Küstahça doldurdu odayı geceUmurunda mıydı ?Odayı aydınlatmaya çabalayan sokak lambası,yahutIlık nefesinde sözcüklere sığınan bir adamın duası…Hoyratça odayı doldurdu geceYanına arkadaşı karanlığı almayı unutmamıştı,Yemin etmişlerdi sanki bozmaya aydınlıkları,Mutluluk güneşini evlerine dolduranları…Kızgınca odayı doldurdu gece,Hani güçlüydü, boğacaktı ışığı?Her sabah inatla doğan güneşin gücünü kıramadıSirayetinin geçiciliğini anladı …Olgundu artık gece…
yorumlar
thing, unutmuş olmalısın, buradaki dörtlüğü sevmişsin bile:)aaa, hatta bunu da görmüşsün ve tutmuşsun!vee, bunu da:)mevcut blog ile birlikte bu linkler var sadece dörtlük dediğim… Şiir diyemiyorum, haşa!! Ama sanırım bazen dörtlük yazmak geliyor içimden…ve thing; şiir tersten de değişik olmuş ama gecenin debdebesi ve kendine gelişi o sıralamayla olmuştu benim nazarımda…pan; son satıra odaklamaya çalışmadım aslında hatta sonradan bile eklediğimi düşünebilirsin ama gecenin vardığı yeri işaret etmesi bakımından gerekli gördüm.buklet; teşekkür ederim.
hatırda kalmamış olmaları normal:) başlangıcın bile b’ sindeyim zira…
pan; örnekler verdiğin isimlere ulaşmak çabam bile yok…aslında dediğin doğru düz yazı ile mısralar arasında sıkışmış dörtlüklerim var…anlatmak istediğim, ben bundan çok memnunum…yani içimden gelmiş olan şekli böyle…
burada okura tat vermeyen nice yazılar var… evet maksat biraz beğenilmektir ama yazan kendisini konforlu bulduğu satırları tam anlamıyla yazmıştır…ve yazılanların kime ne tat verdiğini nasıl anlayabiliriz ki? belki senin tatsız bulduğun bir başka okuyana keyif vermiştir, bilemeyiz yani
gece şiir için çok verimli, önemli ve elbet tehlikeli bir metafor, bu şiirde sanki biraz çarçur edilmiş..makaleci, sevdiğiniz, takip ettiğiniz şairlerin kimler olduğunu söyler misiniz, merak ediyorum gerçekten,,
thing, tabii ki hayır, makaleci hafif.org’ta yazılarını, siz de ahkamlarını en çok dikkatle takip ettiğim iki isimsiniz. bu yüzden.
kahraman, çarçur edilmiş bir kavram yok bence ortada..geceyi sen nasıl görüyorsan değil, o an ben nasıl gördüysem yazdım sanırım. bu arada hafifte takip ettiğin isimlerden biri olmaktan çok mutluluk duydum, teşekkür ederim. şiir okumam, garip gelecek belki sana ama bu böyle, dolaysıyla şair de takip etmem…yazdığım şey şiire soyunmak kabilinden bir durum değil, o yüzden alnım açık…sevgili koza, poe’ nun sözü çok etkiledi, dediklerin için çok teşekkür ederim. tadında bırakmaya gerçekten çabaladım, anlaşılmış en azından…pandispanya; benim yazımı beğenmemene saygım sonsuz, hatta beğenilmemek yazmayı arttıran bir sebep bende…ama tat alma konusu subjektif, herkese göre değişir…kimse beğenmedi diyemeyiz.thing; sağduyulusun, teşekkür ederim.
insanlık olarak bunalıma girdik sanırım. şiirler yazılar hep yalnızlık üzerine nedir bizi bu kadar yalnız yapan bunalıma sokan
ferplex; çok teşekkür ederim…resim-fotoğraf çok önemli, seçimimi beğenmene sevindim, daha da ötesi yazdığımı beğenmene sevindim elbette:)dimoedes; bunalımlı bir sürecin çıkardığı bir yazı değildi bu, sadece ”gece” yi yazmak istedim, yalnızlık ve bunalım üzerine yazılan bir çok yazı var, katılıyorum elbette ama bu yazı o gruptan değil…
“gece saklı kalmış yanım..gündüzü sorana her yanım derim:)”çok etkileyici!!!
mersi, sevde!
beğenilmediği söylenen yazının bir cümlesine sonradan nefis denmesi de ilginç hani.
havlu attım, bir şey demiyorum, zaten seni anlamıyorum…en iyisi çabalamamak.
beğenmedim. yine de sağol.