Başbakanlık merdivenlerinden yukarıya doğru, başbakan genel sekreteri hızlı bir şekilde çıkmaktaydı. Yolu üzerinde hiçkimse yoktu. Çünkü herkes pencerelerden dışarıya doğru bakmaktaydı. Genel sekreter, başbakanın bulunduğu odanın kapısını bir kere vurup, gel sesini beklemeden içeriye girmişti. Başbakan Tâlât Özügüzel, açık olan televizyondan haberleri izlemekteydi. Haberleri sunan bayan spiker dünyanın her tarafında devasa silüetlerin, gökyüzünden insanlara seslendiğini anlatmaktaydı. Genel sekreter hemen söze başlamıştı.-Efendim, küresel güçler mavi ışık projesini hayata geçirdiler. Tüm dünyada, bizdeki gibi görüntüler bütün gökyüzünü kaplamış durumda. Bazı insanlar korku içinde evlerine girerken, bazıları da beklenen kurtarıcı mesih geldi diye meydanlara çıkıp ayinler yapmaktalar. Derhal “Mehdinin kalkanını” harekete geçirmeliyiz.Başbakanın canının sıkkınlığı her helinden belliydi. Göreve geleli bir buçuk yıl olmuştu. Bu bir buçuk yıl içersinde çok çalışmış, ülkesini bu duruma düşürmemek için ne gerekiyorsa yapmıştı. Kendinden önceki başkanların başladığı işi tamamlamış, şimdi de hayata geçirme görevi de ona kalmıştı.-Genel kurmay başkanlığına haber verdiniz mi?-Evet efendim. Sizi kırmızı odada bekliyor.Başbakanın alnındaki çizgiler iyice derinleşmişti. Bu olayın kendi başkanlığı zamanında meydana gelmesi onu çok endişelendiriyordu. Görevini başarıyla yapamama endişesi onu üzüyordu. Bu fikirleri aklından çabucak uzaklaştırdı. Emrinde çalışan pek çok başarılı insan vardı. Onlara ve kendine güveniyordu. Bu işin üstesinden başarıyla geliceğine inanıyordu.-Hemen gidelim. Daha fazla beklemek istemiyorum.Odada bulunanlarla birlikte, kırmızı odaya gitmek için harekete geçti. Onlar odadan çıkarlarken, gökyüzünde ki silüet konuşmaya başlamıştı.-Ben Meryam oğlu İsa yım. Bana itaat edin.Başbakan ın ve yanındakilerin adeta kanları donmuştu. Hemen asansöre binip, başbakanlık binasının altında bulunan kırmızı odaya girdiler. Genel kurmay başkanı Eren Işık Paşa onları bekliyordu.-Başbakanım, vakit kaybetmeden “Mehdinin kalkanını” harekete geçirmeliyiz.Başbakan Özügüzel, Işık paşanın yanına geldi. Ona bilgisayarın başına oturmasını eliyle işaret etti. Kendisi de hemen yanında ki bilgisayara oturdu.-Şifreyi girin paşam.Genel kurmay başkanı Işık paşa hemen bilgisayara mehdi nin kalkanı nı harekete geçirecek şifreyi girmeye başladı. O şifreyi yazma işini bitirince, başbakan elini tarayıcıya koydu. Tarayıcı işini bitirince ekran kırmızı renge büründü. Başbakan mikrofona yaklaştı. “Mehdi nin kalkanını harekete geçir.” emrini sesli olarak verdi. Ekranda büyük harflerle “HATA” yazısı çıktı. Mehdinin kalkanı çalışmamıştı.