Ne zaman eski bir eşyaya baksam,Onu kimin kullandığını düşünürüm.Bir masa örneğin,Kimin evinde hangi köşede dururdu,üstü örtülümüydüYoksa sadece ıvır zıvır mı koyarlardıBir evde nelere şahit olmuştur o dantel oyalı örtülü masaKimler ağlamıştır tam yanında dirseğini masaya koyarakKimler toplanmıştır başında tatlı sohbetler için,aile ortamı için..Ne amaçlı yemekler yenmiştir üzerindeKime mektup yazılmıştır son defalar üzerine..Kimler acıkmıştır ve gözünü ona dikmiştir..Kim yumruğunu vurmuştur engel olamadığı haksızlıklar adınaVe kim çarpmıştır kenarına masanın,kederden başı dönüp yere yığıldığında..kapıyı kimler çarpmıştır yüzüne ev sahibinino meşe ağacından yapılma masanınKaç elveda bıçak gibi saplanmıştır ev sakinlerine yada sahibineSaysam ne çok nehir akmıştır süzülüp gönlünün deryasından..Ne sevinçlere şahit olmuştur bir ayağı diğerinden kısa masaNe çok beklenen telefonların sesi yankılanmıştır evin duvarlarındaNe çok yalnız kalınmıştır o evde,masanın üstünde sayfalarca anıKimbilir ne çok yalnız,biçare ağlamıştır birisiNe çok masaya yaslanmıştır,gücünü kaybettiğindeVe ne çok aldatılmıştır aynı suret tarafındanKaç kavuşma görmüştür o ahşap kapıVe kaç öpücük uğurlamıştır eşikten babayıKaç gidiş çökertmiştir evdekilerin yüreğini gizliceVe kaç ayak izi destursuz yer etmiştir kalbin ücra köşelerindeNe kahkahalar evin bilfiil her yerinde çınlamıştırBelkide hala kahkahalar vardır o evin odalarındaBelkide yemek yeniyordur o masadaBelki ağlıyordur kadın dirseği masanın ucundaAğlıyordur birisi gizlice gülerken,Konuşurken,Bir şey anlatırken,Sabah yatağını toplarken,Camdan dışarı sarkarkenBir kediyi izlerkenAğlıyordur birisi umutlarla yolu süzerkenBir valizEvet peki bir valiz neler hatırlatır sizeSıcak bir Haziran ayı sonrasını mıBir dönüşü müBir kavuşmayı yada ayrılığı mıSahi,ne koyar gidenler bavullarının içineGöğüs kafesleri kadar boş mudur valizlerinin içiİçi ıslak mıdır yoksa,kıpkırmızıKan mı bulaşmıştır her yanına,yoksa birini mi yaralamıştır sol yanından..Resim—>Heyamola/Ümit Gönenç
yorumlar
herkes sorgulasaydı bunları herhalde dünya hepimizin seratonının en yüksek seviyelerde gezındiği mükemmel bir kara parçası olurdu.ellerine sağlık sevgili d.j.v.
bakış açısı diye buna derim ben..meğer ne boş gözlerle bakıyormuşum ben yaa,bundan sonra her masa sandalye telefon halı kilim keçe vs bakarken 15 dk düşünecem :))))
Teşekkürler yorumlarının tarafsızlığını ve doğruluğunu netliğini her zaman beğendiğim insan cpgulenBu bana has birşey bunu yapmamak bir eksiklikmiş gibi bir izlenim bırakmasın bu yazı kelebeklerözgürdür,detaylar yorar insanı ama bir duvarı güzelleştiren de duvara asılan tablo değil renkleri ve sana anımsattıklarıdır.Hayat da öyle işte,detaylarla şen şakrak,detaylarla derin
teş.d.j.v. yeni yazılarının takipçiyim.
bu mikrodalga fırın mesela; daha önce kim bilir kaç haylaz çocuk içerisinde kedi pişirmiştir
kedi deme aşada yazı tutan kedi aklıma geliyor
🙂 kop Allah iyiliğini versin
Nekadar güzel bir bakış açısı dejavu…Keşke herkes senin kadar ince dşünebilse anılar konusunda.
dejavu, eline sağlık, çok güzel bir tarafını yakalamışsın hayatın. Hayatın diyorum çünkü bence şöyle bir mesajı olmalı bu yazının; bir eşyaya bile ne kadar anı barındırdığı konusunda kafa yorduğumuzda bir hürmet gösterme gereği duyuyoruz, peki ya insanlara bakarken?biliyor muyuz ki karşımızda sürekli olarak yargıladığımız kişilerin neler yaşadığını?, o gözümüzde tek beden gördüğümüz kişilerin aslında maziden günümüze getirdiği kaç kırık anı ve hayat var?benim için böyle bir çağrışım yaptı…
Shaika keşke..Hoşgeldin makaleci hoşgeldinKaç hayat sığdırıyoruz hayatlarımıza,kimse olduğu gibi durmuyor karşımızda,bizden evvelleri,kırgınlıkları,eksiklikleri,bizsiz sevinçleri,hatıraları da var yapbozlarında.Biz tek parçasını dolduruyoruz.Ama bizde dolmayan parçalar..?
hoşbulduk:))aynen öyle dejavu…eksikler doldurulamaz….
Dantela ya karşıyım, misafir odalarına karşıyım, üstü örtülü herşeye karşıyım, duvarlara karşıyım, tüm ev bir oda gibi olmalı..Yazı çok güzel..
🙂 çok hoşsun pilli bebekcim
dantela ile örtmeyin, evin duvarlarını camdan yapın, adresi baa verin
Mersi Mak cım,Üstü örtülü derken ‘eşya’ demek istedim kop..=)Hani bazıları tozlanmasın diye örter ya..
🙁 çok sinir olurum hayalet ev gibi…salon kullanılmaz bir de bilirsin:) koskoca salona kimse giremez sadece misafir gelince açılır, ma aile ufacık bir ourma odasına sıkışıp otururlar bütün hayat boyunca,o salon çürür gider
Aynen, çocuklar bütün evde büyümeliler.. Altını üstüne getirmeliler..Anneler kızmamalı hiç..
kesinlikle; bizim evi görsen çok komik; salonda hiçbir kırılacak tabak ve çatal bıçak takımı yani bütün eşyalar kaldırılmış durumda o büfe rafları bomboş,o boş olan çekmece ve dolaplara kızım oyuncaklarını koyuyor, buraları kendi evi yapıyor:)böyle bir durumda çocuğa kızmak gerekmiyor, çünkü ortada kırılacak eşya bırakmamışsın:))
Süpersin Mak, tam hayalimdeki gibi..
sağol pilli bebek,misafir gelince millet şaşırıyor, çünkü kimse salonuna , evine kıyamıyor…suratlar biraz değişiyor ama ne yapayım biz böyleyiz! beğenmeyen gelmez diyoruz:))umrumdada olmuyor cidden, evime mi geliyorlar bana mı?değil mi yani…
Benim salonumda hiç eşya olmasınTv, tv sehpası, küçük kilim kapıda nazarlık tamamHatta tv yi masasız,duvarı tv boyutunda oydurup oraya yerleştirip kullanmak istiyorum daha az eşya olur o bakımdan:)
Dejavuu88;ev boş olursa, nazar değecek bişey olmas ki =))
olmaz mı,e ev sahibi var be pilli,duvar kağıdı mı daha öncelikli yani:))
odamıdır boş olan? yoksa insandaki boşlukmudur odayı boşaltan? gözlerinizle gördüğünüzle değil, kalbinizle hissettiklerinizle doludur oda. ama kalbiniz boşaltılmış iken dahada boşalır mutlulukla dolu olan bu oda…
Nazar a inanırım, ”dua” mı ve boncuğumu taşırım hep söyleyecek bir şey yok..=) Aman kağıda da değmesin..
dejavu eski kendimi gördüm birden sende… artık günü ve hatta sadece o anı yaşayan biri olmak istemiyorsan de çık git bu derin düşüncelerden sıyrıl… bırak kim neyi nasıl kullandıysa kullnamıştır….
Üstümü örtün… Gölgem üşüyor…
Engin Çiçek -Yaşamdan arta kalanlar-
Sadece bakıp geçmek mi? Yoksa diğerlerinin göremediğini görebilmek mi?Sen diğerlerinin göremediğini görebilensin.Eline, kalemine sağlık Dejavuu.
Teşekkürler plaktonteşekkürler..
Dejavuucuğum harikasın, ellerine sağlık:)Benim de en sık düşündüğüm şeylerden birisi, eşyalar dile gelipo de kendi aralarında sahipleri hakkında konuşuyor olsalardı şayet, acaba neler söylerlerdi?Çocukken de şimdi de hep düşünürüm bunu:)
dejavuçok hoş olmuş yazın..ben de düşünürüm hep aynı şeyleri.anneannemim evindeki eski radyoyu attıklarını söylediklerinde içim sızlamıştı…o radyo benim küçükken arkadaşımdı.ve o ayna..şimdi dayımın evinde…o aynaya kimler kimler bakmadı ki.dedeciğim saçlarını tarardı karşısında, işe giderken…ben 3-4 yaşlarımda hayran hayran onu izlerken…hatıralar yaşıyor bence eşyalarla..kaybetmemeli.
bu konu bana evde hiç eşyası olmayan ve bizden eşya istiyen insanları aklıma getirdi.bu konuda çeşitli der. vs var ama en iyi çalışan kadın koordinasyon merkezi.bir çok kişi eşya değiştirip,yenilerken yerde oturacak halısı bile olmayanlar var bu ülkede…hatıırlattıklarını göz ardı ederek…..
eşyalar yaşanan anılar ve kullanan kişilerle değerleniyor bu bir gerçek….
teşekkürler pharmacid arkadaşımteşekkürler çilekEşyalar kullananlarla hayat buluyor ve bir anlam kazanıyorDaha da ötesi anımsattıklarında unuttum sandıklarımızı yeniden anımsamak
anımsamak istiyorsan değer,ama kötü hatıralarsa hatırlattıkları yerde otur daha iyi…..eline sağlık d.j.v.
Dejavuu; yazdıklarının hepsini birden tutmamak elde değil, süpersin. Sakın yanlış anlama ama yazdıkların o kadar derin ki; bazan senin anerosik olduğunu düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Anerosik kişilik sahibi bir kaç bayan arkadaşımın yazdıklarından yola çıkarak söyledim bunu; tekrar özür dilerim:)
Teşhisi de koydun burda..Helal..Adresini ver de bütün derin arkadaşlar olarak gelelim Sayın Psikolog Pelitog..
ya da sadece dejavuu88 hanıma verir ehe eehehe
ane… ne sorik mi o ne ki la?türçe gonş annamıyom zorum gidyooo.
geçmişliklerimiz adedince hatıra saklarlar tozlu bakışlarında. anlatımına dair mükemmel demekten öteye gidemiyorum deja.
Puella, yazdığım yazıları unutmaya başlamışım daha yeni farkettim yazımın ön sayfaya alındığını “ben bu başlığı nereden hatırlıyorum” edasıyla.Teşekkürler ediyorum çok nazik yorumun için..
abidin dino, mutluluğun resmine alakası var bilmem ama yazı bana bu resmi hatırlattı.
çok güzellllllllllllll!
katılıyorum mak. yalnız bir tablo bu kadar mı güzel isimlendirilir.
Teşekkürler manson, vardır bir nedeni..mak, hatırladın mı yazıyı dantel oyalar, eşyasız evler..:)
evet hatırlıyorum canım:)isim bence de süper seçim
Bir kac kisinin yazilarini okuyorum sadece. Bunlardan biri de sensin Deja kardesim. Armudun cöpü, elmanin sapi, yok kim kimi öptü falan gibi yazilarla doldu burasi. Ha, bu ara da Haber ne oldu? Zorkedi ve Plakton’da gitmisler. Yavas yavas bize de yol görünüyor galiba. Simdi Manso Yolun ucu görünüyor türküsünü buraya kopyalamadan bulursam ben koyalayacagim:) Ha gayret olm
Buldum. Yolun ucu degilmis bu yaw:)Bana ne yazdan bahardanBanane borandan kardanAsagidan yukaridanYolun sonu görünüyorGeçtim dünya üzerindenÖmür bir nefes derindenBak felegin çemberindenYolun sonu görünüyorAzrailin gelir kendiNe aga der ne efendiSayili günler tükendiYolun sonu görünüyorBu dünyanin diregi yokMerhameti yüregi yokKlavuzun geregi yokYolun sonu görünüyorMusa Eroglu
kısaca karaladığım birşeyleri hatırlattı deja yazın bana..bazen ben de beni çevreleyen eşyaya bakar ve garip şeyler düşünürüm..bu yazdıklarımı buraya eklemek istedim..yazının tadını kaçırmam dileğim..etrafıma bakıyorum. yıllarca beni çevreleyen bu eşyaya, dökülen şaçlarımdan, kepeklerimden,kırılan tırnaklarımdan ,akan gözyaşlarımdan, akan kanımdan..ne çok karıştığımı görüyorum..koltuğunkadifemsi dokusu yitmiş..yıllar bunu yapıyor.bedbahtlık bu dört duvar içinde sirayetle büyüyor.balkona çıkıyorum..cazip gelen şeyler var benliğimi saran acizliğe.hayat durmadan beni techil ediyor..aşağa sarkıyorum..henüz balkonun içindeyken bedenimi kaplayan ölüm isteğinin yanıltıcı olabileceğini hissediyorum..tam da aşağıdüşerkenki ölümle yaşamın birbirine girdiği o birkaç saniyede verilebilir böyle bir karar..ölmek istemezsem?..ölmek istemezsem beni tutacak birini istiyorum, ve ölmek istersem ölümüme tanıklık edecek birini..bu ikisi aynı insanolmalı.acı, ikinci bir ten gibi sarıyor bedenimi..ediminlerim tüm diğer faydasızlıklarıyla birlikte beynimde..çaresizlik ilk kez sözlükanlamı dışında bir şey..ve biliyorum ki topraktan ötesi değil varacağım.ölümden ötesi değil tadacağım.
abs tad kaçırmak ne kelime, bilakis yazımın şu satırları hatırlatıp bu paylaşım platformuna köprü olması ve vakti zamanında ufkunu kapatan perdeleri hızla çekerek yeni bir sen yaratmış olman beni mutlu etti.Teşekkürler dost yürek..
dejavu ne edebi sozler bunlar boylevalla senden iyi yazar olur ,bunları samimi soyluyorum,su yoruma bak,””bilakis yazımın şu satırları hatırlatıp bu paylaşım platformuna köprü olması ve vakti zamanında ufkunu kapatan perdeleri hızla çekerek yeni bir sen yaratmış olman beni mutlu etti””ne sairane bir anlatım,ama biraz olcu kacmıs gibi,buda benim nacizane gorusum olsun,ama gercekten guzel cumle,seni kutlarım
yıldo onayladıysa, sorun yok artık dej…
değerlere ölçü vermek başka, takdir başka yıldoyine DE teşekkürler
heralde dejavudan soyle agız tadıyla bir tesekkur alamıyacagız
deja rica ederim. arşivi kurcalıyordum gece yine, fark ettiğin üzere 🙂 aklımdakiler genelde senin yazıları karşıma çıkartıyor, geçen de böyle olduydu. gerçekten çok iyi anlatmışsın, denilecek söz yok başka sanırım.bu arada, absence, yorumunda yazdığını çok beğendim
özellikle burası..
dejj ve puella, çok teşekkür ederim.
bir de kendimi düzeltme! yukarda abidin dino mutluluğun resmi diye verdiğim tablo dianne dengel adında bir ressama ait. abidin dinonun tarzı değil deyip kurcaladığımızda bulduk bu bilgiyi. adamlar bir de abidin dino imzası kondurmuşlar resme. tebrik ederim.ben de saf saf aynı eski teneke kutu takvim yaprağı resmi diye düşünüyorum.yine de pek bi huzurlu. sevilesi bir resimmiş. benim gibi bir odunu bile hislendirdi.
estapitipiti..odun ne kelime.
manson estağfirullah o ne kelime
Eşyalar, mühürlü dudaklarının ardında nice isyanı barındırır. Atılmıyorsa kimden veya neyden hatıra olduğuna bakılır.Takıntılı olanlar da var ama yok değil. Mesela avize kristalleri:)
🙂