Buraya ne zaman gelsem hava kapalı oluyor, yağmur ve sert bir rüzgar. Mecidiyeköy otoparkının en üst katı. Sığınak gibi küçük bir oda. Masa başında kağıtları üzerine eğilmiş yedi-sekiz kişi. Sessizlik olduğunda kalemlerin cızırtısı duyuluyor. İlkokul yaşlarında iki çocuk, gayet sağlam çizgilerle komik hikayeler anlatıyor. Duvardaki raflarda eski dergiler var, gırgır, hıbır ciltleri, tommiksler, fotoramn kitapları. Uzun saçlı bir kız dergilerden resim seçip kesiyor . Kavuklu ile Pişekar, masanın ortasına oturmuş, başından geçen olayları espirili bir şekilde anlatıp kendilerini eğlendiriyorlar. Sivil polis kılıklı, kirlisakallı bina görevlisi bile kendini havaya kaptırmış, ağzıyla komik sesler çıkarıp taklitler yapıyor. Grubun ustası, munis bir adam. Çocuklar ara sıra çizdiklerini getirip ona gösteriyor. Bu taramaları şurada tekrarlama, konuşma balonunu sol tarafa çizsen daha iyi olur, eline sağlık, güzel olmuş diyor.

Zaman durmuş gibi. Bir köşeye ilişip seyrediyorum. Arkadaşım burada pişekarlık yapıyor. Yeni gelen, başı örtülü güzel yüzlü kız, dosyadan çıkardığı kağıtları uzatıyor. Pişekar alıp yüksek sesle okumaya başlıyor. Çocuk kitabı için illüstrasyon yapacaklar. Kitap, çocuklara; ölümü, ölümden sonrasını, melekleri, günahı, sevabı, cenneti, arafı,biraz da cehennemi anlatan bir kitap. -Ne kadar zor, bir çocuğa bunları nasıl anlatabilirsin.- Küçük bir kızın ağzından günlük şeklinde yazılmış. Kızın annesi ölmüş. Mezarlık sahnesi. Dua okuyan kız. Annesi kızın rüyasına giriyor. Pişekarın abartılı okumasıyla konu giderek traji-komik bir hal alıyor: Öbür dünyadan haberler. ( I see death people) Kabir hayatı şöyle güzel, böyle rahat. Az günahı varmış kadının. -Bunu okuyan çocukların kısa yoldan sevdiklerinin yanına gitmek isteyeceğinden korkuyorum bir an.- Melekleri anlatıyor kadın. Ölüm anını.Çocuk annesini normal haytta sürekli yanı başında hissediyor. Onu günahlarından kurtarmak için dua okuyor.

Araya giren Uzun Saçlı Kız “Benim babam öldükten sonra yatağımın baş ucuna gelmişti. Konuştum onunla. Onu sevdiğini söyledim. Bir kez de rüyamda gittim yanına. Ama geri gönderdiler. Burada çok kalırsan dünya hayatına geri dönemezsin dediler. Bir daha da göremedim zaten…” Kavuklu, kalın sesiyle kızı durduruyor. “Susar mısın! Kimse dinlemiyor seni burada… Devam et Pişekarcığım.” Günlüğün son iki gününde kız birdenbire hastalanıyor -kötü kurgulanmış bir kitap-. Babası doktora götürüyor. Son günde melekler gelip kızın canını alıyorlar ve doğrudan sevdiği kişinin yanına gidiyor. Tuhaf bir ürperti kaplıyor odayı. İşi şakaya vurup türlü hikayeler uydurmaya başlıyorlar. Uzun Saçlı Kız ; Biliyor musunuz belki komik gelecek size ama, ben her gün sabah ve gece yatmadan önce üç kez dua ediyorum. Ve dualarımda çok zengin olmayı ve çok uzun yaşamayı diliyorum. “Zengin olmak istemeni anlarım ama, uzun yaşamayı dilemeden önce Darülaceze’yi ziyaret etmeni tavsiye ederim.” diyor biri: “Uzun yaşamak her zaman iyi birşey olmuyor.” Kız susup kağıt kesmeye devam ediyor.

Kara Mizah Merkezi üzerine adına yakışır bir karanlık çöküyor.

-İçim sıkıldı, dışarı çıkıp yağmurda yürüsem iyi olacak.-