‘Bitik hayatlar tiyatrosu’ afişlerindeAğlayan gülümseyen mimiklerYüzüm düşer yorgunluktanKırık ezgilerAnlayışlarıma ters gelen festival soytarılarıZorba düşlerin kahır kokan sonlarıYazım hataları var kurgusuz senaryolarGözyaşı buhar mademMasal dağı duman tüterkenAteş böceklerinde ışık saçma telaşıKatran karası gece tutsaklığıFeri gitmiş gözler gardiyan ararkenİşaret parmağını dikmişken sırça köşkeBahçesinde yeşil görmemişkenGüller diken, papatyalar fal açmamışkenPas tutmuş kapı koluZiller hep canhıraşTuğla örümü kırmızı duvarŞamdanda bir mum karanlığaİçeri girmişliğin var sessizceKekremsi şarap tadında bitmişliğinBaşlamamışken dahaGüneşe el sallayamamışkenBaşında ısınmaya çalıştığım bir sobaSu faturası bir sonraki maaşaNaftalinsiz elbisem küf kokarCebi delik üstelikÜtüsüz buruş buruşTüm duygularımda kaoslarHür düşüncemde prangaBir bildik vardı artıkHem de çok tanıdıkKüpeşteden ibaret bir gemi…
yorumlar
küpeşteden bakılmış koca denize, altındaki proksima sözcükleri de pruvası olmuş teknenin, bana da dümen suyunda anaforlaşmak, karışıp denize yakamoz olmak düşer…
ellerine sağlık arkadaşım..ne enfes dizeler bunlar böyle.
Yorumlarınız ve beğenileriniz için teşekkürler arkadaşlar…
Pelitas, hos geldin kardesim…
Fevkâlade.
Beğenine teşekkürler Fevkulbeser…
işte şiir.. gözümüzün önüne gelsin yine, özledik pelitaş şiirlerini..
Beğenini “işte şiir” diye vurgulaman ziyadesiyle mutlu etti Puella:)hadi tebessüm çocuko park yok artıkve makadan taşların arasında unuttuğun saflığınel öpmelerden arda kalan bayram seviçlerindecennet isterdinumutla bastığın ayak seslerindeher yanı güllerle donatılmış pembe köşk isterdinhayat hoyrat çocukiki yüzlü çalgıcılarve muhabir yalanlar varkızıla kürek çeken akşamlardamasal anlatmışlar sana,kandırmışlar…bu kadar yalın hayat,memat yakın…