Belgesel tadında, amatör ve gizli kamera kayıtları kullanılarak renk katılmış, imdb‘ye hızlı bir giriş yapmış sıradışı bir bilimkurgu dersek az bile demiş oluruz. Güney Afrikalı genç yönetmen Neill Blomkamp ilk yapımcılık tecrübesinde sınırlı bütçeyle olağandışı görsel efektler kullanarak bilimkurgu tarihinde hiç değinilmemiş bir konuyu ele almış “Ya uzaylılar bize muhtaç kalırsa?”

1982’de Güney Afrika’nın en kalabalık 2. şehri olan Johannesburg semaları devasa boyuttaki uzay gemisine ev sahipliği yapmıştır. İnsanlar önce korku ve telaşla yaklaşarak havada asılı duran gemiyi uzaktan incelemişler, sonra da içine girmeye karar vermişlerdir.İçeride ürkütücü bir manzara ile karşılaşmışlar. Yaklaşık 1.8 milyon uzaylı açlık ve hastalık içinde kıvranıyordu! Yardıma muhtaçtılar. Uzaylılarla ilgili her türlü yetki Multi-National United (MNU)’a verilmişti. Hemen toplama kampı kuruldu ve karidese benzeyen bu yaratıklar gözlem altında tutuldu. Şehrin kenar mahallesine yakın yerde oldukları için suç, gasp ve şiddetle tanıştılar ve taklit ettiler. Şehirde her yere özel tabelalar konularak karidesleri insanlardan uzak tutmaya çalışmak da bir işe yaramamıştı. Halk bu yaratıkları günlük yaşantılarında görmek itemiyordu. Sonunda MNU uzaylıları şehirdışındaki District 10’a tahliye etmeye karar vermiş ve operasyonun başına MNU çalışanı olan Wikus van der Merwe’yi getirdi.

Tahliye işlemleri sırasında Wikus gizemli bir barakayla karşılaştı. Orada yapılan aramada kartuş benzeri bir mekanizma buldu. İnceleme esnasında yanlışlıkla içindeki sıvıya temas etti ve işin rengi değişti. Artık Wikus dünyadaki en değerli insan olmuştu çünkü bu sıvı onu yavaş yavaş uzaylı yapıyordu ve uzaylılar sadece kendi dnaları ile çalışabilen silahlar yapıyor ve MNU bu silahları insana uyarlamak istiyordu.Wikus aşağıladığı uzaylılarla işbirliği yapmak zorundaydı çünkü kendisini sadece onlar iyileştirebilirdi. Ama ortada iki seçenek var ya Wikus iyileşecek ya da uzaylılar gezegenlerine dönecek.

Filmi izlerken bazen “acaba bu uzaylılar geldi de ben mi duymadım?” diyebilirsiniz. Cevabını filmde izleyerek yaşayarak öğrenmenizi şiddetle tavsiye etmekteyim. Aykırı tarzdaki resmi sitesine buradan ulaşabilirsinizFilm Amerika’da 14 Ağustos’ta gişelere girdi. Ülkemizde 2 Ekim’de sinemaseverlerin huzuruna çıkacak.