Her geçen teknolojinin biraz daha mı esiri oluyoruz yoksa, biz mi teknolojiyi oyuncak ediyoruz? Sanırım bu sorunun cevabı herkese göre değişmekte. Değişmeyen tek birşey var: O da teknolojiyle beraber artık insanların hastalıklarının bağımlılıklarının da değiştiği…Eskiden alkol, sigara, uyuşturucu gibi nesnel maddelere bağımlılık toplumların en ciddi sorunlarıydı. Ama artık teknolojinin getirdiği bağımlılıklar bu ciddi sorunları ikinci plana attı. Şimdilerde ise “Nomofobi” kendini gösteriyor.

Nomofobi (No Mobile Phone)

en basit anlamıyla cep telefonsuz kalacağım korkusu olarak tanımlanabilir. Nomofobik bireyler cep telefonundan uzak kalacakları ve dolayısıyla iletişim kuramayacaklarına ilişkin yoğun kaygı (anksiyete) yaşarlar. bir süre sonra telefonlarına herhangi bir zarar geleceği düşüncesi yüzünden kendilerini engellemeye başlarlar. Telefonlarının şarjının bitmesinden korkan bu kişiler yedek birkaç pil taşıyabilir, bozulacağı düşüncesi yüzünden yedek telefon taşımaya kadar abartılı bir hale gelebilir.

İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre erkekler kadınlara oranla biraz daha fazla nomofobik görünmektedirler. Ayrıca cep telefonu kullanan her iki kişiden birinde nomofobi görülmektedir.

Ülkemizde de bu durum çok farklı değildir. Cep telefonu kullanımı artık ilkokullara kadar inmiştir. Çoğu ailenin bir kontrol aracı olarak kullandığı bu küçük alet, çocukların artık yeni oyuncakları olmuştur. Cep telefonuna ilişkin bir çocuk şöyle bir ifadede bulunmuştur ” Arkadaş edinmekte zorlanıyorum. Tenefüslerde bir kısım laptobunu açıyor, diğerleri de telefonlarıyla oynuyorlar, eskisi gibi sohbet ya da dışarı çıkma olayı olmuyor”Görüldüğü gibi bu teknolojik bağımlılıklar hayatımızı o denli işgal etmektedir ki, her türlü sosyal ilişkimizi de olumsuz yönde etkilemektedir.Bakalım bizi daha ne gibi bağımlılıklar bekliyor…