Son günlerdeki havalar canımı iyice sıkmaya başladı. Bir bahar rüzgarı esiyor, bir tarafta yağan yağmur, güpegündüz çöken karanlık. Yakın bi arkadaşım hastaymış, sevdiğim tanımadıklarım ölmüş, o benim için böyle düşünüyormuş, aslında beni hiç sevmemiş, sadece öylesine başlamış bu ilişkiye,4 aydır beni hiç aramamış,giderken kırılacağımı bile bile bir sürü aptalca sözler söylemiş, deprem olucakmış güneş tutulunca, bugün sokak ortasında kavganın(ya da çatışmanın) arasında kalmışım, türlü türlü grip varmış,ben iş bulamazmışım, iş görüşmesinde adam bana “Bu meslekte başarılı olucaksan birilerinin bilmem neyi olmam konusunda ders verince çıkıp gidememem içimdeki oto kontroldenmiş! ama ona küfür etmem benım değil onun suçuymuş eğer bana dava açarsa ben demedim öylece çıkıverdi münasebetsiz demeliymişim,gelecek gibi kaygım oluşmuş “yaa benım böyle bi kızım olsa ya da boşver bu zırlar falan sonra sustur susturabilirsen”diye geçiyomuş kafamdan,başbakan! “LAN” demiş bir çiftçiye gidip meydana bağırmalıymışım “Gün gelicek,devran dönecek birileri hesap verecek(Ki bu slogana bayılırım)”diye, yolda yürükende dikkat etmeliymişim çantama,canıma,Irak’taki fotoğraflara sinirlenmemeli fotomontaj diye geçiştirmeliymişim,görüntüler ise hiç beni ilgilendirmemeliymiş,son olarak alarak elime bir simit martılara simit atmalıymışım ve demeliymişim”LİFE A PRECİOUS”(HAYAT DEĞERLİDİR).NOT:Sadece canım istediği için ingilizce atmışım başlığı yoksa hiçbir amacım yokmuş,Türkçeyi sever onu her zaman korurmuşuz ve böyle başlıklara da sinir olurmuşuz.