Yukarıdaki Gürbüz Doğan Ekşioğlu karikatürü, uluslararası bir karikatür yarışmasında mansiyon almış. Alttaki resim ise tahminen orjinalinden esinlenen bir çocuğun çizdiği versiyonu. 9 yaşındaki Ege Topçu’nun çizdiği resmin ne manaya geldiğini “Kuşlardan biri özgür görünüyor, öteki de tutsak. Ama aslında ikisi de tutsak. Çünkü özgür olan uçarsa arkadaşı düşüp boğulacak!” sözleriyle açıklaması ise; çocuklarında büyükler kadar, olanlara vakıf olabileceklerini anlatır gibi. Her özgürlüğün içinde bir tutsaklık var mıdır? Artık o kendimizi bile bile tutsak yapacak vefa, sevgi, bağlılık gibi vicdanla beslenen hasletlerimizden kalmış mıdır? Sorumluluğumuz, idaremiz altında olan insanlarla, bizden sevgi bekleyen; eşimiz, çocuğumuz, sevdiğimizle sadece hem hal olabilecek kadar bile aldırışımız kalmış mıdır?
yorumlar
Ben bu karikatürün Ege TOPÇU, nun çizimini daha çok beğendim keşke insanlar hiç büyümeseler.Hep çoçuk kalabiseydik dünya daha temiz olurdu sanırım.
Bu vicdani tutsaklıktan nefret ediyorum.Şimdi bile içimi avuçladı bende bıraktığı izler.Belki bu kadar keskin değil gerçek hayatta yaşanılan gidişler ve kalışlar.Yine de geride kalanı hiç merak etmiyor olmak uzaklaştırıyor insanı kendinden.
hapisaneye babasını ziyarete giden bir çocuk,babasına kuş resmi çizmiş.ama kuş özgürlüğü simgelediği için gardiyan kuş resminin içeri sokmasına izin vermemiş.Bunun üzerine ikinci kez ziyarate gelen çocuk ağaç resmi çiziyor bu kez içeri resimle girmesine izin veriliyor,çocuk babasına sarılıyor,öpüyor ve diyorki babacığım sana daha önce kuş resmi çizmiştim ama içeri sokmama izin vermemişlerdi.şimdi ağaç resmi çizdim ve kuşları yaprakların arkasına sakladım demiş bunu Sunay Akın anlatmıştı çok hoşuma gitmişti.