Geçen gün zap yaparken gördüm bu teyzeyi, içim burkuldu… 71 yaşında; rahim ve mesane kanseri tedavisi gören ve aynı zamanda böbrek yetmezliği yüzünden diyaliz makinasına bağlanması gereken bir kadın. Ve o an hastaneye gelmesinin nedeni diyalize girmek zorunda olması. Doktorların cevabı ise; “Bizim yapabilcemiz bişey yok kardeş, bu sağlık bakanlığının emri” Hastane istanbul üniversitesine bağlı Tıp fakültesi. Ve 71 yaşındaki kadının tedavi edilmeme gerekçesi sağlık raporundaki fotoğrafın başı açık olmaması.Ve bugün öğrendiğime göre ölmüş. .
Sağlık bakanlığı yazılı açıklama yapmış, bizde böyle bir uygulama yok bu üniversite yönetiminin işi diye…
Derdim, burada yeni bir din tartışması açmak falan değil. Bu ülke çok zorluyor artık, her gün yeni bir çizgi daha ekleniyor yüzümüze. İçim daraldı sırf o yüzden yazıyorum.
Kral çıplak değil ama bütün varlığımız, karakterimiz, özgüven ve karşılıklı saygımız çırılçıplak kalmış durumda farkında değiliz.
Bu kadının ölmesinin müsebbibi olan vatandaş ise ilk defa Murat Belgenin yazdığı yazıyla, doktora tezindeki sahtekarlıkları gündem olan adam.
Bu ülkenin kaderi bu mu?
yorumlar
…yasaklar neyi engelliyor ki? sadece yasaklananın güçlenmesini sağlıyor. Açıkçası ben türban tartışmalarında geleceği pek aydınlık görmüyorum. Polisimiz bile travestilere kral gibi davranıyor. Neden? Avrupa Birliği. Bu teyzemizin bir travestiden daha değersiz olduğunu düşünüyorlar. Sakin ol pinkfloyd sakin.
Burada Hastanelerin ve Konserlerin yasaklanması haberini konuşmuştuk. Bu haber öyle güzel denk geldi ki Şaron konulu yazının üstüne söylenecek hiç bir şey yok sadece sessizlik. İki tarafta kendi fikirleri için insanların ölmesine, çaresiz kalmasına razı olabiliyor.
Ayrıca burada Alemdaroğlu’nun da bir maşa olduğunu düşünüyorum. Bazı sözlere karşılık o makamda oturuyor. Yoksa bu kadar pisliği ortaya çıkmış bir adamın orada oturması imkansız.
Tek Klime
ŞEREFSİZLER
Hepimiz ölsek ancak o zaman rahat edecekler..avrupa birliğine girilecek, açlık, işsizlik olmayacak, dolar dalgalanmayacak, eğitimde eşitlik sağlanacak ve IMF den borç almak zorunda kalmayacağız..dünyaya Türkün gücünü gösterecekler de başörtüsüne takılıyor!..çağdaş uygarlık seviyesine çıkınca.. baş açık göğüs ileri olunca herşey güllük gülistanlık olacak.. Alemdaroğlu (kendi sahtekarlıklarını örtbas etmek için kimlerin isteklerini harfiyyen yerine getiriyor) ve dar kafalı ortaçağ avrupası zihinliler..bize ettikleriniz cana yetti..teyzeleri bari rahat bırakın..
Teyze Allah rahmet eylesin gene yaşını yaşamış… Asıl 4 yaşındaki bücürün başına gelenleri belgeleriyle http://www.webamca.com ‘da okuyun… Yanlış teşhisi koyup bücürü rezil edenler de Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesinin doktorları…
gebersin artik su tarz herifler..
bi saldiri duzenlememek icin zor tutar hale geldim artik kendimi.!!!
..iki kelime
O. Çocukları..!
(özür dilerim)
Tek suçu kapalı olması yazık bu kadar da ayrımcılık olmaz ya,yok arkadaşlar burada yaşamak demek hiçbir hakkının olmaması demek artık.Hiçbir güvencen yok.İnsanlık kalmamış ki…
öncelikle selam…
şerefsizlik ötesi bişi…bu ülkede önemli olanın insan hayatı olmadığı sağlık bakanlığının da onayında zaten.oky bi de senin dediine sonuna kadar katılıorum
Üniversite de yasakladılar,kamusal alanda yasakladılar,ehliyet ve bilgisayar kurslarında yasakladılar…
Şimdide hastahaneler mi?
Rektör kukla,rektöre yüklenmekle bir iş halolmaz.Sistem değişmeli.
İlkönce yasakçı zihniyetlerden başlamalı değişim.
pink; maviler travestilerden tırsıyor o nedenle kral onlar, avrupa birliği meselesini taksalar, travesti olmayanda kral olur. saldırı diyoruz, ama saldıranlarla dalgada geçiyoruz… bencede çok güzel bir durum değil, ama sanki braz başka yönlerde var gibi.
Aslında başka eklerde vermek isterdim. Çünki bu tarz (zahiren insan batınen hayvandan aşağı) varlıklara ne denir bilemiyorum.
surda 2 cumle yazacam ama sinirimden yazamiyorum. Kim bunlar ? kim bu serefsizliği yapan (tam karsılıgıyla serefsizlik) ???
utanıyorum cidden, böylesi şekilciliğe kurban veren bir yönetim tarafından yönetildiğim için.
okumaya giderdik, üniversitede sakalımıza bıyığımıza laf ederlerdi. kız yurdunda kalırsın bekaret testinden geçirirlerdi. hele şimdi şu olay… düşünsenize birinin hayatına maloldu. hem de bir gazinin kızıydı çelişkiye bakın. bu saçmalık ne uğruna? bölücülük peşindemiydi bu kadın şimdi? ideolojisi uğruna mı öldü? hangi yasaymış bu ya?
böyle saçma şey görmedim ben. en adi suçlunun bile hayatına önem ve değer verilir, buna sebep olan bakan yada her kimse sorumlusunun politika hayatının şu an bitmesini dilerdim.
sadece üniversiteyle sınırlı kalmayacak başörtüsü yasağı. ser-hus’un dediği gibi çember hergün daraltılıyor bu ülkede başörtülülere. üniversiteler, kamusal alanlar, milli eğitime bağlı özel kurslar, (hatta ankara fotoraf amatörleri derneğinnin düzenlediği kurs)vs vs.
Tunus’daki gibi sokağa başörtülü çıkarılmayacak denirdi islamcılar tarafından. çok uç görülürdü bu örnek propoganda amaçlı sanılırdı. ama bu örnekler yaşandıkça sanki gidiş kesinlikle Tunus örneğine.
Ve bu örnekler yaşandıkça hoşgörü vs hiçbirşey kalmıyor. Düzen karşıtlarını bilemiş oluyor kendisine karşı. Bunun da mı farkında değiller. Yıkılmayacaklarını ve sonsuza dek bu topraklarda hükümranlık kurduklarını sanıyorlar. Yanıldıklarını çok yakında göreceğiz.
Bu tür YARATIKLARIN yaptıkları iki şey var;
1- Yemek ve içmek
2- Yediklerini ve içtiklerini zamanı gelince tuvalete gidip boşaltmak
Kısaca; MUTFAK VE TUVALET ARASINDAKİ BORU
Bunlar mutfak ve tuvalet arasındaki boru olmaktan öteye geçemezler. İçlerindekininin “DIŞKI”dan öteye geçemiyeceği gibi…
Yeter artık… Etrafa saçtığınız pis kokulardan usandık… Temizlemek adına yaptığınız pislikleri bırakında, saçtığınız pisliklerin kaynağını temizleyin… Ki temizliyemezsiniz. Bari bırakında hakkıyla temizleyecekler gelsinde onlar temizlesin. Hiç değilse biraz su sizede dökerler.
Bir nebze olsun sizde temizlenirsiniz…
DEVAM EDECEK…
TeşekkürLer borucu kardeşim çok güzeL bir döşeme işLemi gerçekLeştirmişsin.. Şimdi müsaade et de bizde şu medya ya bi boru döşeyeLim… Yahu bu ne reziLLiktir kardeşim.. Yani bu üLkede bunca teLevizyon kanaLı var.. Ve bunLardan sadece bir tanesi bu haberi bize iLeti.. Ama maLesef nasıL bir medya gurubu ise basit bir hayvanı(hayvanda bir canLıdır ama ortada bir insan hayatı var) bir insan hayatı yerine haber yapabiLiyor da, böyLe bir durumu bize iLetmek veya herhangi bir şekiLde bu haberi yayınLamak zahmetinde buLunmuyor.. Yorumu size bırakıyorum.. Ve bu yaşLı teyzeme bunLarı yapanLar için tek bir şey söyLüyorum ve bu da üç keLimeden oLuşuyor.. ( onun bunu çocukLArı ) işte bukadar..
lütfen artık kabul edelim, biz demokrasiyi, insana saygıyı sindirebilmiş bir toplum değiliz. olayın mağduru kadının ölmüş olmasıdır burada çoğu insanı bir araya toplayacak olan, nihayetinde herkes dağılacak ve yine aynı kamplara gidilecek: pis komünistler, pis yahudiler, bilmemkaç tarihinde açılmış imam hatiplerin mahsülü pis yobazlar… “tepemizdekiler”in harmanlandığı yer neresi zannediyorsunuz? onlar özel üretim ve özel bir yetiştirme tarzı ile mi birtakım yerlere geliyorlar? unutan varsa hatırlatalım, onlar aslında biziz.
artık “vah vah”lar, “tüh tüh”ler bir kenara bırakılmalı, bu ülkede demokrasinin yeşermesine engel olan her yaklaşımın tanımı yeniden yapılmalı. hiçbir ideoloji, hiçbir din, hiçbir inanç insan hayatından daha önemli değildir, bunlar insanlar için vardır ve olacaklardır. insan için olanı insana zehrederseniz, daha çook teyzelerin ölümüne üzülürsünüz.
Ne kadar hazırsınız provoke edilmeye ya ! Haberin ne kadar doğru olduğuna, böyle bir haberi bir gazetenin neden haber yapmış olduğuna, bu haberi hangi(!) gazetenin haber yapmış olduğuna bakmadan hemen bir ayaklanma, hemen bir başkaldırı . . .
Yaşlı bir insanın devletin yetersizliklerinden dolayı ölümünü bile başörtüsü süsü ile duygusallaştırıp dini alet eden insanlara lanet olsun .
Daha önceki arkadaşların dedigi gibi ” o.ç.. onun bunun çocuğu… şerefsiz …” olanlar kanaatimce bir insanın ölümü üzerinden bile din sömürüsü yapmaya cesaret edebilecek zihniyetlerdir, sözümona gazeteciler(!)dir.
Onlar bunlar.
Bu zihniyet;71 yaşındaki bir bayanı başörtüsünden dolayı ölüme mahkum edebilir.Böyle bir zihniyet yok-muş gibi davranamayız.Merak etme bu kadar baskı görüldüğü halde seslerini çıkart(a)mıyorlar,bu olaydan sonrada kimse provakeye gelmez.Başörtüsü yasağı bir sokakta uygulanmadığı kaldı sen hala ne provakasyonundan bahsediyorsun?
Provakatör kim devlet mi?
bu ülkenin zencileri haline sokulan Başörtülüler mi?
Yada klasik olarak soyut varlıklardan bahsedebiliriz,başörtüsünü siyasi simge olarak kullanan uzaylı yaratıklardan,sırf bu uzaylı yaratıklar yüzünden bunlar oluyor dimi.Bir yasak için bahane her zaman bulursun.
Günah keçiside yaratabilirsin istediğin gibi,fakat var olan gerçekleri bu edebiyatlar değiştirmiyor.
sana katılıorum… en azından bunun sömürüsünü yapmayın… dicek bişi yok buna
Ölen sizin yakınınız olsaydı böyle mi konuşacaktınız? Tamam sizin yakınınızda kapalı yoktur kabul. Benim akrabalarımda da kapalı yok. Çok da dine bağlı değilim. Ancak burda sözkonusu olan bir “insan”ın hayatıdır. Böyle konuşmanızı hayretle karşılıyor hatta aynı ırktan olmamıza da inceden üzülüyorum.
ölüm’e üzülmem için, öznesi ile ölümün, kan bağımın bulunması gerekmez diye düşünüyorum. başörtüsü olmadığı için, linç edilenlerede üzülüyorum yada ramazan dahilinde sokakta sigara içip dayak yiyen, bıçaklanan, dövülen, kıçında yüzünde sigara söndürülenlere, söndürenlerede. ten rengi beyaz olmadığı için “renkli” diye anılıp, yaşama hakları ellerinden alınmaya çalışılanlarada üzülüyorum, başörtüsü kullandığı için haksızlığa uğrayanada, uğratanada. ama “atatürk ilkeleri ve inkilapları” dersine, içeriğinden dolayı devam etmeyen, sınavlarına boş kağıt veren, öğrencilere üzüntüm daha farklı… galeyana gelmemek gerek pek tabii, ama illaki tepki göstericem, diyorsanız; “biraz daha gözlem” diyorum.
ek olarak noktala işaretlerinin ardından boşluk bırakmayan kullanıcılara küfür etmek istiyorum, aslında küfür ile alakam yok, dikkat çekici olması açısından…
bir haberin doğru olması için kartel gazetelerinde yayınlanması gerektiğini düşünenler zavallılar bu yaptığınızla (phx, ounsal, cane ) siz, o yaşlı teyzeyi bu duruma düşüren zihniyetten hiç bi farkınız olmadığını belli ediyorsunuz.
yaklaşımın çok güzel, ancak şu varki, bahsettiğin zihniyet, uzayın herhangi bir noktasından, bir kayma sonucu düşmedi türkiye’ye, o zihniyet hepimizin ürünü. şunuda belirtmek isterimki, “kartel medya’da yayımlanmadıkça doğru olmaz” zihniyeti yanlışken, bir taraftanda, bir kısım medya varki, içeriği ne olursa olsun, haberi, daima saptırılarak yayımlıyor. o haberden kendisinin varlık sebebi güçlerin (doğrusu, tıpkı kartel dediklerimiz gibi bazı güçlerin bir aracı bu “bir kısım medya”da) rant çıkarmasını, oy toplamasını vs. sağlamaya çalışıyor. o nedenle, hiçbirinin objektif olmadığını bilsek dahi, kimilerine, diğerlerinden daha az güveniyoruz.
ameximes’e katılıyorum. yazdıklarından sonra bana pekte bişey kalmamış söleyecek
Ya arkadaşlar, tartışmanın içeriği hakkında diyeceğim bir şey yok; ama görüşlerinizi yazarken, karşınızda iletişim kurduğunuz, ikna etmeye çalıştığınız birileri değil de, düşmanınız varmış gibi yazıyorsunuz; bu niye böyle bana bi fikir verebilir misiniz?
Yazın bu sıcağında üslup zabıtalığı yapmış gibi olmayayım ama rastgele seçtiğim şu iki cümleye bakınız:
…gerektiğini düşünenler zavallılar
Sizden farklı görüşü savunan bi yazı yazdılar diye niye zavallı olsunlar ki?
…hatta aynı ırktan olmamıza da inceden üzülüyorum.
Ben zaten aynı ırktan olduğumuzu sanmıyorum, bu topraklarda bin tane ırk var, fakat insanın birisine bu kadar nefret duyması için daha haklı gerekçeleri olması gerekmez mi?
Bi de gramer hakkında bi şey söyliyim de, işi geyiğe vurayım: Arkadaşlar, dahi anlamına gelen de ayrı yazılır.
Yadsınamaz bir gerçekte size göre (ben pek bilgi sahibi olmadığım için yorum yapmıyorum) dinin alet edilmesi, o teyzenin ölümü hak ettiği manasını taşımaz. O pek hazetmediğimiz gazetelerde haber çıkmış diye o teyze ölümü haketmiş olamaz. Savunduğum bu. Uzatmaya gerek yok, kırmayalım birbirimizi.
pHx ile aynı kefeye konmuşuz. khkhkh
inanmasanızda, bunu kartel değil sadece şeriatçı gazeteler haber yapsada, bu teyzeye yapılan zulümü kesinlikle ortadan kaldırmaz. Ne kadar baş örtüsüne yada islama karşı bir tavrınız olursa olsun (benim ideolojime hakaret etmedikçe her görüşe saygılıyım) bari bu konuya objektif yaklaşın.
olamamışım meğerse, özür dilerim. ortada ölü var, evet, çünkü sadece 1 kişi öldü bugüne değin, haksızlıklardan değil mi? ve ben, bana yakın olmayan hiç bir ölüm ile alakadar olmamalıyım. ne güzel.
sadece senin üstüne alınman değil alınması gereken herkez için…
kardesim farzedelim haber tamamen komplo hatta bi komplo teorisi manyagı gibi davranırsak olayı iranın planladıgını,hizbullahın teyzeyi oldurdugunu,dinci basının da olayı proveke ettigini dusunebiliriz…ama sonucta ortada unıversite senatosunun aldıgı bi karar var
“kılık kıyafet yonetmeligine uygun fotografı olmayanlar tedavi edilmez” diye. lutfen sonuca takılmyalım hayatınızda bole mantıksız bi kural gordunuz mu yaa nerde kaldı hipokrat yemini ? ne yazıkki milletce bu torna tezgahına benzeyen sistem yuzunden her konuda kucuk seylere takılıp genel resmi goremıoruz
ps: kartel diye nitelendirilen medyadan bu konu hakkında yazan tek kişi pazar gunu sabah gazetesinde Gülay GÖKTÜRK
malesef link veremiorum cunku gerizekalı sabah arsivini paralı yapmıs ETİBANK’a el konduugndan beri maaşları odemekte zorluk cekiolar sanırım yeni kaynak arayısı hesabı:)
Yaşlı bir insanın devletin yetersizliklerinden dolayı ölümünü bile başörtüsü süsü ile duygusallaştırıp dini alet eden insanlara lanet olsun .
Demişsin, burda din neye alet edilmiş gibi görünüyor anlayamadım ben. Ayrıca sırf vicdani bir duyarlılık sonucu -neredeyse her tartışmada onlarca farklı görüş ifade eden bu topluluğun- aynı şeyleri söylemesi seni rahatsız etti diye ne idüğü belirsiz bir provokasyon saçmalığı gündeme getirip “sürü ile hareket etmeyen aykırı gençlik” tripleri sergilemeni, içinde yoğrulduğun zihniyetin bir ürünü olarak anlamaya çalışıyorum. Biraz basiret hakikaten lütfen…
Bugünkü Cumhuriyet Gazetesi 1 yıldır aynı hastanede zaten tedavisinin yapıldığını yazıyor.
…mevzubahis kişinin oğlu iddiaları bizzati yalanladı. Böyle bir durum olmamış.
Saygı ve sevgi…
Mazlumder’in raporu;1,2
Raporun sonuç değerlendirmesinden anektodlar;
1- Medine BİRCAN’ın yaşadığı sorunun temel insan haklarına ilişkin bir sorun olduğundan şüphe duyulmamaktadır. Her ne kadar diyaliz makinasına bağlanarak bu husustaki sorumluluk üniversite hastanesince ifa edilmiş görünse de; artık son demlerini yaşayan, daha çok ilgi ve şefkat ile uzun süre yaşaması esas amaç olan Medine BİRCAN’ın sevk işlemi, evraklarındaki fotoğrafın başörtülü olduğu gerekçesiyle uzun bir süre yapılmayarak, yönetmelikte anılan tedavi esasları ihlal edilmiştir.
Tedaviyi, yalnızca hastanın diyaliz makinasına bağlanması olarak algılayan anlayışın, ilgili yönetmeliğin 1,5,12,39 maddeleri ile 1994 Avrupa bildirgesi 1.maddesindeki ilkelere aykırı olduğunda ve bu aykırılığın insan hakları ihlali olarak nitelenmesi gerektiğinde şüphe bulunmamaktadır.
4- Medine BİRCAN’ın sevk işlemini yapmak için idarenin ileri sürdüğü mazeretler, hukuka ve gerçeğe uymamaktadır. O halde idare, talep üzerine hiç vakit kaybetmeksizin derhal, Medine BİRCAN’ın sağlık karnesi ve raporlarına ilişkin işlemleri yerine getirmeli ve değerlerini incitmeden, moral çöküntüye neden olmadan Medine BİRCAN’ın ailesi yanında huzur içinde yaşamasını sağlamalı idi. Bunların yerine getirilmemiş olması, Medine BİRCAN’ın ölümünden yer ve zaman itibariyle idarenin sorumlu olduğuna işaret etmektedir.
İdarenin ve bir bütün olarak kamu otoritelerinin, dayanması gereken temel kavramın hukukun üstünlüğü olduğunda şüphe yoktur. Hukukun üstün olması temel insan haklarının da garantisi sayılmalıdır. Bu anlayıştan yoksun ve kavramları ideolojik ve tek yanlı anlayışlarla tanımlayan bir düşüncenin ülkemize mutluluk getirmeyeceği ve Medine BİRCAN olayında olduğu gibi acılara neden olacağı açıktır. Gerçekten idare, hukuka ve meslek ahlakına uygun surette davranmış olsa idi, Medine BİRCAN anılan şartlarda ölmeyecek idi.
tartışma 1 // tartışma 2
yanlış bölgeye çakmıssın ahkamını(bu blog a benziyor neyse), yada olaya değişik bi yaklaşım getirmeye çalışıyorsun…
ben onu yeni bir blog olarak girmeye çalışıyordum.. şuraya ahkamlamış onu hafif..
ama burda ne işi var ben de anlamadım 🙂