunda kutna hora kasabası civarındadır.fotoğraflar mutlaka incelenmeli.
where human bones become art
yorumlar
Görmek istediğimiz yazılardan. Çok teşekkürler.Bir ara vaktin olursa Malta’da enteresan bir kilise vardı, onu da yazıver 🙂 İçerisini gezerken oturmuş aval aval bakıyoruduk. Rehber, “farkındamısınız yerlerdeki resimlerin” dedi. Meğer hepsi mezarmış. Ünlü şovalyeciklerin mezarları. Keşke vaktim olsada bende bunun gibi bir yazı döşenebilsem.Tekrar teşekkür.
malta’daki kilisenin ismi hatrınızda mı acaba?
Malesef hatırımda değil. Biraz googladım ama yine bir sonuç alamadım. Umarım bilen biri çıkar.
iste bu
Maltada bir muzede bir heykel tarif edeyim size. Bir papaz ayaklariyla Turk bayragini cigniyor, o yuzden o ulkeye gidip onlari kalkindirmasaniz daha iyi olur.
ben, perinçek’e mail atıp durumu bildirdim. heykelin icabına bakılacak 🙂
benbey komiksin 🙂
Bu ve bunun gibi fotoğraflar, tablolar Malta’da bulabilirsin. Ama bunun nedenlerini önce bilmelisin. Öncelikle adamların tarihteki övündükleri nokta; Osmanlı Akdenizi bir Osmanlı Gölü şeklinde soktuğunda tek ayakta kalan ada olmalarıdır. Kendi söylemlerine göre Osmanlı hiçbir zaman bunları ele geçirememiştir. Bu yüzden çok gururlanırlar. Birçok yerde, bu savaşları betimleyen tablo bulmak mümkündür. Ancak, tüm bunlardan bizlerden nefret ediyorlar çıkarımı yapmak çok yanlıştır. Aksine bizleri çok sevmektedirler.Kısa bir anı:Bozdurması kolay olsun diye cebimde Amerikan doları ile gitmiştim Malta’ya. Ufak bir dükkanda incik boncuk aldım. Turistik bir mekan olduğu için (bizim Bodrum’daki dükkanları düşünerek ve dünyanın her yerinde geçtiği için) Amerikan Dolarını çıkardımk uzattım para olarak. Kabul etmedi. Üzerimde birazda Türk parası kalmıştı. “Ama sadece bu var” dedim. “O olur” dedi.TL’nin ülkem dışında geçtiği tek yer herhalde. Belki benim şansıma böyle birşey oldu ama yaşadım işte 🙂
@tiviti, adamlarin boyle birseyden gurur duyoyor olmasi boyle bir heykelin halk ortasinda sergilenmesine hak vermez. O zaman bizimde 15 tane ulkenin bayragini alip bir imamin ayaginda ezilirken betimleyen bir heykel yapmamiz uygun olur.Izmir Yunanlilar’dan kurtulduktan sonra, halk Ataurk’un onune Yunan bayragi sermis ve ustunden gecmesini dilemis, Ataturk’de “Bu bayrak bir ulusun bagimsizligi simgeler, kaldirin yerden” demistir.Simdi gercekten sirf Turk parasini kullanabildin diye boyle bir simgeyi korumani anlayamadim.
pardon ama biz geçen yıla kadar temsili yunan askerlerini denize dökmüyomuyduk törenlerde? Çuvaldız kendimize önce (Atatürk bayrağı kaldırttı yerden ama bazı örümcek kafalılar, her mitingde amerikan ve israil bayrağını önce çiğneyip sonra yakmıyor mu?)
hayret edilecek bir yazı ve yorumlar silsilesi olmuş. adamlar insan kemikleriyle bir (ibadet edilen) mekanı süslemiş (!) biz de burada methiyeler düzüyoruz. insan kalıntısından sanatsal mekanlar inşa etmek ancak Batı’ya nasip olacak bir meziyet (!).Türk Bayrağının ayaklar altına alınması ve verdiğiniz hümanist ve barışçıl tepki de göz yaşartacak cinsten. şimdi Türk gençliğinden emin olduk.redogre öyle bir yorum yapmışsınız ki hatanızı düzeltmek için birkaç matkap ucu kullanmanız gerekecek… Bir Türk Askerinin kameralar önünde çocuk vuran yada taş atan bir kalabalığa helikopterlerle füze atan bir tek, sadece bir tek resmi yada görüntüsü olsaydı Türkiye’yi tefe koyarlardı. Neden honduras’ın, zambiya’nın, tunus’un yada irlanda’nın bayrakları yakıl mıyor?tam savunulacak bir konu bulmuşsunuz. ancak sorunu çok iyi tespit etmişsiniz: masumları örümcek kafalılar savunuyor, zalimleri ise dehalar.
bence kilise çok güzel, gerçi bir çeşit tarikat ibadethanesine benziyor.sanatın sınırı olmadığını daha net gördüm şimdi. bayrak içinse bu tepki çok bence. adamlar bizden korkmuş işte. bize teslim olmamalarıyla övünüyorlar. ayrıca bu çok da güncel bir iş değil gibi geldi.komik sadece.bırakın komplekslerini falan yaşasınlar.
Kiev de tarihi sofya kilisesinin yukarsinda da yikik tasli bir yer var zamaninda tatarlar gelip yakip yikmislar kiliseyi ve simdi Turkler yapti diye anlatir oranin rehbercileri. Rus bir tarihci bana bu taslari gosterip Turkler soyle boyle yapmis deyince “ eve gidince dedeme hesabini sorarim “ demistim sonra durup beraber gulmustuk buna. Maltadaki kilisenin rahip ciraklari her gun tozunu aliyordur o bayragin, gul gibi bakarlar ona. Oralara kadar giden Pragi da gezmistir herhalde Prag nasil diye sorsak bir de?
@ser-hus, bilmem farkindamisin ama Tatarlar Turk soyundan gelir.@redogre, sen bir ulkenin bayraginin ayaklar altinda olmasini, temsili gosterilere es tutuyorsan seninle daha fazla bu konuda konusmayalim.@elfiya, yorumunu son cumleye kadar rahatca anladim fakat su cumleyi anlayamadim biraz daha acarsan sevinirim… “masumlari orumcek kafalilar savunuyor, zalimleri ise dehalar”…
Pardon ama ben iyiki ayaklar altına alıyolar demedim, aynı haltı biz de yapıyoruz dedim. Ne yaparsa yapsın bence bir ülkenin bayrağı yakılıp üstünde tepinilmez.O mitingde bayrak çiğnendimi bunu içinize sindirip, konu bizim bayrağımız olunca ciyaklayacak kadar iki yüzlü olmanıza kızıyorum ben.Biriniz çıkıp o mitingdeki bayrak düşman da olsa bir ulusun şerefidir diyo mu?Elfiya zaten en ufak bir karşı görüşü gelip vatan hainliğine çeviriyor. Evet Nazım Hikmet’in dediği gibi siz vatanseverseniz….
Hem elifya senin söylediğine göre birinin bayrağı yakılıyorsa var birşeyler, bana şimdi güneydoğuda mitingde teröristlerin yaktığı bayrağı mı savunacaksın?Bu arada benim kastetiğim bayrak kırmızı ve üstünde ayyıldız var, israil bayrağı yakılan mitinglerdeki gibi yeşil bayrağın altında yürüyen şerefsizlerle karıştırma beni..
viyana’daki aziz stephan katedrali’nin dışındaki bir heykelde de, viyana kuşatmasında öldürülen bir türk, aziz stephan’ın ayakları altında ezilirken gösteriliyor…(viyana’yı fethedemedik ya hani….)
Amerikalı kıçına giyiyor bayrağını, Malta’lıda çok sahip değildir eminim kendi bayrağına. Rus erkekleri kadınlarını gönderiyorlar Türkiye’ye para kazanmaya, Japonlar bakire kızla evlenmiyorlar. Kültür farkı denen bişey var arkadaşlar.Bilmiyorum Atatürk’ten önce kendi bayrağımıza duyduğumuz saygıyı diğer bayraklara duyuyormuyduk. Yunalı yaptı diye bizimkiler yapmaya kalkınca (demek çok fazla saygılı değilmişiz) Atatürk ders vermiş millete ve dünyaya.Kısacası biz kendi işimize bakalım. Atatürk dememiş ki, ulan ben o yunanlının anasını avradını….Keşke kilise, tarih ve sanat konusunda kalsaydık. Şahsım adına kapattım konuyu!
redogre, kesinlikle vatan hainiliği gibi bir iddiam olmadı. siz bunu anlamı hangi ifadede yakaladınız bilemiyorum. benim niyetim sadece hasasiyetlerin nasıl köreldiğine dikkat çekmekti.diğer konuda hakarete devam ettiğiniz için birşey söylemek istemiyorum.evet tiviti, Türkler Atatürk’ten önce bir hominid yığını idi. hatta evrimimizin son halkasını bile M.Kemal tamamlamıştır. Biz bir hiçtik; bayrak, saygı, millet olmak bize fersah fersah uzaktı. bu biyo-sosyolojik çözümlemeniz bizi gerçeğin çıplak yüzü ile karşı karşıya getirdi. çok teşekkür ederiz.evet konuda kalsak iyi olur. ben yine tekrarlıyorum: insan kemikleriyle süslenmiş bir mekanın bırakın bir sanat değeri taşımayı, sıradan bir mekanın taşıdığı insan haysiyetinden mahrumdur. bir mescid yada cami düşünemiyorum ki insan kalıntılarıyla süslenmiş olsun ve bizler de içinde gönül erince kavuşuyor olalım.
Avrupa kiliselerinin bodrumlarında önce gömülen rahipler, tamamen çürüyüp kemik haline gelince topraktan çıkarılır ve bir tür ranzaya benzeyen taş bölümlere konur. Bu çok eski bir gelenektir. Yoksa sapık bir adamın fantazyası değildir.O masumları savunuyor dedikleriniz Filistinde acı çeken insanları bahane ederek her gösteride yeşil bayrak açıyorlar. Bahane hazır, Türkiye’ye şeriatı getirelim israil’den öcümüzü alırız.Atatürk evrimin son halkasını tamamlayamadığı için millet olmak yerine ümmet olma heveslisi, kadınları ve müslüman olmayanları ikinci sınıf gören, farklı herhangibirşeye tahammülü olmayan insanlar etrafta at koşturuyor.Bu inanışa göre bırakın kemikleri, resim de heykel de sanat değeri taşımıyor.Ama en kötüsü açıkça ben şeriat istiyorum buna inanıyorum, Atatürk’te şeriatı ve arapçayı kaldırarak bizi olmamız gereken ümmetten çıkarmıştır demek yerine lafı dolaştırıp dolaştırıp, geveleyip geveleyip durmanız.Gerçekten inandığınız birşey varsa açıkça söyleyin, ama her şeyi mescide camiye bağlayıp, hümanizme put perestlik muamelesi yapıp, aha işte herşey islam da, gerisi boş laflarınız ile ancak kendinizi kandırırsınız.Sizin nazarınızda barışçıl tepkiler bile göz yaşartır çünkü barış bile sadece müslümanlar içindir. Biraz yüz bulunca insanları bu asırda yaktığınızı unutup bak kaka hristiyanlar insan yakarken biz medeniyetin kralıydık dersiniz.Sözde hoşgörünüz, gücü elegeçirdiğiniz her yerde nefrete, şiddete ve kana dönüşür, sonuçta kafirlerin katli vaciptir, vicdanınız sızlamaz.Biz kimiz diye sorarsan kısaca cevap vereyim, müslümanlığı kendi tekelinde sanan, o nefret ettiğiniz hristiyanlar gibi Allah ile kul arasına şeyhleri, beddiüzzamanları sokan, kendine müslüman deyip kendisi gibi olmayanı hümanist aymazlar diye niteleyen bir grup insan.
28 Şubat 1997 akşamı, yer: xtın! tın! (iki yumuşak fiske redogre’nin kafasına tıklar)uyan redogre, uyan!bu sadece bir kabustu.biz yanındayız.artık güvendesin.4 Temmmuz 2003, yer:Washington, DCtok!tok! (aynı iki yumuşak fiske jonathan’ın kafasında tıklar).uyan jonathan, uyan!bak hediyen, tam 11 çuval.mutlu ol.bağımsızlık günün kutlu olsun.
🙂
Üzgünüm ama benim sizden farkım sadece bana dokunulunca bağırmamam, açık görüşlülükle düşünce özgürlüğünü savunmam (acıklı hümanist redogre).28 şubat herhangi bir bahaneyle bile (en çok kullanılanı yanlıştı ama gerekliydi) savunmam. Amaç aracı meşru kılmaz. Sizin için ise yalan da söylemek dahil (takiyye) her şey mubah.Sizin anlayışınız islam’a laf eden birini, bir ateisti, dininde ısrar eden bir yahudi ve hristiyanı katletmeyi uygun görüyor. Bense insanların istediği herşeye inanabileceğini ve şiddete başvurmadığı sürece her düşünceyi savunabileceğini düşünüyorum.Bu yüzden, düşünce özgürlüğünü iki yüzlü bir şekilde savunmanıza, işiniz bitince hemen bir kenara atıp kendi fikrinden olmayan herkese kin kusacak olmanıza rağmen sizin fikirlerinizi özgürce açıklayabilmenizi istiyorum.Ama siz bizi aptal yerine koymaya kalkıyorsunuz. İmalar, çifte anlamlar, araya sıkıştırılan evrim kelimeleri ile kendinizden gurur duyuyorsunuz sanırım.İlteris bile en azından açıkça ırkçıyım diyor, siz ise bir kilisedeki kemik heykelleri bile bakın camide olmaz böyle birşey diye provoke edebiliyorsunuz.Benim sinirlendiğim islamı herşeyden önde tutan kişiliğiniz değil, imalı, sinsi yorumlarınız.Müslüman olmaktan bu kadar gurur duymanızın ve şükretmenizin sebebi bence şu; o kadar sabit fikirlisiniz ki hristiyan doğsaydınız aynı hırsla müslümanlara saldıracaktınız… Sonuçta cümlelerinizde ki islam ile ilgili kelimeleri çıkartıp yerine hristiyan veya yahudi kavramlarını koyunca o çocuk katili faşist israillilerden bir farkınız kalmıyor.
Mesela bir örnek:
Şimdide bunu ince bir imayla İslama saldıran bir yahudinin, hristiyanın veya kemalistin cümlesine çevirelim.
Aynı jargon, aynı sefil imalar, hoşunuza gitti mi aynı cümle?
cancağazım, yetmez mi?edebileceğiniz tüm hakeretleri ettiniz.söylenebilecek başka hakaret kalmadı zaten.varsa da kalanı özelden gönderin arkadaşları yormayalım.
ben müslümamın Allaha şükür. bu vesileyle kroşe indiren indirene. iyi güzel de benim inancımdan veya yaşayışımdan size ne? istersem direk Allaha ibadet isterim, istersem iletişim zincirine 1 milyon bediüzzaman, şeyh, hocaefendi halkası eklerim. kimi ilgilendirir ki? din diyanet işlerinde gözü olmayıpta ikide bir dini hayat dersi vermeye kalkanlar komik olmaya başladılar.konu nereden çıkıp nereye gelmiş. enteresan. şu sanat olayına 200 sene sonra benzeyecek bir hadiseyi de ben aktarayım. o çiftliğe 200 sene sonra bir kilise yapıp, ona da bir hikaye uydurup sanat eseri diye satmaya başlarlarsa şaşmam.
gördüğüm-okuduğum kadarıyla, redorge kimsenin dinini, inancını eleştirmiyor, aksine inancınızın arkasındayım diyor, ben öyle okudum, yanılıyorsam düzeltsin. inancınızı göze sokmanızı, yazdıklarınızdan diğer inançlara hoşgörü ihtimalinizin çok zayıf olduğunu vurguluyor. ayrıca konuyu da redorge dağıtmamış, zaten kafası dağınık olması muhtemellere bakış açısı önermiş! ben de şöyle söyleyeyim, hiçbir dine mensup değilim ama türbanın yasak olmasına katlanamıyorum, bu yasak hiç hoşuma gitmiyor ama şu tavrınız türbanı nasıl da simge olarak kullandığınızın çok net kanıtı. inancınızın sonuna kadar arkasındayım, siz benim dinsizliğimin ne kadar arkasında durabilir siniz?
isteyenin istediği gibi yaşaması taraftarıyım ve zaten öyle yaşıyorum. islam veya diğer dinleri tanımış, sonra hiçbirine inanmamayı tercih etmiş birisini zorlamanın hiçbir mantığı yok. ateist veya deist veya her ne isim veriyorsanız veya tanımlamak istemiyorsanız, o hayatı yaşamak sizin bileceğiniz iş. kimse kimseyi herhangi bir dine veya inanca veya inançsızlığa girmeye zorlayamaz. benim tarafımdan müsterih olunuz. istediğiniz gibi yaşayınız, tahminim zaten öyle yapıyorsunuzdur.
Effe; Ruslar tarihlerinde Turkler soyle ya da boyle yapti derken Osmanliyi kastederler. Tatarlar Kirim da daginik ve asiret biciminde yasarken kuzeye akinlar duzenliyormus. Bu akinlar sirasinda (onlarin tarihine gore) milleti kirip geciriyormus. Bunlarla Osmanlinin bir alakasi yoktur. Bu yuzden Turkler ve Tatarlar demistim.En son okudugum Ukrayna tarih kitabinda Osmanli hakkinda fethettikleri guney bolgelerinde hastaneler acan fakir insanlari doyuran bir yonetimden bahsediyordu.Okudugumda sasirmistim.Yalniz Tatarlardan hic iyi bahsetmiyorlar. Bunlar kiliselerimizi yakip yikan gavur cocuklari der gibi anlatiyorlar.
redogreye bi alkış
Bu tartışma çok su götürür..
Benim sormak istediğim şu,sanat eseri, materyali insan kemiğinden başka herhangi bir şey olmasa da bir şekilde değinilir, şu ağaçtan şu taştan şu bilmemneden yapıldı diye, bu klisede, yabancı kaynaklarda yazılanlara göre 10000e yakın insan kim olduğu bilinir şekilde buraya defnedilen insanlar,hatta ünlü bir mekan olduğu için kendisi gömülmek isteyenlerden ama topluca bir 30000lik giriş olmuş ki, kime hangi bölgeye ait olduğundan bahsedilmiyor, yalnız savaş sonrası deniyor.Şu bakış açısı da garip geliyor açıkçası, yani şuan filistinde(nazilerin yahudileri, yahudilerin müslümanları gömdüğü), yahut ülkemizde bulunan(kimin kimi gömdüğü belli olmayan)toplu mezarlar o şekilde değilde artistik şekilde toplansaymış, şimdi bu soykırım değil sanat mı olurmuş, bir katliamı gizlemek için güzel bir yöntem, bence yapacaklara tavsiye edilebilir, toplu olarak gömmesin yakmasınlar insanları, düğme boncuk heykel yapsınlar yada klise, havra sinagog , yerse de cami, ama o yemez avrupa insan hakları komisyonunun tepkisini çeker