Bundan yaklaşık 4 yıl kadar önce bir yemek sofrasında görmüştüm onu, bakmaya bile çekinmiş, hiç görmemezlikten gelip suratını bile görmemiştim. Fakat içimde bir his ona bakmam gerektiğini söylüyordu ama yapamadım, bakamadım. Daha sonrasında uzunca bir süre göremedim kendisini, geçen sürede bir başka dişican la yakınlaştım, fakat onu hiç kafamdan çıkaramadım, benim dişicanla “onu” ilk gördüğüm yere gittiğimizde beni kuzenlerim hoş bir sohbetle karşıladılar, fakat orada “O” da vardı, ben dişicanımla bir odada sohbet ederken “O” içeri girdi ve odadaki telefonu alıp çıktı, o sırada içimden ben ne yapıyorum, niye bu dişicanla birlikteyim, niye “onunla” birlikte değilim diye uzunca düşündüm, hayıflandım. Bu yaptığım doğrumuydu ? Dişicanım beni seviyordu ve bende onu seviyormuş gibi gözüküp büyük bir ikiyüzlülük içindeydim. 5-6 ay kadar sonra dişicanımla ayrıldık çünkü haklı olarak bir sevgi bulamadı bende, ben ise hala kafamda “O” nu düşünüyor, her ortak buluşmada içimden bir şeylerin koptuğunu fark ediyordum. Bu böyle 3-4 yıl kadar sürdü, fakat son bir aydır artık tahammül edemez oldum ve herşeyi ile samimi bir şekilde kendimi ifade ettim, gelen yanıt her ne kadar ömrümden ömür götürmüş olsada mutluyum, denedim ve yapabileceğimi yaptım, Nazım Hikmet’in de dediği gibi sen eğer elinden geleni yaptıysan ve o yinede sana bir karşı bir şey hissetmiyorsa yapacağın bir şey kalmamıştır, insan sevdiği kadar insandır ve ben mutluyum ki en azından denedim ve çok sevdim. Bu sevgim ne zaman biter bilemiyorum ama bu günlerin çabuk geçmesini, kalbimdeki alevin bir an önce sönmesini diliyorum. Ben ruhumu çok yordum, birazda sen yor, şimdi sende herkes gibisin?!…