Güzellik her zaman insanlar için önemli olmuştur.Kadınların güzelliği ise çoğu şeyden önemli.Her ne kadar, entellektüel bakış açısı çoğu zaman güzelliği ikincil bir erdem saysada, gündelik hayatta güzel olan çoğu zaman doğuştan avantajlıdır.Erkekler güzel bir kadın karşısında acizleşirler. Varlıklarını, değer yargılarını,sorumluluklarını bir anda unutabilirler. Güzel bir kadın gördüklerinde gözlerini ayırmaları pek mümkün olmaz.Sanırım kadın doğası da buna uygun yaratılmıştır.Bir aşırılığa maruz kalmadıkça, çoğu kadın bakışlar altında hareket etmekte zorlanmaz. Güzelliğini sergilemekten imtina etmez.Sanırım bunun en birebir örneği güzellik yarışmalarıdır. Kadınların milyonlarca insanın seyrettiği bir yarışmada güzelliklerinin yarıştırılması her ne kadar garip olsa da, seyre değer olduğu da tartışılmazdır.İlk güzellik yarışmasının izleri, mitolojiye dayanır ve Tanrıçalar arasında yapıldığından bahsedilir.Modern çağın güzellik yarışmaları ise 1928 yılında ki Miss Europa ile başlar.1950′ li yıllardan itibaren dünyada yaygınlaşan ve popülerleşen alternatifleri artar.Geçen hafta yapılan Miss Universe 2010başarılı organizasyonlardan biri. Her ne kadar ekranda baştan sona izleyemesemde göz atmadan da edemedim.En azında ilk 10 finalisti ve bol bol da birinciyi sizlerle paylaşmak istedim.Jürinin seçimini de canı gönülden kutladığımı belirtmek isterim.Miss Ireland (Rozanna Purcell)

Miss Albania (Angela Martini)

Miss Philippines (Venus Raj)

Miss Ukraine (Anna Poslavska)

Miss Puerto Rico (Mariana Vicente)

Miss South Africa (Nicole Flint)

Miss Guatemala (Jessica Scheel)

3.Miss Australia (Jesinta Campbell)

2.Miss Jamaica (Yendi Phillipps)

ve1.Miss Mexico (Jimena Navarrete)