Bazılarının çantası vardı; içinde ruj, kalem, boya… bazılarında tilki kürklü çanta, içindekiler ne kürkü taşıyan hayvandan değerli ne de o kadından. Bazılarının içinde birşey olmazdı, önemli olan üstündeki markaydı. Bazı çantalar küstahtı, büyük ve hafif. Bazı kadınlar vardı, isyan bayrağını çekmiş; özel gününde çantada, daha özel bir çanta bulundurmaz, metabolik döngüye banane derdi. Bazı kadınlar sadece çantadan ibaretti, çantası kaybolsa ölmüş gibi günlerce dolanabilirdi. Kadının çantası küçülüyorsa eğer, ya rejime girmişti ya da özgüvenini yeni kazanıyordu.Kadınlar çantasını sevgilisinden çok değiştirebilirdi, kaç kadın sevgilisinden hediye olarak çanta aldı ki? Çanta, riskli bir hediye ya da kısa ömürlü bir nesne… kaç kadın kafasındaki ideal erkeğe ulaştı, kaç kadın kafasındaki ideal erkek için olmak istediği kadından vazgeçti? Kaç kadın, ilk aldığı çantayı değiştirmeden ölene kadar kullanabildi? Çanta o kadar mı değerli, o kadar mı karakteristik? Bir kadın çantasında hayatı boyunca ne taşıyabilir ki? Erkekler gibi köşeli ve şifreli çantalar mı doğru olan ya da küçük bir cüzdana sığdırabilen; kredi kartları, eve servis yapan aş evleri kartviziti, birkaç fotoğraf, ehliyet, kimlikler ve süpriz bir gecenin önlemi prezervatif? Bir kürklü çantaya kaç tilkinin hayatı sığar, kaç sünnet edilmiş kadın ya da kız doğduğu için doğduğu gün kuyuya atılan kaç bebek sığar? Belki prospektüsü olmayan birkaç ağrı kesici taşımak yeterli. Çantalar o kadar ağır ki…
yorumlar
ah şu kadınlar !
Moda deyip büyük çantalardan aldım, çanta mı beni taşıyor ben mi çantayı anlayamıyorum..Anahtarlarımı bile balıklama çivileme, burgu şeklinde içine atlayarak buluyorum..
aman işe yaramıyor deyip birine verme, atma o çantanı…bebeğin olursa bir gün (eğer istiyorsan Allah nasip eder umarım) çok kullanışlı bir çanta olacak o senin için:)) içinde yok yok diyeceksin, çarşıya çıkmak deyince aklına direk bu çanta gelecek, kurtarıcın olacak, anahtar falan bulmaya çalışmayacaksın, o anahtarlar 2 tane yedek bezin arasında sıkışmış bir şekilde seni bekliyor olacak:) ya da rujunu açık bir bisküvi paketinin içinde bulabileceksin, çok eğleneceksin emin ol:))
Makalecim, bebeğim olursa, bavulla gezerim artık..her defasında anahtar kaybettiğimi sanıp, deli gibi arıyorum..Ve güreşmiş gibi yoruyor bu insanı..Her an herşeyi yanında taşıma isteği kötü bir şey..El kadar çantan olacak..Telefonunu, anahtarını, rujunu, ruhsatını, cüzdanını, parfümünü, gözlüğünü, offf bak bu liste bitmez..
araba ruhsatını yanında taşıma bence, parfüm de yanında taşıma bir kere sür sabahları yeter:))anne gibi konuşsaysım bu arada:)
gereksiz bir yazı olmuş….
çantalar o kadar ağır ki çok fena sosyal mesaj içeriyor bence.
aa ne demek rica ederim, bakınca her an herşeyi bulmazsam olmaz..huy işte..
”Bir kürklü çantaya kaç tilkinin hayatı sığar, kaç sünnet edilmiş kadın ya da kız doğduğu için doğduğu gün kuyuya atılan kaç bebek sığar? Belki prospektüsü olmayan birkaç ağrı kesici taşımak yeterli. Çantalar o kadar ağır ki…”Anlayan biri var ise bana anlatırsa memnun olurum bu paragrafı..
kadın evden çıkarken çantanın içindekileri dabılçek etmesi lâzım, hatta ütüyü prizde unuttu mu, ampulleri söndürdü mü, ocağı kapattı mı, kapıyı kitledi mi,
ben dedim pbk sosyal mesaj durumu diye. çok çetrefelli bir durum var orada.
sen anlamadıysan biz nasıl anlıcaz ki pbk,
Yeni üye olmuş birinin basit bir şekilde bir yazıya başlayıp, bu şekilde garip bitirmesinin bir açıklaması vardır umarım..Bekleyip görelim, sosyal içeriğini..
kız oldukları için kuyuya atılan bebekler konusu çok hassas, gerçekten sosyal bi yara, manson’a katılıyorum, cami avlusuna da bırakılanlar var, yada sepete koyup nehre bırakılanlar, yöresel farklılıklar var …
tuvalete atılanı bile var bu bebeklerin.
heh onu da dicedim de daha çok sosyal yara olmasın die demedim
“kaç kadın kafasındaki ideal erkeğe ulaştı?” diye sormuşsun yazında sevgili lelonate. ben de o soruyu şu şekilde kendime sorarım yıllardır?”kaç kadın kafasındaki ideal çantaya ulaştı?”.yazındaki bol çeşitli, az ömürlü çantalar aracılığıyla öğreniyoruz ki hiç 1 kadın hayalindeki çantaya ulaşamadı henüz.
sanırım biraz erken sizinle paylaştım, ben de eksiklikleri görebiliyorum. gereksiz bir yazı değil ama biraz daha pişirsem kapalı noktalar daha anlaşılır olurdu sanırım. Bu ülkede bir kadın sorunu var ve onu çanta ironisiyle anlatmak istedim:( asidi kaçmış kolanın dediği gibi, bazı kadınlar çantasının derdine düşüp idealine ulaşamamış haliyle. burdaki çanta da çok anlamlı, bildiğiniz çanta olabilir, onu doldurmasını istediği erkek olabilir ya da tek başına bir kadının kendine ait özellerin bulunduğu çanta olabilir. Neden çanta sorusunu böyle cevaplayabilirim. Çanta ile istediğim herşeyi vurgulayabilirdim ama biraz eksik anlatımla işi bozmuşum sanırım. Bu ülkenin çanta dolusu kadar kadın sorunu var onu markasıyla gizleyebilir ya da tilki kürküyle çantalar kadınları kendine güçlü hissetirebilir… çok uzun valla özür her okuduğumda keşke şunu da şuraya ekleseydim diyorum:)