Avrupa’ya uçakla gidişlerde bir sorun yaşanmıyor ekseri. Ama dönüşlerde öğrenciler genelde kilolarca eşya getirmek istediği için havalimanlarında sorun yaşayabiliyorlar. Zira 20 kilodan fazla yükler için ekstra para talep ediliyor ve bunu karşılayamayan öğrenciler aldıkları hediyeleri havalimanlarında bırakmak zorunda kalıyor. Geçtiğimiz günlerde Macaristan’dan gelen bir arkadaşım bana Budapeşte Ferihegy Havalimanı’nda yorganını ve aldığı birçok elbiseyi bırakmak zorunda kaldığını anlatmıştı.Şimdi biraz da Avrupa’da Türk öğrencilerin yaşadığı Brezilya dizileri tarzından şeylere değinmek istiyorum. Geçen gün Portekiz’den gelen bir kız, orada nişanlandığını ve damat adayının kısa zaman sonra Türkiye’ye ailesiyle birlikte kız istemeye geleceğini söylemişti. Yabancı Damat dizisinden etkilenmiş olsa gerek.Polonya’dan gelen bir arkadaşımız ise orada çok boş zamanının olduğunu anlattı. Duyduğuma göre bir Polonyalı kız ile ilişkisi olmuş, bu ilişki öyle sapkın boyutlara ulaşmış ki bu arkadaşımız az kalsın baba oluyormuş. İşte Erasmus’un bu yönü hiç de matah değil. Bunu hayvanlar da yapar, hem de sokakta. Biz insanlığımızın bilinciyle iradeli bir şekilde hareket edip dinimizin bize emrettiği ölçüde Dünya’yı elbette gezip keşfedebiliriz ama bu sapkın ilişkiler cemiyet hayatımızın altına dinamit koymaktır adeta. Neyse bu sapkın arkadaşımız sağ salim döndü yurda, umarım aklı başına gelmiştir.Diğer bazı kesim öğrencilerimiz ise sadece saçma sapan partilerle harcamışlar günlerini. Bir de bu program kültür değişimiymiş, resimlere bakıyorum Noel partisinde içki içen adamlar. Kafada da Noel Baba takkesi. Peki Ramazan Bayramı kutladınız mı siz orda? Kurban’da et yediniz mi? Veya kaç milli bayram geçti siz ordayken. Bir gün de kalkıp dediniz mi, yahu Hans bugün de bizim bayramımız, geçen hafta Noel kutlamıştık gel bu hafta da Ramazan’ı kutlayalım, bizim kültürümüz de bu diye… Al işte kültür değişimi…Kültür değişimi Türk’ün renkli paskalya yumurtası yiyerek Noel Baba olması değil iki kültürün karşılıklı alışverişidir.