george orwell‘in “tek kişilik azınlık olma durumu” diye tanımladığı delilik terimi bir zihinsel hastalık olup tıbbi bir terim olmaktan ziyade hukuki ve kültürel bir terimdir. (kaynak) delilik, terim olarak (tıbbi açıdan) “Akıl hastalığı” (kişinin kalıtımı, çevresi ve geçirdiği ağır hastalıkların etkisinde akıl yeteneklerinin çeşitli şekillerde gösterdiği uyum bozuklukları) olarak tanımlanmış. bir de şöyle bir tanım var:”düşünce , inanış ve davranışları açısından topluluktan farklı olma durumu!” Malum bu yüzyılda herşeyi “standart“laştırıyoruz ya, deliliği de unutmamışız. Neyin delilik, kimin deli olduğunu tescilleyenlere de psikiyatrist diyoruz. Deliliğin “resmi tanımlayıcısı (deliliği tanımlama, sınıflandırma vb)“da, görüşleri tüm dünya ülkelerini etkileyen “amerikan Psikiyatri derneği (apa)“ymiş meğer.hazır yeri gelmişken şu ilginç bilgiyi de not düşmek istiyorum yazıya. “Geçtiğimiz yüzyılın önemli bir bölümünde, eşcinsellik, “kişilik bozukluğu” olarak kabul görüyordu. Ancak, 1973’te “amerikan Psikiyatri derneği (apa)“, 1990’da ise Dünya Sağlık Örgütü (WHO), eşcinselliği ’psikiyatrik bir bozukluk’ sınıfından çıkardı.”(kaynak)

Bu yazıyı hazırlama sürecinde “psikiyatrik ilaçlar, kimyasal deli gömlekleridir!” sloganını benimseyen “antipsikiyatri” isimli bir de gruba/ekole rastladım. ilginizi çekeceğine eminim. bir de türkçe bir forum var; anti-psikiyatri…ve bir dergi: şizofrengi…delilik/ akıllılık demişken Michel Foucault‘nun “Deliliğin Tarihi /Klasik Çağda Akıl ve Akıl Bozukluğu” kitabını da anmamak olmaz tabii ki…

ve tabii ki erasmus ( deliliğe övgü )…ama ne var ki benim bahsetmek istediğim konu bu değil. genelde kafası çok dağınık bir adamım. öğrencilerim, arkadaşlarım, eşim/dostum hep öyle diyorlar. hatta bir ara sinemayla ilgili yazdığım bir yazıda bu dağınıklığıma “gaykedi” de dikkat çekmişti. şarkıda da dendiği gibi : “ben böyLeyim!” :(uzun zamandır üye olduğum çeşitli gruplardan müzik terapi ve tedavileri vb konular üzerine yazılar alıyordum. Bu konuda epey bir yazı biriktirdim.Sözgelimi Amerika’nın 1977’de müzikle tedaviyi bir bilim dalı olarak kabul ettiğini biliyor muydunuz?Peki nihavend makamının Akıl hastalıklarının tedavisinde etkili olduğunu biliyor muydunuz?Nette de bu konuyla alâkalı bir sürü siteyi takip ediyorum. Aslında bu sitelerden bahsedecektim yazımda ama malum, kafa dağınık olunca konu da böyle dağılıyor işte.yazı zaten yeterince uzadı. ki bu anlamda doyurucu içerikte “çok fazla/yüzlerce” site de yok. var da hep bu alttaki sitelerden “alıntı”lar şeklinde oluşturulmuş. yok var da ben bilmiyorsam kusur benimdir. alta yeni linkleri/siteleri ekleyiveririm.neyse, iyisi mi linkleri sıralayayım, ilginizi çekiyorsa siz de o linklere tıklayın.not: doktor değilim, psikolog ya da psikiyatrist hiç değilim. sitelerdeki bilgilerin bilimselliği konusunda da hiçbir garanti veremem.

TÜMATA (Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma Grubu)

Müzikterapi/com

müzikterapi/net

TAMTIPyazımı şeyh edebali‘nin osman bey‘e nasihatinde söylediği bir sözüyle bitireyim bari :”bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!