İletişimsizlik, insanlar açısından çağın sorunu olarak kabul edilebilir. İletişimde kullanılan sözcükler duyguların ve isteklerin anlatılmasında her zaman yeterli değil. Yeterli olmamanın yanında, sözcüklerin uygun şekilde bir araya getirilmemesi de yanlış anlamalara yol açabiliyor. Oysa böceklerde ve birçok canlı türünde, “sözcükler” nedeniyle yanlış anlaşılma sorunu yok. Bir balarısının, diğerini üzecek sözcükler söylemesi de zaten pek olası değil. Böceklerin iletişiminde, büyük oranda kimyasal maddelerin rolü var. Onlar, duygularını (varsa eğer) ve isteklerini özel kimyasal maddeler kullanarak birbirlerine iletiyor. Yaşamlarını bu özel maddeleri kullanarak yönlendiren böceklerin iletişimsizlikten kaynaklanan sorunları da olmuyor.

Hayvanların çiftleşmek, gelişmek ve yavru bakımı yapmak gibi türe özgü özelliklerini kokuların ve feromanların nasıl etkilediği bir süredir araştırılıyordu. Örneğin; karıncaların tek sıra halinde yürümelerinin sebebini düşündünüz mü? Karıncalarda, yuvadan çıkan ilk bireyin belirli aralıklarla feromon bırakması, ardından gelenlerin kolayca takip etmesini sağlar.Feromanlardan insanlar da nasibini amış durumda. Yaşamın çeşnisi olan kokuların, ergenlik devresini hızlandırdığı, kadınların menstruasyon dönemlerini kontrol ettiği yolunda kanıtlar elde edildi. İnsanda koku ve feromonlar üzerindeki araştırmalar daha çok kadın erkek davranışları ile ilgili. Örneğin;* Kadınlar eşleri olmadığında, neden eşlerinin tarafında yatarlar?* Aynı işyerinde birlikte çalışan kadınların menstruasyon devirleri neden yaklaşık aynı tarihlere denk gelir?* Kokular cinsel çekim üzerinde fiziksel görünüşten daha mı fazla etkilidir?* Çocukların uyurken birlikte yattıkları oyuncakları ya da bağımlılık duydukları battaniyeleri yıkandıktan sonra neden etkisini kaybeder?* Anne ve bebek arasındaki bağı oluşturan etmenler nelerdir?* Kadınlar ve erkeklerin eş seçiminde neler etkilidir?Bu sorularla uğraşan bilim adamlarının karşısına hep kokular ve feromonlar çıkıyor. İnsan vücudu güçlü kokuları olan birçok bileşiğe sahip. Bu bileşiklerden bir kısmı da bakteriler tarafından keskin kokulu bileşiklere dönüştürülüyor. İnsanlar dahil birçok primatta dişide normal vajinal salgıların içinde uçucu alifatik asitler bulunuyor. Keskin kokuları olan bu asitlerin erkek maymunlarda cinsel aktiviteyi artırdığı da saptanmış. Cinsiyete özgü birçok hormonun kokusunun da dikkat çekici olduğu belirlenmiş.Bir tiyatro salonundaki bazı koltuklara bu hormonlardan biri araştırma amacıyla koku gibi sıkılmış. Tiyatroya gelen kadın izleyiciler istatistiksel olarak anlamlı olacak şekilde bu koltuklara oturmayı tercih etmişler.Bir başka çalışmada da aynı uygulama, erkekler üzerinde en çekici kadın fotoğrafını seçme amacı altında yapılmış. Bu çalışmada da benzer sonuçlar elde edilmiş.Hem kadınlarda hem de erkeklerde bulunan bu tip hormonların üremede etkili olduğunu düşünen bilim adamları da var.Ancak, bu hormonların etkilerinin birlikteliğin yakın mesafeden sürmesine bağlı olduğunu ve eşlerin beraber uyuma gibi özelliklerinin bu etkiyi artırdığını da öne sürüyor.İnsan vücudundaki tüylerin kök kısımlarında özellikle de koltuk altında ve genital bölgelerde bulunanlarda, salgı bezleri var. Bu salgı bezlerinden karşı cinsi etkileyen ancak kimyasal yapısı henüz tanımlanmamış olan maddeler salgılandığı da son belirlemeler arasında.İnsanların kendi yaydıkları feromonları ya da feromon niteliğindeki kokuları nasıl duydukları üzerine düşünülecek olduğunda, bilim adamlarının karşısına burnun içinde yer alan vomeronasal organ adını alan bir yapı çıkmış. Bu yapı, kokuları seçmeye ve birbirinden ayırt etmeye yarıyor, ancak gene de böcek veya karıncalardaki gibi kokuların çok uzak mesafelerden alınmasını gerçekleştiremiyor.Eski bir Amerikan geleneğine göre, erkek dans ettiği süre boyunca koltuk altında bir mendil tutar. Dans bittikten sonra da mendilini partnerine sunar. Partner bu durumdan ne kadar hoşnut olur bilinmez ama bilim adamları mendildeki kokunun afrodizyak niteliği taşıdığını düşünüyorlar. Yakın zamanda parfümlere de katılan insan feromanlarının, etkilerini sabunlara karşın sürdürüp sürdürmedikleri de ayrıca incelemeye değer bir konu…

Tüm dünyada bu bilimsel araştırmalar ışığında feromondan mucizeler bekleyen milyonlarca insanın varlığı, feromonların etkili olup olmadığı kadar düşündürtücü değil mi?Düşünürken belki bilmek istersiniz!Türkiye’ye daha önce ‘şanslı ra yüzükleri’ vs. saçma sapan milyonlarca ürün satan, deha Türk distrübütör ceo Kamiller, şimdi de Amerika’dan ithal ettikleri feromonlu parfümlerin internet ve eczaneler üzerinden kapış kapış satıldığını iddia ediyorlar.Karşınızda çok çirkin bir kadın veya erkek.Siz anlamsızca etkilendiniz.Kendinizi engelleyemiyorsanız.Şu duayı ediniz.“Ben ne ateş böceğiyim ne de karınca.Allahım sen beni feromonun gazabından koru. Amin.”