İslam peygamberi ,efendimiz Hz. Muhammed ‘in (S.A.V) dünyaya gelmesinin kutlandığı günlere Kutlu Doğum Haftası denir.Peygamber efendimizin doğum günü Mevlid Kandili olsa da (Hicri takvime göre Rebiülevvel 12) Miladi takvime göre doğduğu güne denk gelen 20 Nisan’ın da içinde olduğu hafta 1989 yılından beri Kutlu Doğum Haftası şeklinde anılmaktadır.Bir gelenek haline gelmiştir, çeşitli faaliyetlerle kutlanmaktadır. (Ne Merhametli Bir Peygamber)Peygamber efendimizin (S.A.V) simgesi olarak bilinen gül, Kutlu Doğum Etkinliklerinin de vazgeçilmezidir, pek çok etkinlikte “Bir Dal Gül Ver” kampanyasında olduğu gibi gül kullanılır. İnsanlar bu güzel haftayı kutlamak için toplandıkları zaman birbirlerine gül vermekte, çeşitli konuşmalar yapılmakta, seminerler düzenlenmektedir.Bu hafta sadece ülkemizde değil pek çok Müslüman topluluğun yaşadığı batı ülkelerinde de kutlanır. Kutlu Doğum Haftası’ndaki amaç unutulan değerleri hatırlatmak, bir araya gelmek son peygamberin hayatı , sünnetleri, davranışlarını örnek almak amaçlıdır. (Aslolan efendimizin her adı geçtiğinde salavat getirmektir,salavatın bir şekilde belirlenmiş şekli yoktur, illa böyle söylenecek diye kural mevcut değildir,Allahumme salli ala seyyidina Muhammed şeklinde en yaygın olanıdır ve fazla sayıda salavat vardır.)

En güzeli bu haftayı dua ile, salavat ile, sevdiklerimizle toplanarak Kainatın Efendisi’nin hadislerini okuyup, yaptıklarından nasıl ders çıkarabiliriz tartışarak, hayatı hakkında konuşarak kutlamaktır. Bu güzel haftayı bazı uygunsuz hareketlerle , abartılı şölenlerle İslam dinine laf getirecek şekilde kutlamak yerine Efendimizin sünnetlerine uygun şekilde etkinlikler yapılmalıdır. (Diyanet, Müftülükleri uyardı)Peygamber Efendimizin gerçek anlamda sünnetlerine uymak ki bunlar dişlerin bakımına önem vermek, hayvanlara iyi bakılması, komşu ilişkileri, temizlik önemi, şükür etmek, yemek öncesi el yıkamak, hasta ziyaretleri , mideyi tıka basa doldurmamak gibi her dinde, her toplumda gerekli şeylerdir. İslam dininden olup ta Efendimiz’in sünnetlerini uygulamak, ona salavat getirmek, hadislerini okuyup anlamak en güzel kutlamadır, fazlasına gerek bile yoktur. Efendimiz ırkçılık, diline sahip olmamak, ana babaya asilik gibi şeyleri kesinlikle reddetmiştir. (“Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız: Kur’ân ve Sünnet” (Muvatta, Kader, 3)Allâhümme salli alâ Muhammedin abdike ve resûliken nebiyyil ümmiyyi.