Müjde! Müjde! Müjde! Artık evden gizlice sıvışmak için pencerelerden atlamamız, arkadaşımıza kopya vermek için camlardan küçük notlar atmamız, bizi aldattığından kuşkulandığımız sevgilimizi ya da eşimizi takip etmek için köşe başlarında ya da otel lobilerinde saklanmamız gerekmeyecek! Az kaldı, görünmezliğin formülü bulundu bulunacak!Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri fizikçileri tarafından görünmezlik pelerini yapımına dair iki yöntem açığa çıkarılmış. Araştırmacılar, bu donanımın yapımı için prensipte gerekli teknolojiye hali hazırda sahip olduğumuzu söylüyorlarmış. Bu önerilerin arkasında yer alan araştırmacılardan biri olan İskoçya St Andrews Üniversitesi‘nden Ulf Leonhardt, “Görünmezlik, görünür yakınlıkta,” demiş.Leonhardt ve Londra Imperial College mensubu olan John Pendry ve onların meslektaşları, birbirlerinden bağımsız olarak, uzayda görünmez bir delik yaratmak için gerekli olan benzer yöntemleri tanımlamışlar. Işığı, deliğin etrafında yönlendirmenin mümkün olduğunu söylüyorlarmış, nehirde bir taşın etrafından akıp giden su gibi, böylece içindeki nesne görünmüyormuş.Işık ışınları, su ve hava gibi farklı sapma göstergeleri olan maddelerin arasından geçerken kıvrılıyorlarmış. Ancak ışığın kıvrılarak belli bir alanın etrafından geçmesi ve başlangıçtaki gibi aynı çizgide tekrar belirmesi zor bir hile imiş, bunun gerçekleşebilmesi için görünmezlik pelerininin yapıldığı materyallerin ayarlanabilir sapma dizinine sahip olmaları gerekmekteymiş.Bu tür maddeler “metamaterials” adı altında üretilmiş. Metamaterials adı verilen bu maddeler, metal tellerden yapılmış olan halka ya da bobinlerin dairesel baskı levhalara kimyasal olarak basılması ve birbirlerine yapıştırılması yöntemi ile üretiliyormuş. Bunlar, gelen ışığın elektromanyetik alanı ile etkileşen birer anten görevini görüyor ve ışığın aldığı yolu değiştiriyormuş.Işığın davranış biçimini yöneten matematik, bir maddenin herhangi bir ışığın tamamen dağılımını ya da emilimini engellemesinin mümkün olmadığını gösteriyormuş, yani mükemmel bir görünmezlik maalesef mümkün değilmiş. Ancak Leonhardt, bu kusurun çok azaltılabileceğini ve donanımın sadece hafif bir sis yaratabileceğini söylemiş.Henüz sadece bir teori olsa da, bu haberi nature ve abc news in science‘ta okur okumaz aklıma The Lord of the Rings‘te Elfler tarafından Frodo ve Sam’e hediye edilen görünmezlik pelerinleri geldi. Yanlış hatırlamıyorsam metal renginde, özel örme pelerinlerdi onlar. Alın işte, sanatın bilime önayak olduğunun bir kanıtı daha size. Hayal gücünün sınırları yoksa, bilimin de yok demektir. The Lord of the Rings, Star Trek, Harry Potter ve Görünmez Adam‘da bahsi geçen görünmezlik gerçek oluyor! -Şu H.G. Wells yok mu? Sanırım o bir dünyalı değil, uzaylı!-Yakında gerçekleşecek gibi görünen bu görünmezlik kalkanının ya da pelerininin askeri alanda kullanımına dair yorum dahi yapamıyorum ancak şurası kesin ki röntgencilerden sakınmak oldukça zor olacak artık. Yatak odamızda gezinen hafif sisler görmemiz an meselesi gibi. -Bakın mesela şimdi sağ tarafımdan bir karaltı geçti, biz onları in cin sanırdık, meğer pelerin takmış röntgencilermiş. Kışşşt! Dağılın bakayım!-Aklıma geldi, Losttaki şu bizim malum adanın etrafını da bu metamateryellerle mi çevrelemişler ki?
yorumlar
ya zamanda yolculukta gerçekleştiyse :))
görünmezlik görünmez ki… plum? hahaha!… ha?
harry potter’da vardı o pelerin, öbürü zırhtı. gerçi adam akıllı izlemedim öbürünü de sallıyorum bir ihtimal tutacak. ayrıca bu görünmezlik pelerinini bulsalar bile bunu kullanmaya başlayamayız. bu görünmezlik pelerini iki ton falan olur ilk zamanlarda, sonraları cebe sığar hale gelir. ve evet görünmezlik görünmez ki…plum? hahaha!… ha?
ha bu arada japonlar bu görünmezlik üzerine çalışıyorlardı ve molekül falan düşünmeden direkt olarak ekranlardan oluşmuş bir giysi ve kameralarla illuzyon yaratarak görünmezlik yolunu seçmişlerdi. belli açılarda görünmez olabiliyorlardı ki bu işi nanoteknolojiyle daha da çabuk çözecekleri üzerine bahse bile girerim.
indian, bundan mı bahsediyorsun? Eğer buysa, bana sorarsan -sordun saydım-, bu sistemin yanında o uygulama teyyare kalıyor.
(frodo ve sam’ a değil, bilbo tarafından frodo’ya verildi. o da ganimet olarak almıştı sanırım ilk gezisinden. yüzüğü de bu sayede ele geçirmemiş miydi?)
çekirge, yanlış hatırlıyor olabilirim. Maalesef çok kötü bir hafızam var. Ancak hatırladığım kadarıyla, bilbo’nun frodo’ya verdiği zırhtı, çok hafif ama sağlam. Üçleme de ne yazık ki yok evde, elime geçince kurcalar, gerekirse düzeltirim. Affola. 😉
haklısın zırh vermişti cüce gümüşünden yapılma. pelerinler görünmezlikten çok kamuflaj sağlıyordu sam ve frodo ya. rohanlılar atlarıyla gelirken pelerinin altına saklanıyorlardı görünmemek için…yine de ben bu görünmezlik olayına sadece fantazi olarak bakıyorum. belki indianropetrick’ in bahsettiği ve senin linklediğin şekilde bir kamuflaj olabilir fakat görünmezlik, pek mümkün değil bence.
Görülmezlik değil de duyulmazlık pelerini yapsalar da her akşam evin önünden bangır bangır müzikle geçen arabaların üzerine atsam…
görünür ışığın üzerinden geçtiği bir kişinin, görünür ışıkla göremeyeceği konusuna değinmeleri güzel olmuş.Bu bilgi yanlış olarak yorumlanıp, “görünmez adam kördür abi, madem ışık içinden geçiyo o da göremiyo” tarzı ahkamlara neden olmakta idi. Yazıda da belirtildiği gibi görünür ışıkla göremeyecek bu kişi, sonar, kızıl ötesi ya da microdalga kullanabilir. Tüm frekans spektrumunda görünmezlik sağlandığında ise görünmez adamımızın dış dünya ile tüm bağlantısı da kopacaktır haliyle. Şimdi uygun devirlerde değiliz ama ilerde konveksiyonel silahlar kullanmaktan vazgeçip enerji silahlarına yönelirsek bu giysi çok prim yapacaktır.Eskiden kobra diye bir anime vardı. Orada da baş abimiz lazerlerin içinden geçtiği kristal amcayı 6 patlarla harcıyordu.
insanoğlu böyle işte. gördükleriyle ve göremedikleriyle uğraşıp duruyor.
peki zeki müren bizi görebilecek mi?
ilgilenenlerin dikkatine: 3 şubat 2009, saat 23.30’da TRT-2’de başlayacak olan programda Prof. Dr. Ekmel Özbay tarafından nanoteknoloji ve görünmezlik pelerini konuları ve yapılan çalışmalar tanıtılacaktır.
++rep istemeyen überpaylaşımcı pati ruhuna şurdan bir saygı duruşunda daha bulunmak istiyorum.İçimden geldi valla bir çıkarım yok 🙂
hıım neden varlığımı tam kanıtlayamamışken görümek gibi bi edinimde bulunmak isteyeyimki ah ha bu da işin başka boyutu tabi.aslına bakarsanız tamamen saçmalık bu.hadi zaman makinesi yapıldığında,gelecekte yada geçmişteki kendinle karşılaşmamak için bu pelerin de yanında eşantiyon olarak verilebilir ahahha
şu program başlasa da izlesek. özellikle de “türkiye bu çalışmaların neresinde şefim” diye sorulacağından eminim. sırf yanıtı verirken nasıl cümleler kurulacağını merak ettiğim için izleyeceğim.
enee kayvenk!
eskiden görünmez adam dizisi vardır valla böyle birşey çıkarsa yurdumda parmaklanmadık döt soyulmadık döviz bürosu kalmaz sööliyim
Nazo, bir de kaç kap yemek hazırlamak gerekir, bir görünüp gelenler bir de davetsiz misafirler için..-Leylaları da çağırsaydık keşke, gücenmeseler bari,-Yok yok, siz işinize bakın, biz aranızdayız..
yurdum insanı yapar valla
@nazo,pandik bir sevgi şeysidir. zarar vermez.
gelen misafirleri pandikleyek o zaman patim:)
”pilli pati DİYOR Kİ, (06 Şubat 2009 01:06) @nazo,pandik bir sevgi şeysidir. zarar vermez.”Aman Pati, sevme sakın bizi..:))
he sevme:)