Doğ be güneş doğ artık zifiri karanlığımın üstüne! Doğmak senin için var? Sen doğarsın ancak,geceleri gündüz eden,kederi huzura çeviren parlaklığınla. Karanlık yetti canıma… Çıkar beni sabahın aydınlığına… Göz gözü görmez buralarda,bir düştün mü arkandan gelenler ezerler;inanmazlar yerde yatanın bir yürek olduğuna. Karanlığa gömülü hayatlar,geceye karışmış sevdalar bir senle çıkar aydınlığa. Söylesene: doğmayacak mısın?Es be rüzgar! Güneşin çok gördüğü ferahı sen lûtfet. Gözümden akan yaşları sen dağıt yanaklarıma. Sen fısılda masmavi göklerin Türküsünü… Gözlerim kapalı,vazgeçtim aydınlıktan… Es be rüzgar! Masallardaki gibi es. Saçlarım dalgalansın görmesem de… Dön dönebildiğin kadar etrafımda,bir çocuk gibi sevindir yüreğimi… Sen de çok görme muhabbetini… Söylesene: esmeyecek misin?

Dünya! Neden hep aynı yönün güneşe bakıyor? Neden esmiyor rüzgar bu yana? Kendin için döndün asırlarca,bir kez de benim için dön ne olur! Her yanım kurak,her yanım ışıksız… Bir ben varım ortada, o da soluksuz…Doğma güneş! Esme rüzgar! Dönme ey dünya! Sizinle var olmadım ki,sizsiz yok olayım.Ben,yalnız da dönerim sevdamın semahını…