Cem Yılmaz ı opet reklamlarından sonra başladığı Türk Telekom reklamlarıyla sürekli olarak ekranlardan izliyoruz. Tabi ki uzun uzun Cem Yılmaz ın reklam tarihini ve toplumumuz üzerinde ki etkilerini tartışacak değilim.Ancak Bayramın ikinci günü başımdan gecen bir olayı da sizlerle paylaşmadan edemedim.Sultanım la İstanbul a dönmek üzere Ankara Tren Garında idik. Biletimizi aldık ve şöyle bir etrafımızı bakınalım dedik. Geçen kış çay bahçesinde yalvarışlarına dayanamayıp evimize aldığımız kediden sonra kedilere karşı biraz daha hoş görülü ve sevgi dolu yaklaşmaya başlamıştık.Dolayısı ile Sultanım bankların arasında gezinen kedilerin arasında buldu bir anda kendisini. Bir iki kediyi seviyordu. Kedilerin benzerliklerine bakılacak olunursa büyük bir ihtimal bu kediler kardeşti.Ancak bir tanesi bir iki adım ötede ki bankın altında oturmuş bu sevgi gösterisini umursamaz bir edayla başka yöne bakıyordu. Ona yöneldim ve sevmek istedim.Ancak kediyle göz göze geldiğimiz de daha doğrusu göz göze gelemediğimiz anda şaşkınlıkltan kalakaldım.Bu kedicik in gözlerinde kayma vardı. Hani Cem Yılmaz ın reklamlarda kullandığı ve büyük bir ihtimalle teknik yolllarla şaşı yapılan kedi var ya…İşte tam da onun gibi bakıyordu. Üstelik bir o kadar da gururluydu. İlk etapta gülecek olduk ancak kedinin bakışları öyle bir ciddiyet kazandı ki …Ona gülmüş olmakdan resmen utandım. Ama inanın Cem Yılmaz ın kedisi halt etmiş di bu kedicik yanında. Resmini çektim anca fotoğraf makinesi şu an yanımda olmadığı için buraya ekleyemiyorum. İnşallah yarın.Ankara da yaşayanlar ya da YOLU aNKARA TREN GARINA düşenler mutlaka bu kediciği ziyaret etsin.