Başımı döndüren oyuncaklar, Roller Coaster lar… Ülkemizde ortak isminin ne olduğunu bilmediğim büyük trenler işte..
Yurdumuz lunaparklarında, elma kurdu şeklinde dolaşan cılız trenler, diğer ülkelerde devasa, güçlü ve agresif yapılarıyla beni benden alıyorlar. Misal bu biraz duygusal bi yapı ama denemenin bi zararı olmaz diye düşünüyorum. Hatta tam o saatlerde binersen, yanında oturan şaşkın, kırmızı yanaklı bi turiste bile aşık olabilirsin yanlışlıkla.

Bu arada aşık olmanın kimyasını inceleyen bitakım insanlar da, extreme yerlerde(roller coasterlar, korku filmleri, korku tünelleri, ip gibi köprüler..v.s) aşık olmanın çok daha kolay olduğu gibi bi sonuca varmışlar. Konu dışı bi bilgi..
Roller Coasters ile ilgili herşeyin altından ”Six Flags Magic Mountain” kesinkez çıktı. Çıkmamasının kaçınılmaz olduğu şu devasa yapıdan da belli oluyor. Bu bana biraz karınca çiftliklerini hatırlatsa da karıncaların da Roller Coaster’a bindiklerini bilmek güzel bişey..
Türkçe sayfalarda Roller Coaster aradığımda ise, yapımına ilişkin bir bilgi, ya da yakında bizim de dev bi Roller Coaster ımız olucak şeklinde bi bilgi de bulamadım. Amerikalılar üstlerinden çıkarmadıkları gri,şapkalı eşofman üstleriyle R.C’ a koşarken biz hayaliyle yaşıyoruz. Napalım, bizde su parkları moda. Halbuki bi tane hakkını vererek yapılsa, yapılsa.. Bunu yapacak mühendisimiz var mı peki? diye soruyoruz hemen, cevap yok. Zaten bu Roller Coaster hadisesini icad edip, yayan insanların da kazara bi Roller Coaster meslek hastalığına yakalanıp yok olmaları halinde de, bu oyuncaklar milletin elinde madara olur diye düşünüyorum. Bozulduğu için tamir edilemeyen Roller Causter ların raylarını çalanlar, içine ev yapıp yerleşmeye kalkanlar olabilir rahatça. ben şu klasik tarza bile razıyım. Halbuki nalları dikmiş bi tırtıl bile yapabiliyorlar. Ya da kafası karışmış roller coaster..Her birine bi kişilik yaratmışlar adeta. yaşıyor bu Roller Coasterlar uyanın..
Yeni doğmuş bebeğini acemice kucaklamaya çalışan baba R.C mesela. Kafa altından tutmayı bile öğrenmiş..
Newton kütle çekim yasasını bulduğunda, bu kadar ileri gidilebileceğini düşünmemiştir herhalde.
Kim ne derse desin, bize de lazım bunlardan. Sadece yaz mevsimiyle sınırlı kalmamalı hatta, karlı dağlarımıza da kurulmalı. Ama buna binmem. Yer bu adamı..