Tasavvuf kelimesini sadece Ramazan ayında duyan, varlığından haberdar olan, ney denen o asil çığlıklar manzumesi musiki aletini yılda bir kez iftar saatinde “İstanbul için iftar vaktidir” anonsundan önce işiten biçare, dezenformasyon mağduru kardeşlerim…İki kitap tavsiye ediyorum: Ahmet Yaşar Ocak’ın Türk Sufiliğine Bakışlar ile Ergun Kocabıyık’ın Yazılı Yüz.Okuyun.Enis Batur alafranga bir snoblukla, Carl Sagan’ın Cosmos’unu okumayanlarla konuşmuyorum, demişti bir yazısında espri dozunu da ihmal etmeden.Ben de o iki kitabı okumamışlara ne yazsak boş, diyorum. Kusuruma bakılmasın ama büyük Mevlana ne demişti, hatırlayalım:Sen ne kadar anlatırsan anlat, anlattıkların karşındakinin anlayabildiği kadardır.