Tüketim toplumunun alışkanlıklarını tatmin etmek sinema sektörü söz konusu olduğunda nispeten kolaydır. 6 7 haneli bütçenizi alır, 3 saniye kuralını uygular, piyasaya daha önce yapılmış onlarca örneğinden çok da farkı olmayan başka bir klon sokar ve tabiri caiz ise para basarsınız.

Ancak bu rutinden sıyrılan öyle isimler vardır ki, yeni bir iş yaptığını duymamız bile heyecana sebep olur. Özel olarak addedilen yapımların ortaya çıkması da tam da böyle bir süreci takip eder. İşte karşımızda yine böyle bir çalışma söz konusu; Tim Burton ile yaptığı işlerle adını duyuran, stop motion animasyonun olmazsa olmaz yönetmeni Henry Selick ve modern fantastik edebiyatın dehası Neil Gaiman‘ın ortak çalışması; Coraline.

Henry Sellick’in ilk çalışmaları, yaklaşık 28 yıl önce dünya ile tanışsa da, haklı ününü 1993 yılında Tim Burton ile birlikte yaptığı Nightmare Before Christmas ile kazandı. Burton’ın hikayesi ile yaratılan Nightmare Before Xmas, halloween kasabasında yaşayan korkunç ancak bir o kadar da şirin yaratıkların, noel’i keşfetmesini ve cadılar bayramı yerine noel organize etmeye karar vermelerini anlatıyordu. Aylarca süren stop motion çekimler, birbirinden farklı ve detaylı onlarca karakter, naif bir aşk hikayesi ve benzeri daha önce yapılmamış bir hikaye, bir diğer deha ve Burton’ın kadim dostu besteci Danny Elfman‘ın müzik/şarkıları ile birleşince ortaya çıkan bir şaheser oldu.

Bir müzikalden, bir aşk hikayesinden ve bir stop motion animasyondan çok ötesini ortaya koyan bu reçete, haklı ününü kısa zamanda pekiştirdi. Ve aradan bunca yıl geçmesine rağmen eskimeyen bir yan ürün tüketim trendini de öncülük etmesi fazla sürmedi.

Görünen o ki bu üç kişinin kimyası tutmuştu. Ne yazık ki devamı gelmedi, Tim Burton ve Danny Elfman ardı sıra bir çok çalışmaya beraber devam etse de, Henry Selick yoluna kendi başına devam etti.

Stop Motion üstadı Henry Selick’in ardı sıra gelen diğer bir önemli çalışması James and the Giant Peach idi. Dev bir şeftali içinde yolculuk eden James ve eklem bacaklı arkadaşlarının hikayesini anlatan çalışma, Henry Selick’in önceki animasyonlarına bol miktarda gönderme içeriyordu. Ancak hiçbir zaman Nightmare Before Xmas gibi bir üne sahip olamadı.

Selick’in kariyeri Monkeyboy (2001) ve Moongirl (2005) ile devam ederken, fantastik kurgunun büyük üstadı Neil Gaiman‘ın yıldızı da sinema dünyasında parlamaya başlamıştı.

Bilinen en iyi çizgi roman hikayesi olarak literatüre geçmiş Sandman‘in, Black Orchid, Death gibi çok özel çizgi romanların, American gods, stardust, bir diğer üstat Terry Pratchett ile birlikte yazdığı Good Omens gibi eserlerin yazarı Neil Gaiman’ın geçmiş yıllarda da televizyon ve Sinema için çalışmaları olmuştu.

Yine kendi hikayesi olan Neverwhere‘in 1996 yılında bir mini dizi olarak kayda alınmasından sonra Gaiman, Miyasaki‘nin ünlü animesi Mononoke-hime (Princess Mononoke)‘nin adaptasyonu, çeşitli tv dizilerinde bölüm yazarlığı (Babylon 5), seslendirme ve hatta yönetmenlik (A Short Film About John Bolton) çalışmalarıyla izleyicisi ile buluştu.

Ancak dönüm noktası 2005’te vizyona giren ve yine kendi hikayesi olan MirrorMask idi. Ve bu film ile birlikte sinema izleyicisi Gaiman’ın ürkütücü, mistik, masalsı, rüyayı yücelten dünyasına ilke kez gerçek anlamda adım atmıştı.

3 yıl sonra vizyona giren ve yine Neil gaiman’ın bir hikayesi olan Stardust ise yazarın sinema dünyasındaki yerini adeta garantiledi. Artık üstadın öykülerinde Robert De Niro, Michelle Pfeiffer gibi isimler oynuyordu.

Sonunda geçen yıl, Neil Gaiman’ın bir diğer hikayesi Coraline’in beyaz perdeye aktarıldığı haberi anons edildi.

Bir stop motion animasyon olacak proje aynı zamanda iki ustanın da buluşma noktası olmuştu. Bir anda büyük bir beklenti yaratan filmin preproduction ve production aşamaları hızla ilerledi , vizyon tarihi açıklandı ve gerim sayım nihayete ermek üzere; Coraline.

Nail Gaiman’ın o büyülü tarzını iliklerine değin taşıyan, naif, özel bir hikaye idi Coraline. Ürpertici, sevimli ve masalsı, kimi zaman komik, bazen dramatik ama illa ki hüzünlü ve gizemli…

Tekinsiz bir kapıdan geçerek, kendi dünyasının çarpık bir yansıması ile karşılaşan küçük bir kız çocuğu Coraline. Tutsak alınmış olan ailesini kurtarmaya çalışırken diğer çocukların ruhlarını bulan, değerlerini, arzularını sorgulamak zorunda kalan, tereddütleri kullanılan ve büyük bir tehdit altındaki küçük kızın ürpertici hikayesi.

Belki de tam da bu yüzden Henry Selick ve Neil gaiman beraber çalışma kararı almış bu hikayede. Zira Coraline’in hikayesi, Selick’in kendine has üslubuna o kadar uyumlu ki.

Gelelim işin sinematik tarafına; Hikayenin kahramanı Coraline’i, Tom Cruise’un enteresan şekilde güzel oyunculuk çıkardığı bir film” olarak da tarihe geçen War of the Worlds‘deki dehşet çığlıklarını hatırladığımız küçük yıldız Dakota Fanning seslendiriyor. Anne ve “Diğer anne” seslendirmeleri ise “Desperate Housewives” Susan’ı Teri Hatcher tarafından yapılmış. Ian McShane, Keith David, Jennifer Saunders ise seslendirmede öne çıkan diğer isimler.

6 Şubat 2009’da beyaz perde macerasına başlayacak olan Coraline’in Türkiye vizyon tarihi ise 15 Mayıs 2009.

Ekstra animasyon ve içerikle dolu, hikayenin atmosferine de hayli yaraşan bir web sitesi ile tanıtımı yapılan Coraline’in fragmanını buradan izleyebilirsiniz. Buradan ise 5 yapım videosunun da bulunduğu bir içeriğe ulaşabilirsiniz.