Yaz gelmişti sonunda.Çok mutluydu kraliçe…Evet artık mutluydu,herkes mutlu olmasını istedikten sonra niye mutlu olmasındı ki…Yaz gelmişti…Cem Karaca’nın “Bu Biçim” şarkısını dinlerken,içini bir yandan huzurla doldurup biryandan da hüzün takviye ediyordu…..Hiçbir kadın hiçbir erkeği ve hiçbir erkek hiçbir kadınıBu biçim bu biçim sevmediYokluğu ekmeğe katık edip sevgiyi açlığa eklemediGözyaşlarının hiçbir teki bu biçim düşmedi….Neden hüzünlüydü?Bütün insanlar hüzünden kaçarken mutsuz kraliçe seviyordu bazen hüzünlü olmayı,seviyordu duygulanıp gözünden iki damla yaş akıtmayı,hüzün anlarında dudaklarında beliren gülümsemeyi de çok seviyordu.Çiceği,böceği,herşeyi seviyordu artık,10 yaşına gelmiş kocaman kızını,onun babasını ve yaz aylarını… “Mutsuz Kraliçe” diye adlandırılmamalıydı şimdi,dudaklarındaki gülümsemede,arada sırada akıttığı iki damla göz yaşında saklıydı huzuru ve mutluluğu mutlu kraliçenin.Sevenleri mutlu olmasını istemişlerdi,hüzün yakışmıyordu onun masum yüzüne.Ne olur mutlu olsun kraliçe artık demişlerdi.Aradan 10 yıl geçmişti,mutlu kraliçenin en son mutsuz kraliçeliğinden bu yana.Evlenmişti…Mutluydu.Gerçekten mutluydu,sevenleri üzülmesin diye değil.Güzel mi güzel bir kızı vardı.Sarı saçlı,ipek gibi…Mini mini birşey…Senelerce peşinden koşup göz yaşı döktüğü erkek artık ne kadar sevselerde birbirilerini ikinci plana geçmisti.Dile kolay kocaman bir 10 yıl geçmişti.Birazcık olgunlaşmıştı kraliçe.Evrendeki olaylara eskisi gibi duygusal yaklaşmıyordu.Bunca seneden sonra tekrar duygusallaşması yazın gelmiş olmasıyla alakalıydı.Yaz ayları güzel,tatlı bir hüzün verirdi ona.Küçüklüğünde kış aylarını sevmişti hep,kara deliler gibi tutkuyla aşıktı o zamanlarda.E tabii aşık olduğu şeyler değişmisti,olgunlaşmıstı artık,başka perspektiflerden bakmayı öğrenmişti hayata.Mutlu bir aile…Evet belki de huzur yaz aylarından değil de evindeki neşeden ileri geliyordu.Bugün harika bir gün geçirmişti,bunları düşünmesinin sebebi buydu.Günlerdir havaların ısınmasını bekleyip duruyordu.Tiril tiril,cıvıl cıvıl giysileri,babet ayakkabıları bile hazırlamıştı,çıkarmıştı ortalığa,kızınınkileri de kendininkileri de…Bugün izin günüydü.Şöyle bir dışarı çıkıp salınmak istemişti,hava sıcaktıııı,güneş vardı,kızıyla şık şık olup babetlerini de giyip dışarı attılar kendilerini.Eve girmek çok zordu yılın ilk parlak güneşinden sonra…Yazlık giysilerinin içinde çok tatlıydı biricik bebeği…Güle,oynaya dolaşıyordu ortalıkta,evlerinin neşesi…Büyümüştü, 2-3 sene sonra genç kızlığa adım atacaktı.Artık bir de birbirlerine göz kulak olacak erkek kardeş lazımdı şimdi.Evettttt erkek kardeş lazımdı…Cinsiyetini bilmiyordu ama bir kardeş geliyordu meleğine.Kimsenin haberi yoktu henüz bundan,sürpriz olacaktı.Yarın evlilik yıldönümleriydi ve mükemmel bir sürpriz olacaktı bu haber.Evet artık canından iki parça vardı bu dünya da.Daha ne isteyebilirdi ki kraliçe…Çok sevdiği kocası vardı…Artık geçmişti aşk dolu günleri.Sevgi dolulardı şimdilerde…

Herkese bol sevgili,Bu resimdeki gibi,sevgiyle yaşlanmak istiyorlardıııı:mutlu ,cıvıl cıvıl bir yaz dileği ile….SON