Şener Şen
Şener Şen

Türk sinemasının gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri olan Şener Şen, 26 Aralık 1941 yılında Adana’da doğmuştur. Kendisi de oyuncu olan Ali Şen’in oğlu olarak dünyaya gelen Şener Şen aslında tiyatro kökenlidir. Ama çoğu oyuncu gibi o da tiyatro kazancı yetmediğinden sinema sektörüne girmiştir. İlk olarak sadece kameraya göründüğü ve çok kısa repliklerinin olduğu figüran rollerle bir çok filmde (Altın Prens Devler Ülkesinde, Katerina 72, Ayrı Dünyalar, Aptal Şampiyon) boy göstermiştir. Bak Yeşil Yeşil’de Ahmet Özhan’ın menejeri ve Bizim Aile’deŞener karakterini oynadıktan sonra kendisini kitlelere tanıtacak olan Body Ekrem rolüyle Hababam Sınıfı’nda oynamıştır. Kırmızı eşofmanları, çapkın bakışları ve hemen gaza gelen karakteriyle Body Ekrem daha o zamandan Türk sinemasının unutulmaz karakterleri arasında yerini alacaktır. Bundan sonra yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez’in ve dönemin bir çok yönetmeninin aradığı oyuncular listesine giren Şener Şen, çok hızlı ve fazla sayıda filmin yapıldığı 80 öncesi dönemde birçok yapımda yer alır.http://www.youtube.com/watch?v=SiROVKUnXA0

Şener Şen
Şener Şen

Hababam sınıfı serileri, mahalle ve aile komedileri (Gülen Gözler, Neşeli Günler, Sultan, Çöpçüler Kralı) günümüzde hala defalarca gösterilen başarılı filmler olarak anılabilir. Kemal Sunal’ın Şaban karakteriyle zıtlaştığı Süt Kardeşler, Tosun Paşa, Şabanoğlu Şaban, Davaro, Kibar Feyzo gibi filmlerin yanı sıra İlyas Salman’la birlikte oynadığı Erkek Güzeli Sefil Bilo, Dolap Beygiri, Banker Bilo, Çiçek Abbas, Şekerpare gibi filmlerde de uyanık, dalavereci karakterleri başarıyla canlandırmıştır. Bu arada Gırgıriye serisindede küçük rollerde yer alır. İlk başrolünü ise 1983 yılında Şalvar Davası filminde Müjde Ar’la birlikte oynar.

Şener Şen
Müjde Ar – Şener Şen

1985 yılında Çıplak Vatandaş, Namuslu, Züğürt Ağa gibi sosyal mesaj içeren filmlerde oynayan oyuncu aynı sene çekilen The Woman in Red uyarlaması Aşık Oldum’da başta kendisi olmak üzere tüm oyuncularının performanslarıyla son derece başarılı bir uyarlama ve komediye dönüşen filmde yer alır. 1986 yılında Atıf Yılmaz’ın Değirmen filmiyle daha ciddi içerikli filmlerde yer almaya başlayan oyuncu kimi eleştirmenlerce Türk sinemasının en başarılı filmlerinden olan Muhsin Bey’de Uğur Yücel’le başrolü paylaşır. Aynı sene Selamsız Bandosu’nda ülkenin ücra köşesindeki bir kasabanın belediye başkanını başarıyla canlandırır. Gittikçe daha seçici olup daha az filmde oynamaya başlayan oyuncu Arabesk, Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Zengin Mutfağı, Amerikalı gibi hiciv içerikli filmlerde oynar.

Şener Şen
Şener Şen

1990’lara gelindiğinde artık Türk Sineması eski gücünü kaybetmiş ve film yapılamaz duruma gelinmiştir. Tam bu zamanlarda Yavuz Turgul’un çektiği Eşkiya’da başrol oynayan oyuncunun hem kendisi hem Türk Sineması adeta yeniden doğmuştur. Köyden kente gelen eski bir Eşkiyanın anlatıldığı film 2.5 milyona yakın kişi tarafından izlenerek hem gişede büyük bir başarı elde etmiş hemde eleştirmence çok beğenilip bir çok ödül kazanmıştır. Seyirciyi sinema salonlarına çeken bu film, Türk Sinemasının geleceğine umutla bakılmasını sağlamıştır. Daha sonra İkinci Bahar dizisinde oynayan Şener Şen, parasız kaldığı zamanlarda alıştığı yaşama devam edebilmek için çeşitli reklamlarda oynamıştır.

Eşkiya
Eşkiya

Eşkiya filmiyle dramatik rollerdede ne kadar başarılı olduğu görülen oyuncu 2005 yılında Gönül Yarası filminde Nazım rolünü ve son olarak 2007 yılında Kabadayı filminde Ali Osman adlı eski bir kabadayıyı canlandırmıştır. Oyunculuk kariyeri boyunca her türlü role girebilen ve üzerine oturan rolden bir anda çıkarak bambaşka bir karaktere bürünebilen oyuncunun gelmiş geçmiş en başarılı oyunculardan biri olarak anılması boşuna değildir. Muhteşem oyunculuğunun yanı sıra kişiliğininde ne kadar mütevazi olduğunu kendisiyle yapılan iki röportajda verdiği cevaplarla görebiliriz. Kendisine ”Hiç keşke Amerika’da doğmuş olsaydım diye düşündünüzmü?” sorusu sorulduğunda ”Oyuncu, bir yere ait olarak başarılı olabilir. Ben de bu topraklara aidim. Buranın kültürüyle, özellikleriyle, etkileriyle büyüdüm. Ben bir Amerikalı gibi oynayamam, ama buranın insanını da iyi bilirim. Tıpkı bir yabancının bizim insanımızı tam kavrayamaması gibi. Kendi ülkesine ait özellikleri oranın insanı daha iyi kavrar. Ben orada doğmuş olsaydım, oraya ait gözlem ve bilgilerim olurdu. Ama “Keşke orada olsaydım” gibi bir şey geçerli değil. Ben buraya ait bilgi ve gözlemle doluyum. En iyi de bunu yansıtabilirim.” cevabını vermiştir.”Son dönemde üzerine yapışan ağır dramatik rollerin hayata bakışıylamı etkili olduğu?” sorulduğunda ”Bu durumun seçtiği projelerle alakalı olduğunu eğer güzel bir proje gelirse yeniden bir komedide oynamayı çok istediğini” belirtmiştir. Oynadığı bir çok karaktere ruh veren ve oyunculuk yeteneğiyle unutulmaz karakterler yaratan ustayı daha uzun yıllar sinemada görmek dileğiyle yazıyı bitiriyorum.

Şener Şen
Şener Şen