Sevgilim…Halle anlatamadığımı dille anlatmaya çalışıp; dille de anlatamadığımı elle anlatmaya çalışıyorum şuan.Bu defa da olmazsa bir dahaki sefere neyle anlatırım Allah bilir.Senin de bildiğin( bazen unuttuğun) üzere yarın doğum günüm.Kaç yaşına gireceğimi bilmek ister misin? Kadınların yaşı sorulmaz dediğini duyabiliyorum.Görünüşe aldanıp evlenme tarihimizi “daha genciz” diyerek yine ileriki bir zamana ertelemeyesin diye sen sormadan söyleyeyim ben : 40 . Evet tam kırk. Bunu sana neden söylediğimi ileriki paragraflarda daha iyi anlayacaksın.Bu yüzden okumaya devam et hayatım…Hayatım dedim de sevgiden öte bir anlamı var artık bu kelimenin bizim için.Hayatım yazarken farkettim ki kelimenin harfleri sayısı kadar yıldır hayatımdasın.Daha çıkmaya da niyetin yok anlaşılan.Yanlış anlama benim de öyle bir niyetim yok da mesele başka.Yani ne tam hayatımdasın ne de dışında.Neyi kastettiğimi daha yazının başında anladın ; bu yüzden lütfen öyle boş gözlerle bakma yazıya anlamamış gibi,bari kendine numara yapma aşkım…Her sabah yaptığım gibi bu sabah da bahçeme çıkıp 1 buçuk aydır hemen hemen her sabah birer ikişer meyvelerini topladığım salatalıklarımı suladım bitanem.Ama bir sorun var sanırım.Her güne yetişen salatalıklar artık ancak 3 günde yetişebiliyor.Sence sorun ne olabilir? Dur bunu da ben söyleyeyim sen yazıya motive kal.Malum 1 buçuk aydır meyve verdiği için gücü bitti,üretkenliği azaldı,YAŞLANDI zavallı.Artık ne eskisi kadar döküyor,ne de döktüğü salatalıklara iyi bakabiliyor.Önceki meyveler gayet muntazam yemyeşil,sağlıklı,tornadan çıkmış gibi olurken; şimdikiler hem sararıyor yer yer, hem de eğri büğrü 🙁 Korkarım yakında hiç meyve vermeyecek ve söküp atmam gerekecek.Yani tatlım:Ne demiştim yazının başında; 40 yaşıma giriyorum yarın.Eğer hala bir çocuk sahibi olmak istiyorsan sen de benim gibi ; evlenmemiz gerek.Aksi taktirde olacak çocuğumuzun bahçemdeki salatalıklara benzemesindan korkuyorum.Başka bir bahane daha bulursan , biri beni söküp atmadan ben seni söküp atabilirim hayatımdan.Bu son uyarım…Seni SeviyorumİmzaMüstakbel Eşin(umarım)
yorumlar
Çok komik bir yazı olmuş, cevabını da yazarsan memnun olurum..
Teşekkür ederim pbk.Doğru ya buna bir de cevap gelecek.neden olmasın.müsait olduğum en kısa zamanda inşallah.
o okudu muki acaba?
mucizemsin o diye biri yok şuan.sadece kurgu bir yazı bu.henüz 40 olmadım,daha çok var:)
Witamin;
diyorsun, ama bunu söylemek icin 40 yaş erkekler için çok erken, kadınlar için de erken ama bu korku (doğurganlığın bitme korkusu) çocuk sahibi olmayan her kadında var ve gerçekten de ayrılma nedeni olabiliyor…Attila İlhan da bir kitabında demişti ki; “40 yaşına kadar evlenmedim, 40 yaşında yabancı bir kadınla evlendim, ama bir şart öne sürdüm, evleneceğiz ama çocuk sahibi olmayacağiz, kadın kabul etti evlendik, ama ne tuhaftir ki, ayrılma sebebimiz de onun çocuk istemesiydi.”
evet suıza erkekler için sorun olmayan bir yaş ama kadın için çocuk meselesinde geç kalınmış oluyor.35 yaşından sonra down sendromu gibi genetik bozukluklara bağlı hastalıkların olma riski artıyor.Kalite düşüyor.Aslında benzer durum erkeklerde de cücelik için mevcut ama tabi yaş 40 değil de 50-60 olur.Çok bilimsel açıklama oldu bu da sanırım:)
Anne olmak için bir sürü hormonal değişikliğe maruz kalıyoruz hayatımız boyunca.O kadar emekten sonra anne olmadan dünyadan göçüp gitmek korkutur tabi bir çok kadını.
Haklısın, ama bu yazı seni anlatmıyor sanırım.40 yaşında olamazsın değil mi?Senin bendeki imajın bu değil…
Evet değilim.40 yaşındayım desem de inanmazsın zaten.kimin kaç yaşlarında olduğunu yaptığı yorumlardan anlayacak tecrübeye sahipsin.
🙂
Bence, Witamin 23 le 27 arası..
Bence 27 yok
hımm.nokta tahmin yapın bakalım tutacak mı?tutmazsa da ben söylerim yaşımı.
24
pbk?
23:)
oscar goes to suıza 🙂
Gracias Witamin:) en güzel yaştasın. Bence hayatın kıyısındaki tramplendesin, bir iki zıpla, balıklama dal hayat denizine…
Tühh, bir farkla oscar ı kaçırdım, bari şu görseldeki kalp salatalıkları alayım..
umarım başarabilirim.hergün yeni bir zıplama şekli keşfediyorum bir gün içimdeki koç kadını beni itecek ve okyanusta alacağım soluğu, itmezse zıplamaya devam 🙂
Bir gün elime böyle bir salatalık geçerse sana ulaşması için elimden geleni yaparım 🙂
Pbk tarzı bir yazı olmuş
eğlendim okurken:)
kendisi de tuttu zaten:)
teşekkürler.benim de yazarken tek amacım buydu.
ne hoştu elinize sağlık