Bir iş adamının yaşadığı ekonomik sorunlar neticesi düşüşü ve ilginç bir şekilde yükselişini sizlerle paylaşmak istedim.Ticarette engin tecrübesi ile istediği noktaya gelen Orhan bey, günün ekonomik gelişmelerine (malum krizlere) ayak uydurabilmek için borçlanmaya başlamıştı.Son olarak 2001 yılında yediği kriz darbesiyle elinde olan herşeyini kaybederek borçlarını iki katına çıkartmıştı.Bu durumdan kurtulabilmek için denemediği yol gitmediği ve çalmadığı kapı kalmayan Orhan bey bir çıkar yol bulamamış yorgun bir şekilde geldiği parkta, oturarak ellerini başının arasına alıp düşünmeye başlamıştı.Tam bu sırada karşısında beliren yaşlı bir kadın paşa kızı olduğunu söyleyerek kendisini çok düşünceli gördüğünü bir sıkıntısının var ise paylaşmak istediğini söylemiş bunun üzerine Orhan bey durumunu bir bir anlatmış ve yaşlı kadın çantasından çıkarttığı çek deferine birşeyler yazarak Orhan beye uzatmış ve “tam bir yıl sonra borcunu ödersin” diyerek yanından ayrılmış.Orhan bey bir müddet üzerinde 750.000 dolar yazan çeke bakarak öylece kalmış ve kendine geldiğinde bu parayla borçlarımı öder tekrar ticarete dönerim diye düşünerek evine gitmiş ve tekrar düşünmeye başlamış.Artık bir güvencesi olduğuna göre bu çeki bozdurmayıp kasasında saklamayı düşünmüş.Borçlarını kaleme alarak düzenlemiş ve yapacağı işleri tekrar gözden geçirerek kasadaki güvencesi ile faizsiz borç bulup tekrar ticarete dönmüş bir yıl boyunca yaptığı işleri, gelir ve giderini bizzat kendisi tek tek yazıp ilgilenmiş.Bu şekilde tüm borçlarını ödeyerek kar etmeye başlamış ve büyük ödeme günü geldiğinden kasadaki çeki alarak buluşma yerine gitmiş.Yine aynı bankta oturduğu sırada yaşlı kadının hızla yanına geldiğini görmüş tam ayağa kalkıp çeki uzatacağı sırada bir hemşirenin yanlarına gelerek “kusura bakmayın beyefendi hanım teyzemiz sık sık hastanemizden kaçar ve herkese kendisinin paşa kızı olduğunu söyleyerek çek yazıp verir inşallah sizi rahatsız etmemiştir” diyerek teyzenin koluna girip oradan uzaklaşırlar.Donup kalan Orhan bey neye uğradığını anlayamaz.Bir yıl boyunca kasasında duran karşılıksız çeke güvenmişti.Ancak anladığı en önemli şey ise “insanın kazanması için kasaya değil yüreğine güvenmesi idi”