Gece yarısını çoktan geçmiş saatimin akrep ve yelkovanı.Hala yok gözlerimde uykunun ağırlığı,tv açık fakat sadece açık ,öylesine.Kendimle başbaşayız ve gene hesaba çekmişim kendimi gecenin sessizliğinde.Hayatta herkesi,

bana kötülük yapmış olsa bile affetmeyi bilirim.Bir tek kendimi affedemedim,hatalarım,pişmanlıklarım ve hayatta yapamadıklarım sarıyor beni hep bu saatlerde,ama hep bu saatlerde hesaba çekerim kendimi.İşkencelerin en büyüğünü sararım ruhuma ,ruhum umutsuz kaçamaz bu işkencelerimden,acı acı isyan seslerini duysam da işkenceye devam ederim.Sanki bu işkence yılları geriye saracak,hatalarımı,pişmanlıklarımı ,yapamadıklarımı hemen düzeltiverecek,sihirli bir peri deyneği misali. Eski defterleri çıkarıyorum ,beynimin hata,pişmanlk köşelerinden ve başlıyorum kabuk tutmuş yaralarımı ince ince kanatmaya.Gecenin ilerleyen saatlerinde ince ince kanayan yaralarım yerini kangrene çeviren acılara bırakır.Ta ki uyku firardan dönene kadar.Uykum firardan dönüp ,gözlerime yerleşmeye başlayınca bırakırım kanayan yaralarımı, tekar kabuklarına dönerler ve biter kendimle hesaplaşma anım.Artık yeni bir günü karşılama vakti gelmiştir artık.Hesaplaşma anımda gömüp derinlere gömdüğüm,yaralarımı kanattığım eski hayallerimi unutup,yeni hayallere yelken açma zamanıdır yeni gün.Her yeni gün başka bir hayale yolculuktur.Karamsar bir geceden çıkmış olsam da,hayallerimi,umutlarımı çoğu zaman gömüp üstünü kapatmak zorunda kalsam da ,ne kadar olumsuzluk yaşamış olsam da hayallerim hep oldu benim.Hala nefes alabiliyorsam,umut var demektir diyerek devam ederim hala ve hala hayal kurmaya.Çünkü bugün başka bir gündür.Dünü geri getirmek,geleceği önceden bilmek mümkün değildir.Fakat bugün istediğiniz o gün olabilir.