Kısa film, çok az diyalogla çok kısa sürede bir hikayenin yoğun biçimde anlatılmasına dayanan bir sinema biçemi. Zamanı ve sahne düzenlemelerini etkin kullanmak önemli. Kısa filmde psikolojik gerilimi deneyen keyifli bir örnekle karşılaşınca uzun zaman sonra burada yeni bir yazı yazmak istedim. Bahsi geçen filmimizde diyalog yok, ki kısa film takipçileri kısa filmlerin büyük kısmında replik olmadığını ya da çok az replik olduğunu bilirler. Ana akım sinemada olduğu üzere hikaye büyük büyük anlatılmaz, izleyicinin çabası talep edilir, zaten genel olarak da kısa film, sanat sinemasına daha yakın durur. Kısa süre içinde hikayenizi bol bulamaç diyaloglarla izleyiciye aktarmaya çalışırsanız, basit kalır filminiz.Bu kısa filmin olumlu noktalarından bir diğeri, kameranın yerleştirildiği noktalar ve sahne düzenlemeleri (mizansen). Sabit plan yok denecek kadar az, genellikle çerçeve hareketli, bu seçimin anlatılan karakterin ruh haliyle paralel olduğunu düşünebiliriz. Neredeyse tüm korku / psikolojik gerilim filmlerinde müzik, korkutucu unsurların başında gelir, oysa burada fazladan müzik kullanımı yok, zira mekanların kendi sesleri gayet ürpertici.Karakterin yürüdüğünü gördüğümüz planın devamında çerçevenin sağa doğru devam edeceğini düşündüm, oysa ki tekrar sola doğru hareket etti, belki de görüntünün döngüselliği yoluyla hikayenin çıkış noktasının olmadığı anlatılmak istenmiş olabilir. Filmin açılış planındaki Ay’ın karakterin ruhsal durumu üzerinde yapabileceği etki, hikayenin çıkış noktası olabilir. Film analizinde sorular ve ihtimaller çok önemli zira filmi üretenin bu düşündüklerimizin hiçbirini düşünmemesi de mümkün. Ancak genel olarak çoğu filmin derininde sert kültürel ve psikolojik kodların yattığı kesin, onları nasıl ve hangi tema bağlamında okuduğumuz bu yüzden önem arz ediyor.Gölge ve yansıma ile bunların korku unsuru olarak kullanılmasını da içeren filmin açılış planının, filmin en estetik çerçevesi olduğunu düşünüyorum.Ne yazık ki uzun metrajda henüz iyi bir Türk korku filmimiz yok, 2003 yılında Taylan Biraderler’in Okul filminden bu yana birçok deneme izledik, yine Taylan Biraderler’in psikolojik gerilim türündeki Küçük Kıyamet’i ülkemizde yapılmış en iyi deneme olarak duruyor, Süleyman Kaçak’ın Kapı isimli bu çalışması, daha önceki örnekler düşünüldüğünde, kesinlikle umut vaat ediyor.