Türkiyemizin 1980’li yıllardan sonraki dönemini siyasi ve iktisadi hayatımızın önemli bir dönemi olarak görmek gerekmektedir.70-80 milyar dolar olan milli gelirimizin bugün itibariyle 750 milyar dolara ulaştığını, ticari ve sınai şirket sayısının 640 bine ihracatımızın 130 milyar dolara ulaştığını ve Türkiye ekonomisinin dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu görmekteyiz. Yukaridaki rakamlarla ifade edilen gelişmelere rağmen çocukluğumdan beri “ekmek aslanın ağzında” lafını duymaktayım. Ülkemizin en önemli sorunu nedir? diye sorulsa işsizliğin ön sıralarda yer aldığını hepimiz biliyoruz. Başlığı atarken işsizlikle beraber girişimcilikten de bahsedeceğimi anlamışsınızdır. İşsizlik ve teknolojiyi de birlikte ele alacağımızı ilerideki satırlarımda göreceksiniz.
11 yıl bölge müdürlüğünü yaptığım Merloni A.Ş. Ariston’u yakından gözlemleme olanağına sahip oldum. 94 senesinde buzdolabı fabrikasında 250 bin buzdolabı üretiliyordu ve 850-900 işçi çalışıyordu. 30 milyon dolarlık ilave yatırımlarla kapasite 2 katına çıkarılıp, İşçi sayısı ise 350-400 civarına düşürülmüştü. Sanayide teknoloji yatırımları geliştikçe işsizliğin azalmadığını aksine arttığını görmekteyiz. “İşsizlik azalsın” diye yatırımların artmasını beklemek, siyasilerin bu konudaki populist yaklaşımlarına umut bağlamak boşuna bir bekleyiş demektir. Siyasi iktidarlar işsizliği azaltabilir ancak sorunu tamamen çözemezler. İşsizliğin azaltılması için yapılan çalışmaların kalıcı, sürekli ve devlet politikası haline getirilmesi gerektiği kanısındayım.
Bunun için yeni bir kurumsal yapı oluşturulmalı ve bu kurumsal yapı, ilgili bakanlığa bağlı, ticari ve sanayi odalarıyla ayrıca bölgesel kalkınma ajansları ile irtibatlı çalışmalıdır. Çözüm arayışları için bölgesel kalkınma ajansları ile birlikte çalışan veya bu yapının içinde bulunan uzmanlardan oluşan ekipler oluşturulmalıdır.Bu ekipler;* Bölgenin ekonomik potansiyelini* Gelişmeye açık sektörlerini* Bölgenin ekonomik önceliklerini ve üstünlüklerini* Bunlarla ilgili teşviklerinin neler olabileceğini* Girişimciliğin önünü açacak tedbirlerin ve desteklerin neler olduğunutespit etmeli, bunlarla ilgili bakanlığa önerilerde bulunulmalı ve takibini yapmalıdırlar.Ayrı bir kurumsal yapı ile çözüm ekiplerini oluşturup, bölgelerine hakim iş kuruluşlarıyla irtibatlı ve ülke politikası haline getirilen ciddi ve yoğun çalışmalarla siyaset karıştırılmadan işsizlik sorununun çözülmesinde önemli mesafeler alınacağına inanmaktayım.