Gitmek, dönüşsüz yollara gitmek, bir bilet, sadece gidiş, ardımıza bakmadan el ele gitmek.Sevdiğim, birlikte gitsek…Yollara düşsek sevdiğim, düşmeden ülkeler geçsek… Geride bıraksak ülkeleri, insanları, yaşananları; hep geride bıraksak.Çok güzel olur, geriye dönüşü olmayan tek gidiş biletler alsak, ülkeler geçsek sevdiğim, seninle gezsek, her, her yeri. Arkamıza bakmadan gitsek. El elele birtanem. İnsanlar tanısak, sohbet etsek ama ne insanlara ne mekana bağlanmadan yol alsak.Fotoğraf çeksek sevdiğim, gittiğimiz her yeri fotoğraflasak, karelere sığmasak; aşsak…Bebeğim, yollara düşsek tüm bu düşleri yaşarken yazsak, yazıya döküp kimi zaman gitar çalıp bir sahilde yarın sabahsa başka bir meyhanede demlenirken bulsak kendimizi, öbür günse bir uçakla başka bir ülkeye çoktan geçmiş olsak, sonraki gün havaide yaşamaya karar verip ama oranın güzelliklerini de yaşadıktan sonra elimizi sımsıkı evet sımsıkı tutup yine gitsek, arkamıza bakmadan, gitsek sevdiğim…Güzel olur bebeğim, seninle her şey güzel olacağı gibi bu da güzel olur. Arşiv yaparız gittiğimiz yerleri ve belki bir kitap… Bir fotoğraf sergisi ve kitap çıkar bu öyküden. Ben yapalım derim. Senin ellerin olsun , arşınlarım ben dünyayı.Güzel olur kuzum, kimi zaman rakılı bir akşamda sarmaş dolaş şarkı söylerken buluruz kendimizi kimi zaman münzevi gibi sakin ibadet ederiz gezerken. Bebeğim gitmek var, hep gitmek, çok güzel olur.Ülke ülke, İzlanda, Tibet, Çin, Japonya, Avrupa ve tropik ülkeler, ardından kanoyla Meksika’ya kadar inmeye var mısın? Ama Amerika’dan başlayacağız, kanyonların arasından, vahşi doğanın içinden ve suyun içinden.Ve sevdiğim, kesinlikle dünya turu, denizde yaşamak istiyorum seninle. Denizden sıkılınca karaya çıkarız ama kesin beş sene kesmez beni deniz, belki daha da fazla.Gitmek istiyorum seninle, gitmek. Uzun uzun yollar almak. Gitmek, yollara düşmek, sarmaş dolaş; kimi zaman sırıl sıklam bir yağmurda, kimi zaman aşk iliklerimize kadar…Gitmek güzelim, gitmek istiyorum, sürekli gitmek, arkamıza bakmadan, mekana ve insanlara bağlanmadan hep gitmek, yol almak, sadece gitmek…Ellerini ellerimin içinden ayırmadan, sıcaklığını hissederek, nefesinin yanımda olduğu bir hayatı yazarak ve her adımı fotoğraflayarak; birlikte uzak uzak memleketlere gitmek, ardımıza bakmadan… çok iyi gelecek.Ne gerek var mekana bağlanmaya bebeğim? Perde bizim olmasın varsın, bahçede ki havuz bizim olmasa ne çıkar, nasıl olsa sürekli geziyoruz? Hep geride bırakmak, hadi bye bye demek ve yine yerler görmek için yol almak.Oturup durmak yerimizde, neden? Neden gitmiyoruz, hatta hep gitmiyoruz, hatta ve hatta gel hayatımızı bunun üzerine kuralım. Gezen insanlar olalım. Sadece gezelim. Sadece istediklerimizi yapalım.İstediğimiz yerde istediğimiz kadar coşalım, dinlenelim ve yine yola koyulalım. Renkli düşleri dünyamıza aktarmak bu olmalı bebeğim. Acı yok, bağlılık yok, bu ne demiş, şu ne der yok, kıskanan insanlar, çekemezlikler yok, kendini çevrene kanıtlama ihtiyacı yok, herkes konuşur derdi yok…Gidelim bebeğim, çok iyi gelecek.Ülke ülke, ada ada, okyanus okyanus görelim. Kim kaç okyanus gördü? Biz okyanusların geçiş aralıklarını dahi bilelim. Düşünsene, büyük bir teknemiz var: Sabah uyanıyoruz. Bahar başlangıcı.Güney yarımkürede, Atlas okyanusunda, sağımız tropik Güney Afrika sahilleri, solumuz Güney Amerika. Sabah, yeni gün doğuyor, güverteye çıkıyoruz.Tertemiz bir hava. Buralarda olamayacak kadar farklı bir havayı içimize çekip uyanıyoruz, yaşadığımızı bir kez daha hissedip, şükrediyoruz.Tertemiz bir hava, biraz soğuk, günün tüm renkleri gökyüzünü kaplamış, malum güneş yeni doğuyor. Ama okyanustayız bebeğim, manzaraya bak. Böyle bir tenhalık var mı, nerede bulabilirsin?Gitmek, seninle gitmek istiyorum.Yollara düşmek, yolları yol yapan insandır sevdiğim. Kimi insan yollara düşkündür, seninle ne mekana ne insanlara bağlanmadan gönlümüzü koyup yola, gitmek istiyorum bebeğim; hep gitmek. Arkamıza bakmadan.Buradakilere bir kart atarız. Oranın fotoğraflarından bir demet yollarız. Şimdi buradayız, şimdi buradayız diye postada bizden gelmiş bir kart. Belli ki, iyiyiz, belli ki keyfimiz çıtır, belli ki kıskandıracak kadar hoş bu durum, belli ki yaşamak böyle bir yaşam olmalı.Kendini belirleyen, kalıplara sığmayan. Başkaları için değil, kendimiz için yaşayacağımız bir hayat; ülke ülke gezerken farklı farklı coğrafyalarda arşınlarken hayatı varsın insanlar bize özensinler, o tembel popolarını kaldıramazken kalkıp dünyayı gezelim, ince ince dantel gibi, dokuyarak hem de tüm bunları sanata döndürelim güzelim.Varsın kıskansınlar, onların yapamadıklarını biz yapalım.Bizim mahallemiz olmasın, evimiz olmasın, eşyalarımız olmasın, satalım hepsini, parasını bankaya koyalım ve gezelim.Gezdiklerimizden para da kazanalım, yazarak ve fotoğraflayarak…Yaşam bu olmalı. Onların bana biçtiği hayatı yaşamak istemiyorum. Bu benim hayatım. Bu bizim hayatımız.Hayatım senin ellerini tutarak geçecek, tutkumsun. Gözlerinde aşkı bulduğumsun. Seninle gezmek istiyorum.Sen istemiyorum dersen hepsinden vazgeçerim, senden geçmem ama bebeğim, ama güzel olacak, iyi gelecek bize, çok iyi…Masamda vazomuz olmasın, kapımızı duvarımızı boyamayalım, yeni koltuklar alıp; tüm bunlara para vermeyelim. Bahçesinde ağaçları olan geniş bir evimiz olmasın.Bunlar küçük hayaller bebeğim, bunları herkes yapabilir, seninle okyanusta yaşamak istiyorum, var mısın aşkım?Rüya gibi bir hayat istiyorum seninle. Gezmek, gezmek, gitmek, hep gitmek, yollara düşmek, aşka düşmek, aşkımızı farklı mekanlarda, mekana bağlanmadan doyasıya yaşamak…Farklı olan hayat budur işte. Sığamıyorum buralara, benim hayallerim daha büyük. Gel benimle. Okyanusta evlen benimle.İşe gelip, işte geleceğim, yemek yapacağım, ev temizleyeceğim, hafta sonu alış veriş yapacağım; bu değil hayalim. Yollara düşmek istiyorum ve hayatımızı kurmak.İstediğimiz gibi oluşturmak, bağlanmadan, ikame etmeden, düş gibi…Gitmek, ardına bakmadan gitmek, hadi gel benimle; tut ellerimi sıcacık. Seni seviyorum, dünyayı gezelim, hep gezelim.Bu hayat bizim. İstediğimiz gibi yaşamak bizim hakkımız. Allah bize vermişse bu hayatı istediğimiz gibi yaşarız. Burada kalsınlar bırak, kıskançlıktan göbekleri çatlayacak biz onca yeri gezerken.Çünkü kendileri yapamaz. Ne cesaretleri yeter ne aşkları… Ne cesurlar diyecekler, ‘ne gözü karalar, istediği gibi yaşıyor hayatı helal olsun. O hep istediği gibi oldu zaten, farklıydı hep’ diyecekler.Gitmek, yollara düşmek, sırra kadem basmak değil sevdiğim; seninle, avuç içlerinden her gün öperek ve gün doğumlarında dua ederek seninle arşınlamak istiyorum güzelim dünyayı.Allah beni bunun için yarattı eğer öyle olmasaydı içimde gitmek için böylesi güçlü bir arzu olmazdı. Gitmek istiyorum seninle.Gözlerin bana aşkla bakarken ve her gün sana aşkımı ilan ederken dünyayı seninle kurmak istiyorum. Gel benimle.