pilli’nin yaratıcıları ile görüşmem devam ediyor. ikinci bölümü hafif.org‘un yaratıcısı hasan yalçınkaya ile gerçekleştirdim.pilli’de hangi sıfat ile bulunuyorsunuz?
hy: html/css kalfası, ortak.
pilli’de payınıza düşen işler neler?
hy:pilli’de herkes herşeyi yapıyor aslında. Sadece benim yaptığım bir ay sonu havaleleri var, bir de html/css işleri. Bunun dışında Cem ile birlikte hata avlamak, becerebiliyorsak düzeltmek, yeni fikir pişirmek, altyapıyı gözetlemek, sorun varsa, ki hep oluyor, düzeltmeye çalışmak ve geriye kalan her boş anda ruby on rails öğrenmek ile yükümlüyüm.
pillinetwork okur ve yazarlarını yakın gelecekte neler bekliyor?
hy:Özellikle kazanç raporlarını bir an önce düzeltmek istiyoruz. Bunun dışında konuştuğumuz bir çok şey var. Mesela kullanıcıların bütün sitelerdeki yazılarını birleştiren global bir üye sayfası. Yeni konular, yeni siteler.
hafif.org’un yaratıcısı olarak şu anki konumunu nasıl buluyorsunuz?
hy: hafif ile ilişkim hep enteresan oldu. Hissediyorum ki, ileride çocuğum olduğunda onunla ilişkim de böyle olacak. Şu anda isyankar teenager yıllarında. 🙂 Sevmemek mümkün değil tabii, ama biraz daha az kavga, biraz daha fazla fayda olsa çok memnun olacağım.
imkanınız olsa pillinetwork’te nasıl bir büyük değişiklik yapmak isterdiniz?
hy: konu ve site sayısını 100’e çıkarmak isterdim. Bir de bütün html ve css’leri baştan ve daha akıllıca yapmak isterdim.
bu aralar mesainiz esnasında kafanızı en çok ne meşgul ediyor?
hy: bir ay öncesine kadar ev ve ofis aynı binada olduğu için pek rahattım. Şimdi ayrıldılar, bir türlü toparlanamıyorum. Bu yüzden çalışma ortamımı bilgisayar ve platform bağımlılığından nasıl kurtarırım, sürekli bunu düşünüyorum.
Bulduğunuz çözümler neler?
hy:mümkün olan bütün datanızı web’de bırakın. Geriye kalan şeyleri az sayıda programla çözmeye çalışın. Şu anda bana şunlar yetiyor: firefox+web developer toolbar, e-texteditor, putty, gtalk, skype.son zamanlarda sizi en çok mutlu eden, okurlara da önerebileceğiniz birkaç tüketim ürünü söyler misiniz?
Yörsan tava yoğurdu. Kayınbiraderin askere giderken bize bıraktığı macbook, woxy.com. Filtre kahve, sigara ve rahat koltuk yanyana geldiğinde de çok seviniyorum, gözümden yaş geliyor.Bu dizi yokluğunda dexter hayat kurtardı. Bir de arrested development’ı seyretmemiştik. bu günlerde stok seyrediyoruz, çok seviyoruz.son olarak “inside the actors studio” sorularıyla sizi terletmek istiyorum. Kısa ve samimi yanıtlar vermeniz gerekirse:* en sevdiğiniz kelime?
hy: “sürpriz”
* Hoşlanmadığınız kelime?
hy: “sabah”
* Sizi ne heyecanlandırır?
hy:gelecek
* Hevesinizi ne kaçırır?
hy: mecburiyet
* Ne sesinden hoşlanırsınız?
hy: neşeli gülüşmeler
* Ne sesinden hiç hoşlanmazsınız?
hy:tekrar eden ve müdahale edilemeyen sesler. açılmayan telefon, komşunun susmayan çalar saati, krize girmiş komşu köpeği, araba alarmı.
* En sevdiğiniz küfür?
hy: “s*çarım bacağına”.
* Mesleğiniz şu ankinden farklı olsa ne olmasını isterdiniz?
hy: hikaye toplayıcısı
* Mesleğinizin ne olmasını asla istemezdiniz?
hy: asker
* Eğer cennet var ise; görkemli kapısına geldiğinizde tanrının size ne demesini isterdiniz?
hy: bir kaç şey söylemesini isterdim:
** “sizi ve dünyayı yarattım, çünkü …”** “burada merak ettiğin her sorunun cevabı var.”** “varlığımdan şüphelenmek suç değil :)”ayırdığınız vakit için çok teşekkürler.
hy:nedemek.