Pablo Picasso 20. yüzyılın en büyük sanatçılarından biridir. Birçok farklı stil deneyerek dünya sanatını değiştirdi.Picasso, 1881 yılında İspanya’nın Malaga şehrinde dünyaya geldi. Babası resim öğretmeniydi. Pablo, 10 yaşında babasının öğrencisi oldu ve 13 yaşında ilk sergisini açtı.

1895 yılında ailesiyle birlikte Barcelona’ya taşındı ve sanat akademisine katıldı. Genç sanatçı, erken döneminde çevresinde gözlemlediği yaşamı resimlerine aktardı.

Picasso gençlik yıllarında, El Greco ve Goya gibi ünlü sanatçıların başyapıtlarına ilgi duydu. Picasso, Parise gitti ve artık sanatın ve edebiyatın merkezindeydi.

1901 yılında Picasso’nun yakın arkadaşı kendini vurdu. Bu olay, Picasso üzerinde büyük bir etki bıraktı. Çok üzgündü ve resimlerinde canlı, açık renkler kullanmak yerine gri ve mavi tonlarında resimler yapmaya başladı. Kariyerinin bu dönemini (1901-1904) mavi dönem olarak adlandırdı.

Daha sonra, resim stilini değiştirdi ve kırmızı, pembe, kahverengi gibi toprak renkler kullanmaya başladı. Dansçıların ve akrobatların sirk yaşamını anlatan resimleri yapmayı seviyordu. 1907 yılına kadar mavi ve pembe dönemine devam etti.

Picasso, ressam arkadaşı Georges Braque ile Paris’te çalışmaya başladığında, kübizm adı verilen yeni bir tarzı denemeye başladılar.

Picasso ve Braque doğayı gerçekte olduğu gibi resimlerinde işlemek istemediler. Doğada bütün nesnelerin geometrik şekillerinin, biçimlerinin olduğunu düşündüler.

Kübizm’de, nesneler bulmaca gibi görünen çok düz şekiller halinde kesilmekteydi. Bir kişinin yüzünün tüm bölümü, örneğin bir kerede gösterilirdi hatta belki de iki yerine üç gözü.

Kübist ressamlar, tek bir açıdan nesnenin tüm parçalarını göstermek istediler. Picasso ve Braque ayrıca kumaş ve gazete küpürlerini, tuvalın üzerine yapıştırarak diğer malzemelerle birlikte denediler.

1917 yılında Picasso, bir Rus bale şirketine kostüm ve sahne tasarımı yapmak için Roma’ya gitti. Bu dönemde, klasik formları ve boyama tekniklerini azalttı. Fakat, asla Kubizm tekniğini denemekten vazgeçmedi.

1936 yılında İspanya’da halk savaşı patlak verdi. Bu dönemde onun başyapıtı, Guernica adlı resmiydi. Resimde sivil savaş sırasında bombalanan ispanyol kasabasındaki insanların yaşadığı korkuyu tablosunda yansıtmıştır.

Picasso bu insanlık dışı hareket karşısında şok olmuştu ve resminde sokaklarda koşan insanları ve çığlıklarını anlatmıştı. Picasso üzüntüsünü ve kızgınlığını göstermek için sadece siyah ve beyaz gibi gri tonları kullanmıştır.

2. Dünya Savaşı sırasında Paris’te yaşadı ve o sıralarda Paris, Nazi işgali altındaydı. Naziler, Picasso’nun modern resimlerini beğenmediler ve Picasso resimlerini Fransa bankası’nın gizli bir yer altı mezarında saklamak zorundaydı. Savaştan sonra Picasso Fransa’nın güney kesiminde büyük bir eve taşındı ve resim, heykel çalışmaları denemelerini sürdürdü.

1973 yılında, ölümüne kadar sanat çalışmalarına devam etti. Picasso çok karamsar bir kişi olarak biliniyordu ve bu, onun çalışmalarında görülebiliyordu. Bazen düşünceliydi, hatta üzgündü ve diğer zamanlarda çok espirili olabiliyordu.Picasso, kendi çalışmalarından hiç memnun değildi ve denemlerinden hiç vazgeçmedi. Onun büyük hayal gücü ve becerisinden dolayı ona modern sanatın “Orkestra Şefi” deniyordu.Kaynak- 1Kaynak- 2Kaynak- 3Kaynak- 4Kaynak- 5