21 Şubat 1848’de yayınlanan Komünist Manifesto Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor diye başlamıştı. Hayaletin eline kapsamlı bir inceleme alması, neden bir hayalet olduğunu, neden kurulu düzeni korkuttuğunu en ince ayrıntısına kadar anlatması, dolaştığı dar sokakların haritasını çıkarması ise ancak 19 sene sonra gerçek olacaktı. 19 sene sonra 14 Eylül 1867’de Das Kapital’in ilk bölümü tamamen ortaya çıkacak ve Karl Marx‘ ın ellerinde olacaktı.Bu zamana kadar yazılmış en geniş iktisat teorisi, sadece teoride kalmıyor ve yaratıcısının bundan 22 yıl önce dediği gibi “Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir” düsturuna sadık kalıyor yeni bir dünya ve yeni bir hayal yaratıyordu. Derinlemesine girdiği bu dehlizde Das Kapital mevcut duvarlara en sert vuruşlarını yapıyor, sadece bilimsel alanda değil tam anlamıyla siyasal alanda da bir “devrim” yaratıyordu. Bundan sonra artık ne proleterya eskisi gibi olacaktı ne de burjuvazi. Herkesin kirli çamaşırları dökülmüştü ve hayalet artık bir bedene sahipti.