Etnik olarak bayagı karışık bir insanım ben baba tarafından Urfa arabı anne tarafından laz olan artık melez mi derler kırma mı derler ne derlerse oyum. Ancak nedense Urfa’ya hiç gitmedim hatta babam da gitmedi. Annem 4 yaşında gelmiş Rize Çamlıhemşin’den. Her iki taraf insanında özelli,klerini taşıyormuşum onlara göre. Bazen anam soyuna çekmiş der kızarken babam da anası gibi laz damarı var delinin der. Keşke Şanlıufa’nın muhteşem tarihi zenginliklerini görseydim diye hayıflanırken aslında annemin memleketi Rize’ye kadar gidip te görmedigim yerlerin bir doğa harikası oldugunu yavaş yavaş ögrendim.

Bazen annemlerle annemin memleketine gitmek için yoldayken annem başlar arabada Karedeniz türküleri söylemeye, bakın Trabzon’da konaklarken takımlarınızı söylemeyin( ben Fenerli babam cimbomlu annem se koyu Trabzonspor’ludur) sizi orda kovalatırım, yok işte karalahana yiyecegim siz burda kebab aramayın ne anlarsınız damak tadından falan diye sürekli bizimle dalga geçmeye başlar.Rizenin güneşiyizDenizin dalgasıyızYaylaların sisiyizTulumun nefesiyizNavın sesiyizBİZ HEMŞİNLİYİZGeçen yıl annem tuttu yolu yine gitti memleketine ve bu kez yaylalara falanda çıkmışlar, ama erkeklerin askerlik anıları gibi ülkenin heryerini gezen hatta Avrupa’da bile bir kaç yer görmüş olan anamın nedense Karadeniz gezi anıları hiç bitmez, sürekli anlatır, övünür, gittigi yerlerle kıyaslar sanki başka yer görmemiş gibi bir dahaki gidişine kadar anlatacak her seferinde pek çok şey bulur. Bu anılar içinde Palovit vadisi geniş yer tuttu bu kez.Ben de biraz araştırdım ve bunları sizinle paylaşmak istedim.

Palovit vadisi Kaçkar daglarının yakınlarında bulunur, Polovit Deresi ile Fırtına Deresi’nin bir araya karıştıgı yere kadar içine pek çok yayla ve dereyi alarak uzar gider.

Palovit Yaylası’nın hemen karşısında yer alan Meleskur Yaylası arasında iki yaylayı ortadan ayıran bir dere vardır, bu dere Apevanak Yaylası’ndan gelen deredir.Palovit ve Meleskur yaylaları bulundukları yerdeki en önemli yaylalardır, bunun sebebi hayvancılık faaliyetleridir. Sadece fotograflarına bakarak yetindigim, görenlerin çok şanslı oldugu, mis gibi havasıyla, göge yükselen bu yaylalardaki evler genellikle taştır.Yukarıda fotografını yayınladıgım Palovit Şelalesi ise Rize şelaleleri arasında en yüksek debiye sahip şelale.Palovit Yaylası Palovit Vadisi’nin en büyük yaylası olma özelligini taşımasının yanı sıra, şimşir agaçlarıyla da sık sık gündeme gelmektedir.10 metreye uzayan boyları ve 32 santime çıkan çaplarıyla bu anlamda dünyadaki tek orman özelligine sahip şimşir agaçları ormanı , yapılmak istenen yol yüzünden tehdit altında oldugu için, Tema vakfı tarafından korunmaya çalışılmaktadır.Palovit Deresi ve oraya yakın yaylalar civarında beş metre genişliginde yapılması planlanan yol milli servet olarak gösterilen şimşir agaçlarını ciddi anlamda tehdit ediyor ve bununla iligi yasal yola girilmesi bu ay başında gündeme gelmiştir. Bu arada Meleskur ve Palovit yayla şenlikleri görülmeye degerdir.Palovit Yaylası Karadenizin güzelim yaylalarını, havasını, suyunu, insanını merak edenler, sevenler için gezilecek önemli yerlerden biri, oraya gidildiginde Palovit dışında vadi içinde kalan pek çok vadi vardır, gidenler kendilerini hiç bu kadar gökyüzüne yakın hissetmediklerini anlatıyor. Yaylalara çıkanlar buraların güzelliklerinin yanısıra tarihi degerleri olan Osmanlı mezarları, tarihi kaleler, taş köprüler, türlü türlü köyleri,yaban keçilerini görme şansına sahip oluyorlar. Uçurumlar insanın aklını alacak cinsten, daglara tırmanmadan geze geze tadına vara vara çıkmak nasıl birşey acaba. Eh güzel olmasa annem o kadar anlatmazdı degilmi:)kaynak