Birileri diyor ki:“Türkiye’de Müslümanlığımı doya doya yaşayamıyorum.” Zaten en özgür sensin, yaşa be kardeş…Soran olmaz mı? Dur bakalım, doya doya yaşamak ne demek? Miyonların doya doya yaşamak istediği şey farklıdır. Obur doya doya yemek, kimi doya doya macera yaşamak, kimi güç, kimi para, kimi sex, kimi din, kimi de doya doya bilgi ister. Bu kadar farklı yaşamları doya doya yaşayanların ülkesine demokrasi dense gerektir.Londra’da Pakistanlı Müslümanlığı, eşcinsel eşcinseliğini, solcu solculuğunu yaşıyor. Fransa’da Budist Budist’liğini, Yahudi Yahudi’liğini, Ateist Ateistliğini doya doya yaşayabiliyor. Örnek çoğaltılabilir. Bunlar demokrat toplumlardır. Türkiye’de bunları kim doya doya yaşayabiliyor? Aslında doya doya yaşamak konusunda Bazı toplumsal kısıtlamalar vardır. Zenginler doya doya , fakirler doymaya doymaya yaşamaktalar. Bizde “demokrasi” dediğinde mangalda kül bırakmayan doya doyacılar, doyamayanların haklarını doya doya engelliyorlar.Örneğin; üniversite rektörünü doya doya seçemiyor, bir bilim dalı doya doya araştırma yapamıyor. Mütahitler doya doya yaşayınca, ev alanlar da öylemi? Devlet dairesinde İktidar yanlısı doya doya işini hallediyor, yandaş olmayanlar öyle mi? Yasalarda ya da kurallarda var olduğu söylenen eşitlik gerçek değil…Doya doya yaşamın, doya doya yaşayamayanların yaşamına engeli var. Bunu en aptal insan bile biliyor.Bu, gerçekten bir özgürlük soruşturmasıdır. Bir yanda aç Afrikalılar, Öte yanda doygun Suidi şovelyeleri için Ortak doygunluk nasıl tanımlanır? Doyanın zorbalığı hep bir sorun oluşturmaktadır. Üst düzeyde uygarlığı temsil ettiğine inanılan toplumların ulusal sınırları içinde gerçekleştirdikleri “doya doya yaşama” formülinü başka türlü tanımlıyor, düşünce özgürlüğü…Doya doya yaşama isteği demokratik bir istektir, uygar bir istektir. Bütün insanların inançları ne olursa olsun, dünyayı doya doya yaşamalrını sağlamak uygarlığın en üst aşaması olmalıdır. Ne var ki dünyada herkes, biraz bilinçli ise, böyle bir eşitliğin var olmadığını bilir.Uygar ve demokratik doya doya yaşamak ama; doyanın doymayanı sömürüsü,onu başka bir sınıf statüsüne sokmaktadır. Sömürü ne uygar ne de demokratiktir. Demokrasi eşit hak olmadığı zaman içi boştur, açlar da toklar da hiç doymuyorlar. Fakat bir fark var, açlarınki fiziksel, toklarınki psikolojiktir. Tokların gözü doymuyor. Gelir, hukuk, eğitim özgürlüğü ve eşitlik uygulamalarına demokratik deniyor. Fakat, bir ülkede anayasa ve yasalarda, özgürlükleri şu ya da bu nedenle kısıtlayan bir kurgu egemense, o ülkenin demeokrasisi bir ayağı sakat masaya benzer, hiçbir zeminde denk durmaz. Demokrasi sadece lafta kalır…