” Nihayetsiz salât-ü selamlar,nûruyla karanlıkları ortadan kaldıran Rassûllûlah(sav)’in ve ve azimet sahibi olan Bedir ehlinin üzerine olsun”
Müslümanların ilk fethi, Bedir’e katılanlar eliyle gerçekleştiğinden Bedir ehli, cennetle müjdelenen on sahâbi’den sonra ashâb-ı kîramın en faziletlileri olmuşlardır.Burada Bedir’e katılan on sahâbi’nin adını zikretmedim, eğer onları zikretmeye kalksaydım, savaşa katılan diğer 363 kişinin de adını zikretmem gerekecekti ki ,bu çok tafsilatlı olacağından gerek görmedim.Neden Bedir? Muharebe Rasûlüllâh ve müşriklerin karşılaştığı ilk savaştır. Allâ-u Te’âlâ o günden bahsederken ” O hakkı batıldan ayıran ve şirkin kökünü koparan furkan günü,o iki topluluğun buluştuğu gün” (Enfâl.41) diye buyurmuştur.
Muharebeye katılanların sayısı hususunda ihtilaflı görüşler olsa da, genel kanı 363 olduğudur.Ve bu değerlendirme ihtiyatlı bir yaklaşım olarak kabul edilmelidir. Mesela Ubeyde(r.a) şöyle demiştir; “O gün Rasûllüllah(sav) ile birlikte Bedir’de bulunanların sayısı Talût ile birlikte ırmağı geçenlerin adedi kadardır.onların sayısı da 313 tür.”( İbni Ebi Şeybe; 3/148).Neyse bu tartışmaya girdik mi çıkmamız zor,çok önemli de değil zaten.Bedir’in en önemli tarafı sayıca çok üstün olan müşriklere karşı kazanılan zaferde ki hikmettir; Allâh-u Te’âlâ bu hususu şöyle açıklamıştır; “Hani siz rabbinizden yardım istiyordunuz,O da size “Ben müminlerin ardı sıra gelen meleklerden bin kadarı ile imdâd ediciyim “diye icabet ederken şu hususu da belirtmiştir,” Yardımı meleklerden sanmayın! Yardım ancak Allâh katındandır.Kazanan da ancak Allâhın yardımına mazhar olandır.” derken yine ” Muhakkak Ben, o kâfir olmuş kimselerin kalpleri içine korku salacağım, siz de hemen o imansız boyunları vurun! Onların tüm mafsallarına da vurun ” diye vahyediyordu. ( Enfâl 9-14). Bir başka ayet-i kerimede ise ” Allâh,kâfir olmuş kimselerden bir cemaatin kolunu kanadını kessin yahut onları rezil etsin de, bozguna uğrayıp ümitleri boşa çıkan kimselere dönüversinler diye Bedir’de size yardım etmiştir.” Al-i İmran: 123-127.
Yukarıdaki ayet-i kerimelerden de anlaşılacağı gibi; Bedir’de meleklerin harbe iştirak ederek bilfiil çarpıştıkları, tevil edilemeyecek kadar açıktır.Bu konuda Ebû Bekr (r.a) dan nakledilen de şudur; Bedir harbi olduğu gün Rasûlüllâh(sav) müşriklere bakar; Onlar bin kişi,ashabı ise üçyüz ondokuz.Bunun üzerine kıbleye döndü, Rabbine yalvardı “ Allâhım ! Bana vaadettiğini yerine getir! Bana vaadettiğini ver ! Allâhım, eğer ehli İslamdan olan şu cemaati helak edersen bundan sonra yeryüzünde sana ibadet olunmaz” diye yalvardı. ve cevabı enfal-9 da geldi.
Gerçekten de Bedir harbinin hem müslümanlar cihetinden hem de islam dininin, cihan-şûmûl bir din olması açısından önemi büyüktür.Bedir ehlinin faziletleri bu kısa yazıya sğmayacak kadar büyüktür elbette.Tabi ki, bütün hamdler, bu cihad semasında bedir’i parlatan(dolunayı) Allâh-u Te’âlâ ya mahsustur.