Bundan 26 yıl önce nisan çiçeklerinin açtığı günlerden birinde doğarım. Bahar havası ciğerlere iyi geliyor, evet güzeldir, ama sorun bakalım güzelmidir beklenenden önce doğduğum için annemin elindeki çay bardağını fırlatışı ve doğumhaneye yetiştirilişi.. Hala yüzüme ‘o günkü çay da ne güzeldi, bitirememiştim’ der.. Şakayla karışık bu lafların bünyeme hiç bir negatif etki etmemesinin sebebi ise her gün neredeyse 2 paket sigara içen annemin hamileliği süresince sigarayı tamamen bırakmış olması olabilir, bunun sonucunda belkide anneme aşık oldum. Ben daha annemin karnındayken annemi sevmeye başlamışım yani.Neyse gün geçer ay geçer büyürüm ben. Kıvırcık saçlı, belli bir yaşa kadar hiç barbi bebeği olmayan bir kız çocuğu olurum. Babam farklıdır. Yapboz oynarız birlikte. Dama oynarız. Kuş alır bana,balık alır,tavşan alır, hayvanları sevmem gerektiği için. Sevdirirde.. .beni yıllar sonra borç harçla özel okullarda okutacak babama daha bilmeden o yaşlarda aşık olmuşumdur.Kardeş doğar 5 yıl sonra. Bir kıskanırım bir kıskanırım sormayın. Geçerken suratına lanet lanet baktığımı hatırlarım. Sonra ben bir de kardeşime aşık olurum. Sevmeden, ona dokunmadan yatağının yanından geçmediğim olmaz.Ellerimle ufacık bebeğe çekirdek soyar,yediririrm. Hatta bir gün neredeyse sevgimden onu öldürür bulurum kendimi. Kurtulur tabi:) Halı kenarlarını tutuştururuz hep. Oklavayla evde kırılmadık cam bırakmayız. Biri odaya kendini kilitleyip kurtulduğunu düşündüğü anda anahtar deliğinden sinek ilacı sıkarız odanın içine..Sonra ben biraz daha büyürüm. Dedemi keşfederim evde. Aslında o hep vardır da onu tanımaya başlarım. Tam bir İstanbul beyefendisi, evde bile gömlek ve pantolonuyla gezen, sağları hergün parlak ve taranmış, okumuş etmiş bir insandır. Cebindeki son kuruşuna kadar çocuk kitapları alır bana ve kardeşime. Kırtasiyedeki tüm serileri tamamlarız neredeyse ve ben bugün bile o kitapları saklarım. Çünkü dedem bana okumayı sevdirmiştir ve ben dedeme de aşık olmuşumdur.Aradan yıllar yıllar geçer ben bu sefer farklı bir aşka düşerim. Bu da karşı cinsin aşkıdır. Severim çocuğu. Hani herkesten bir şeyler öğrenirsin ya bu çocuktan ilk öğrendiğim ise hayvanların ayırt edilmeden sevilebileceğidir. Varın siz düşünün daha neler öğrendiğimi.. Bu yüzdendir ki, onun için yapmadığım şey kalmaz neredeyse. Bana aşkı öğreten adama aşık olmuşumdur şimdi de. Onunla bir gelecek hayal eder, bu hayalin varlığıyla her gün daha çok moral bulurum. Bilirim ki aşk bu sefer birazcık farklıdır. Diğer aşklarımın beni hiç terk etmeyeceklerini bilirim ama ‘ya bu?’ diye derde düşerim.İsterim ki bu, hayatımda yaşadığım son aşk olsun. 5 kişinin aşkıyla yanıp tutuşayım ben. Gerçekten başka aşk istemiyorum.