Işınlanma üzerine her yıl bir haber çıkıyor. bunun nedeni konusunda bir fikrim yok ama burnuma yanık kokusu da gelmiyor değil. Yalnız nedense haberde özellikle son paragraflarda bir “ancak” ile başlayan bir cümle oluyor..*Ancak bugüne kadar sadece inorgonik maddeler ışınlanabildi..*Ancak sadece meyvalar üzerinde denendi.*Ancak sadece bir parça et ışınlanabildi…
Ohooo ben bunu keşfedeli 5 yıl oldu bee. Karşılıklı aşk sayesinde keşfetmiştim. Ben Adanada iken Aşkım Eskişehir’de öğrenciydi ve her gece ya o bana ya da ben ona ışınlanıp dururduk. Baze ortalarda bir yerlerde de buluştuğumuz olurdu 🙂
böyle birşey olursa izafiyet teorisi ile birleştirilip geleceğe yolculuklar 4. boyut sayesinde yapılabilir.benim için küçük bir ışınlanma, insanlık için büyük bir ışınlanma falan filanda derim giderken…
Ancak a takılı kalmışsın şunu unutma sende bir meyvesin sende bir etsin değilmi neden kasıyorsun hem düşünsene sevgiline yada ailene yada bilmediğin bir yere sadece gözünü kapatıp açmak kadar yaklaşacaksın………….!!!!!!
geçen bir taksiciyle de tam trafiğin ortasında konuştuk bunu. o baştan uçan arabalardan bahsetmeye başladı ama ben onun da bildiği mevcut kullanıcı profilinin bu tarz hava olaylarında da bambaşka kaoslara neden olacağı konusunda ufak bir briefing vererek en doğru çözümün ışınlanma olduğu konusunda ısrar ettim. belki de o an sadece dayanılmaz bir ışınlanma isteği duyuyordum. bir cem yılmaz parodisi olarak ışınlanma bir milletin elinde yine de eğreti durabilir. kabul. ama insan işte; fantazi kuruyor, hayal ediyor. konu dönüp dolaşıp yine zaman kavramının zaman içerisinde insan algısını yamultmasına varıyor. gün kısa geliyor, yetmiyor. daha da önemlisi sabır denilen şey ne oluyorsa gün geçtikçe bitiyor. diyorum ki hani bi zamanlar 386 bilgisayarlar vardı. yeni alındığında deli hızlı geliyordu ya da hızı hiç takmıyorduk. şimdi bilmemkaç gigahertz işlemcili bilgisayarlar yavaş geliyor. tek tek yazılan harfler, çizilen, boyanan illustrasyonlar için bir ay sonra hazır olur denilebilen müşteri şimdi kalkıp sizde photoshop yok mu bi saate istiyorum diyebiliyor. (kırarım böyle bilgisayarı, böyle zamanı, böyle müşteriyi. eşşoğlu eşşekler). yani korkum şudur ki dostlar. gün gelir de ışınlanma olur, o ışınlanma aletini “çok yavaş ulan bu” diye yumruklayan olursa ensesinde boza pişiririm haberiniz ola.
bir dostum söylemişti , Zaman makinası düşünce olarak keşfedilmiş. aynı zamanda ışınlanma tabii ki..Aklımda tam yok ama , Uzaydaki insanların daha yavaş yaşlandığı fakat dünyadakilerin uzaydakilere göre daha hızlı yaşlandığını söylemişti. böylece 10 yıl uzayda kalan adam 5 yıl yaşlanıyor olayı gibi bir mevzu kopuyor.
ben şahsen bu ışnlama fighrine garşı deelim emme;olaya realitivite penceresinden baghacagh olursagh bu iş bir fiyasgo dan ibarett. yaaani ben şimdi bu sandalyede oturacaan ordan benim hatun direk kucaama ışınlanacagh. ve ben de ona . yau gözünüzü sevem yapın şunu ama yok işte biliyom. yaşasın ABAZA HAREKET!!
ya nasıl yaa, şimdi bir atomun quantum durumu hesaplanıp eş atomu oluşturulup iletildi öylemi, hemde atomlar ( tek bir atom değil) moleküller,dokular of of off 🙂 bence bu zamanda değil, henüz erken 😉
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Işınlanma üzerine her yıl bir haber çıkıyor. bunun nedeni konusunda bir fikrim yok ama burnuma yanık kokusu da gelmiyor değil. Yalnız nedense haberde özellikle son paragraflarda bir “ancak” ile başlayan bir cümle oluyor..*Ancak bugüne kadar sadece inorgonik maddeler ışınlanabildi..*Ancak sadece meyvalar üzerinde denendi.*Ancak sadece bir parça et ışınlanabildi…
*Ancak Bir kaç kişiyi ışınladık ama hala toplayamadık atomlarını..
Ohooo ben bunu keşfedeli 5 yıl oldu bee. Karşılıklı aşk sayesinde keşfetmiştim. Ben Adanada iken Aşkım Eskişehir’de öğrenciydi ve her gece ya o bana ya da ben ona ışınlanıp dururduk. Baze ortalarda bir yerlerde de buluştuğumuz olurdu 🙂
böyle birşey olursa izafiyet teorisi ile birleştirilip geleceğe yolculuklar 4. boyut sayesinde yapılabilir.benim için küçük bir ışınlanma, insanlık için büyük bir ışınlanma falan filanda derim giderken…
Ancak a takılı kalmışsın şunu unutma sende bir meyvesin sende bir etsin değilmi neden kasıyorsun hem düşünsene sevgiline yada ailene yada bilmediğin bir yere sadece gözünü kapatıp açmak kadar yaklaşacaksın………….!!!!!!
geçen bir taksiciyle de tam trafiğin ortasında konuştuk bunu. o baştan uçan arabalardan bahsetmeye başladı ama ben onun da bildiği mevcut kullanıcı profilinin bu tarz hava olaylarında da bambaşka kaoslara neden olacağı konusunda ufak bir briefing vererek en doğru çözümün ışınlanma olduğu konusunda ısrar ettim. belki de o an sadece dayanılmaz bir ışınlanma isteği duyuyordum. bir cem yılmaz parodisi olarak ışınlanma bir milletin elinde yine de eğreti durabilir. kabul. ama insan işte; fantazi kuruyor, hayal ediyor. konu dönüp dolaşıp yine zaman kavramının zaman içerisinde insan algısını yamultmasına varıyor. gün kısa geliyor, yetmiyor. daha da önemlisi sabır denilen şey ne oluyorsa gün geçtikçe bitiyor. diyorum ki hani bi zamanlar 386 bilgisayarlar vardı. yeni alındığında deli hızlı geliyordu ya da hızı hiç takmıyorduk. şimdi bilmemkaç gigahertz işlemcili bilgisayarlar yavaş geliyor. tek tek yazılan harfler, çizilen, boyanan illustrasyonlar için bir ay sonra hazır olur denilebilen müşteri şimdi kalkıp sizde photoshop yok mu bi saate istiyorum diyebiliyor. (kırarım böyle bilgisayarı, böyle zamanı, böyle müşteriyi. eşşoğlu eşşekler). yani korkum şudur ki dostlar. gün gelir de ışınlanma olur, o ışınlanma aletini “çok yavaş ulan bu” diye yumruklayan olursa ensesinde boza pişiririm haberiniz ola.
bir dostum söylemişti , Zaman makinası düşünce olarak keşfedilmiş. aynı zamanda ışınlanma tabii ki..Aklımda tam yok ama , Uzaydaki insanların daha yavaş yaşlandığı fakat dünyadakilerin uzaydakilere göre daha hızlı yaşlandığını söylemişti. böylece 10 yıl uzayda kalan adam 5 yıl yaşlanıyor olayı gibi bir mevzu kopuyor.
ben şahsen bu ışnlama fighrine garşı deelim emme;olaya realitivite penceresinden baghacagh olursagh bu iş bir fiyasgo dan ibarett. yaaani ben şimdi bu sandalyede oturacaan ordan benim hatun direk kucaama ışınlanacagh. ve ben de ona . yau gözünüzü sevem yapın şunu ama yok işte biliyom. yaşasın ABAZA HAREKET!!
ya nasıl yaa, şimdi bir atomun quantum durumu hesaplanıp eş atomu oluşturulup iletildi öylemi, hemde atomlar ( tek bir atom değil) moleküller,dokular of of off 🙂 bence bu zamanda değil, henüz erken 😉