Ne güzel aşk dan , hayattan dostluklardan ve hatta düşmanlıklardan bahsediyoruz bugün Ahmet Altan ın köşesinde anlattığı gibi…Yani sonuçta kendi düşüncelerimizin arasından sıyrılıp gelen yaşama dair bir şeyleri paylaşıyoruz. Bir şeyler yazarak kendimizce. Kimi zaman okunan yazılarımız oluyor kimi zaman hiç yüzlerine bakılmayanlar. Ama sonuçta hepsi kendimize ait düşünceler hiç kimse tarafından beynimize enjekte edilmemiş tamamen duygularımızın ve yaşam içerisinde biriktirdiklerimizin sonucu olarak dökülüyor klavyeye parmaklarımızın ucundan.Kimseyi suçlamadan yermeden yargısal hükümler vermeden özgürce yaşama dair birşeyleri paylaşıyoruz.Oysa üzülerek az önce bir yazısını okudum sevigili arkadaşlarımızdan birinin.Üzülerek diyorum çünkü konu hakkında ne kadar bilgisi var , ne kadar araştırma yaptı bilmiyorum. Ama ülkemiz popüler basınından bir hayli bilgi edindiği belli. Ne kadar gerçekçi ve doğru olduğu tartışılır bilgiler. Bilgilerin doğruluğu tartışılır. Çünkü konu hala yargıya açık ve ne yazık ki hiç bir yargı kararı olmadan bir dünya işlemlerin gerçekleştirildiği bir konu…Sanırım bir kısmınız anladılar neden bahsettiğimi ama anlamayanlar için ben açıkca yazayım arkadaşlarımızdan birinin Cem Uzan ile ilgili yazdıklarından bahsediyorum.Toplumumuzun büyük bir çoğunluğunun zaten bu konuda Cem Uzanı yüzde yüz suçlu bulduğunu biliyorum. Ben de şu an burada onu savunacak değilim çünkü bunun için karşılıklı bir dilalog ortamı gereklidir.Ancak şu an bu yazızyı yazamamın sebebi şudur kiToplumumuz hergün birbirne bunu belki yüzlerce kez söylemesine rağmn populer medyanın etkisinden kurtulamıyor ya da kurtulmak istemiyor. Onların enjekte etmeye çalışıtğı fikirler hakkında objektif düşünüp tarafsız yorumlar yapamıyor. Bu da toplumumuzun kontrolünü direk olarak uzakdan kumandalı bir oyuncak gibi başkalarının eline bırakıyor. Bu konu bir tek Cem Uzan konusu için değil genel sosyal , ekonomik ve hatta ülkemizin geleceğini ilgilendiren çok hassas dengelerdeki konularda bile böyle…Benim acizane tavsiyem şu olacaktır ki ..Çok geniş bir basın ve yayın yelpazesine sahip bir ülkeyiz. Olayları iyi analiz edebilmek için sadece taraftarı olduğumuz ya da bizim düşüncelerimizi yansıttığını düşündüğümüz kesimin değil bütün diğer kesimlerin basın ve yayın organlarını takip edelim ama hiç birine inanmayalım. Sonuçta akli selim insanlarız herkesin anlattıklarını analiz edip gerçekte neyin doğru neyin yanlış kimlerin hangi çıkarlar için neler yaptığını analiz edebilecek akli güce ve kudrete sahip insanlarız.Derhal ve hızlı bir şekilde kendi düşüncelerimizi fikirlerimiz oluşturmya başlamazsak , fikir ve düşünce üretenlerin oyuncağı olmaya devam etmekden başka bir lüksümüz olamayacaktır.Oysa unutmayınız ki elimizde ki en büyük sermaye kendi hür fikir ve düşüncelerimizdir. İnsanoğlu için bundan daha büyük bir zenginlik düşünülemez.Bu arada yazılarımda pek siyasete deyinmeme rağmen bu sefer ucundan azcık bulaştık sanırım kusura bakmayın arkadaşlar