tam olarak sebebini bende bilmiyorum ama bir rahatlık var üzerimde. herhalde uzun yıllardan sonra ilk defa devletimin benim için çalıştığını hissettiğimden dolayıdır. inşallah tökezlemez, devamını getirirler.danıştay saldırısının üzerinden tam iki ay geçti ve olay hâlâ karanlıkta. ilk dakikalarda ‘islamcıların türkiyenin laik yapısına saldırısı’ şeklinde yorumlanarak (maalesef bu yorumlara en tepede, ülkenin dirlik ve birliğinden sorumlu olanlar da katıldı) hükümet hedef gösterildi ve masum bir hakimin cenazesi laik-antilaik bir kutuplaşmaya alet edildi. öyle ki devletin bakanları hakarete ve saldırıya uğradılar. fakat devletin istihbarat bilgileri, olaya hızlı müdahale, karanlıktaki eli titretti. bu defa şok yaşayanlar kendileri oldu. istedikleri sonucu alamadılar.ardından iç siyasette bir kutuplaşma hamlesi başladı. ‘sağ-sol fark etmez, gün ulusalcı cephe günü’ dendi. öyle bir hava estirilmek istendi ki, mevcut hükümet sanki bir işgal hükümeti, vatan elden gidiyor, ulusalcı cephe içinde yer almayan haindir, demeye getiriliyordu. Bu hamleyi de dyp’den mehmet ağar ve mhp’den devlet bahçeli’nin demokrasiden ve milli iradeden yana dik duruşları bozdu.son hamle, ekonomik gidişatı dinamitlemek üzere döviz ve borsa üzerinde oynanan oyundu. merkez bankasının başına yeni bir isim getirilmeseydi, bu hamle yüzde yüz yeni ve öncekilerden daha derin bir ekonomik kriz doğururdu. hazine müsteşarlığı başta olmak üzere bütün bürokrasinin milli bir heyecan ve kararlılıkla bu son oyunu boşa çıkardığını görmek benim için çok güzel bir sürpriz oldu. hele serdengeçtinin ısrarla tekrar mb nin başına getirilmek istendiği günleri hatırlayınca.gerçi temmuz ve ağustosta boş duracağını zannetmediğim bu karanlık el, 13 gün geçmesine rağmen bir hamle yapmadı. bekliyoruz bakalım. ama bu sefer devletin o hamleyi de boşa çıkaracağına inanıyorum. işte bu sebeplerden gayet rahat ve huzurlu bir yaz mevsimi geçiriyorum. arada bir kaç çatlak ses çıkıyor ama o kadar kusur kadı kızında da olur.