şimdiki çocuklar en ufak bir mikropta veya en ufak bir çiziktehastanelerde buluyor kendini dünyamı kirlendi dersiniz ?dünya aynı dünya fakat bizim zamanımızda deterjan,ilaç,temizlik,kozmetikve bunun gibi bir çok sektördeki para avcıları azdı.reklamlarıyla insanlarınzihinlerini kirletmiyorlardı.

eskidenevde televizyon yoktu.bilgisayarı hiç duymamıştık zatenradyoda arkası yarın hikayeler romanlarseslendirilirdi.her gün yatmadan önce mutlaka kulak kesilirdik.okulda cin ali’nin her türlü alet edavatı vardı.

cin ali’nin topacı,cin ali’nin çemberigüneşin ilk ışıkları önce sütçülersonra,tezgahını omuzunda teraziye almış

iki yanı bakır kazanlı yoğurtçu amcalar geçerdi.çıngırak sesleri ile uyandırırdı biziçöp varillerine balıklama dalıpsigara kağıtları,

gazoz kapakları toplamak vardı.gazoz kapağı oynarken,konserve kapaklarının içerisini çamurla doldurupbaşlık yapardık.onluk,yirmilik,yüzlük

kimi zaman sokağın enini tamamen kaplayan misketler oynardıkütüldümü pislik yapmak adettendi.karşı tarafa bir temiz dayak atılırdı.gücün yetmezde dayak yersen dayak yediğin veletinanasını kamu önünde kötü kadın ilan etmek icab ederdi.iğde keçi boynuzu satan amcalara evde terlik plastik leğenne bulursak götürürdük.allı güllü,pamuk helva satan amcalar geçerdi sıraylaallı güllü şekerlemeye hiç dayanamazdım.

üç kuruşluk allı güllü parası içinannemden yüz kuruşluk dayak yediğim çok olmuştur.mahallenden birisi bir başka yerde dayak yemişse,mahalle meydan savaşları olurdu çoğu zaman,bir elçi gönderilip,kavga için haber verilir,bir başka mahalleye gidilirdi.

yüzde doksanımız kaçardı tabi kaçmayan bir iki salakbir güzel sopa yiyip salya sümük geri dönerbir hafta kimseyle konuşmazdı.yavaş giden arabaların arkasına asılmak bir sanattı.kamyon,otobüs,traktör fark etmez aracı arkasından yakalamak lazımdı.peşinden çeker götürürdü bizi,hala cevabını bulmuş değilim,yakaladığımız araç yavaş yavaş hızlanırkenpeşinden mecburen hızlandığımızda aracı neden bırakamazdık.dört nala çekmeye başlardı bizi, topukların kıçına değmeğe başladığındaanlardın ki yolun sonuna gelmektesin,sonrası bariz zaten bodoslamayere yapışıp salya sümük ağlaya ağlaya evin yolunu tutmak.kan revan içinde eve gelmekte işi kurtarmıyor.şimdiki velileler gibi değil eski veliler.ah canım cicim ne oldu sana yok.sorgu sualsiz eşek oğlu eşşek ile başlayan sözlerden sonrabunun üstüne bir temiz dayakta evde yedikten sonra leğende bir güzel yıkanıp zıbarıp yatardın.

tahtadan tornet yapıp yokuş aşağı iki üç kilometrerulman üstünde kaydıktan sonrayokuş yukarı elinde tekrar yukarı taşımak koyardı insana

erkekler cicili bicili oyun sevmezdi.kışın kartopu savaşları meşhurdu.genelde oyunun ortalarında kar topunun içerisine taş konulurbirinin gözüne gelene kadar oyun devam ederdi.yazın ise kızıldereli oyunları başlardı herkesin elinde bir borukağıttan fişek yapılıp savaşılırdı. savaşın sonundafişeğin ucuna gizlice iğne koymak adettendi.artık kime kısmet olursa.bizim çocukluğumuzda toza,dumana,çamura bulanmaksıradan şeylerdi. diz kapaklarımızın kolumuzun,dirseklerimizinkanaması yarası hiç eksik olmazdı.bütün bunlara rağmenhiç kimse hastalanmazdı kolay kolay,hattakimse hastanenin yolunu bile bilmezdi.sonra ne olduysa her şey değişti” biz büyüdük,kirlendi dünya”