Yeni defterimi buldum dağınık odanın içinde. Açtım, içinden Kemıl Baks çıktı. Selpak kağıda yazmıştım bir gece İzmir’de. Kendimi bulmaya gittiğim ve eliboş döndüğüm Smyrna’da. Bir başka kurbağa prens hikayesi. Tükenmez kalem akıtıyordu, mürekkebini dağıtmıştı. Ellerimi boyamıştı. “Onlar halka değil, fil.” Cümle sonundaki noktaları halkaların tam ortasına getirmeye çalışarak yazmak eğlenceliydi. Ama ışık yoktu. Yan odada uyuyanları uyandırmamak için telefonun ışığında yazdım. Ama bitmedi hikaye, bitmiyor. Bitmeyeceğini söyledi bana. Biterse anlamı olmaz. Sigaranın sonu çok pis bir tat bırakıyor ağızda. Küllük gibi oldu ağzımın içi. Kamil Koç’un dörtyüzkırkdörtlü numarası cevap vermiyor. Madem cevap vermeyeceksin, bu ne lahana turşusu. Ama su böreği çok güzeldi. Bence senin yüzünden. Doktor Ötkerin sıcak çikolatası sütle yapılınca, insanın damağı bayram yerine dönüyor. Mehmet Yaşin amca işe almadı beni hala(şapkalı). Nestlenin sıcak çikolatası çok şekerli aynen söylediğin gibi, katılıyorum sana şeker.Ben olmayınca işler tıkır tıkır yürümüş. Demek ki haftalardır aradığımız cenabet kişi benmişim. Duymasınlar. Erdener abi geldi şimdi. Komik insan. Buralar ondan sorulur, muhtar sanıyor kendini. Telefonumun şarjı da bir gün gidiyor anca. Yenisini mi alsam acaba? Hiyy, evde su yok yine. Unutma sakın, unutma. Evin her yeri pet şişe oldu. Plastiğe hayır! Bilinç akışı. Yeni öğrendim. Örtmenim gösterdi bana. Zor bir şey. Defalarca sordu: “Ne istiyorsun, ne istiyorsun?” Faydalı olacak bence. Keşke eski Camel olsa şimdi. Biletlerimi almaya gidiyorum, pencere kenarı olsun istedim. Kafamı cama dayayıp uyuması güzel oluyor. Ama sarsıntıdan durmadan cama çarpıyorum kafamı. Uyanınca acıyor orası. Onyüzbinmilyon beyin hücrem ölüyor. Üff, akşam güneşi geldi. Evde yokuz. Gözlerim kapanıyor. Soğuk hava iyi gelir. Çıkıp dolanayım.
yorumlar
İçinde yazar saklı olan adam…
astrala a katılıyorum.hafif de gerçek yazarlar var
yazılarının kronolojisine ve başlıklarına baktım şöyle bir.zaman denen olgu insanı ne kadar değiştiryor. ya da adına şak dedikleri şey? kutlarım zihin akışı tekniğinin okuduğum en başarılı örneklerinden biri
Canımsın.
Ben yazar falan diilim. Haddim diil. Tenk yu.
Yazınızı okuyunca içimi derin bir hüzün kapladı. Yorumları okuyunca daha da bir üzüldüm. Neye mi üzüldüm? Tabii ki kendime.Onca usta ismin beğenip takdir ettiği gerçek bir yazarı anlayamamış olmanın verdiği bir üzüntü bu. Okuyorum okuyorum anlamıyorum. Her okuyuşta daha bir sersemliyorum. Belki anlarım diye bir daha okuyorum; yok olmuyor; daha beter ambale oluyorum.Paniklemeyi bırakıp derin bir nefes alıyor, kendimi toparlıyorum. Sonunda şöyle bir karar veriyorum: Her kuşun eti yenmez; her okuyucu, her yazıyı okuyamaz.Sizin yazınız beni aşıyor. Ne kadar okusam da anlayamıyorum. Gene de en içten duygularımla içinizdeki yazarı tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
Töbe töbee, duyan(da) bişi sanacak. Arkadaş, ben(de) annamıyorum zati bazen yazdıklarımı. Gayet basit bi günlük bu aslında. Saçmalamışım işte. Salla gitsin. Karışık falan değil, hayat. Hep aynı.
Peki.
Piki.
Katılmıyorum, herkesin anlaması gerekmiyor. Derya Erkenci’yi de herkes anlayamaz lakin onu sadece anlayabilen kısım epey iyi bir edebiyat bilgisine ve üslübuna sahip olanlardır.Belesh elbette böyle diyecek çünkü o alçak gönüllü.
Alçak olduğum doğru. Ne biçim(de) bildin..
Sizde sağlam bir edebiyat bilgisi ve üslup var demek ki ne mutlu size.
3 yıldır buradayım, Belesh için birşey diyemem, hayırdır inşallah..Ufak bir tanışıklık var sanırım..
beleş açıldı maşallah. heppi sentıra gide gide galiba:D
yukardaki ahkamlara istinaden bir açıklama yapayım dedim. yazar belki kendi de bilmiyor ama yaptığı şey bilinç akışı.zihinden geçen tün anlık düşüncelerin bazen yazmaya bila zaman bulamayacak kadar hızlı bir şekilde değişmesi. iç diyalaoğ, bazen iç monoloğ. siz kendi kendiznize konuşurmusnuz hiç.yada kafanızın içindeki minik insanlar sizin izniniz dışında susmadan konuşur mu? bazen zihnim yoğun deriz.belesh bu yazıyla kafasının içini bie doğrudan seyrettiriyor.yazarın zihninden geçenlerle sentaks anlamında mantıksal bir bütün olmayada bilir. colpadan, anlamaman çok normal. çünkü sen alışılmış bir hikaye beklerken belki deli saçması gibi girift cümleler anlaşılırlığı ve mantığı alt üst ediyor beles in yazılarında. bir de böyle bak..bu arada son günlerde yazdığın yazılarda- ki öncesi hakkında pek fikrim olmamasına rağmen- bilinçakımını tekniğini çok ustaca kullandığını gösteriyor sevgili belesh
diye yazarın kendisi zaten yazısının içinde kullandığı tekniği belirtmiş o zaman.Kahvekokusu ben bir yazıyı okumaya başlamadan beklenti içine girmem. En azından mümkün olduğunca girmemeye çalışırım. Çünkü o yazıda her şey olabilir.Ben ilk defa beni böylesine abandone eden bir şey okudum. İnanmayacaksınız yazıdan sonra ciddi baş dönmesi geçirdim. Ha yanlış anlaşılmasın; iyidir kötüdür ben bir eleştiri yapmıyorum zaten yazara ve yazıya. Edebiyat bilgi ve görgüsü olmayan cahil okuyucu olarak hissettiğimi yazdım sadece.Tekniğin adı bilinç akımı denmiş. Bilinçten akanların aktarılması olarak tarif edilmiş. Fakat bir yazıyı okurken salt tekniğin kullanım kabiliyeti üzerine mi yoğunlaşılmalı yoksa yazı hangi teknikle yazılırsa yazılsın konusu nedir, ne anlatılmış, okuyucuya ne vermeye çalışılmış gibi yönlerden mi bakılmalı burası da ayrı bir tartışma konusu.Deminde söylediğim gibi ben bu tekniğe yabancıyım, ilk defa okudum. Bilinçten akan bunlar ise, o bilincin altında kimbilir neler oluyordur diye de düşünmeden edemedim 🙂
colpadan bilinçakışı tekniğinde okuyucaya bir şey anlatmak hedeflenmez.sadece hissedersin.sen de yapabilirsin bunu.eline kağıt kalem al.aklına gelen herşeyi sırasıyla kelime hatası gramaer vs düşünmeden kağıda dök. zihninden geçenleri aralıksız nefes nefese yazarsan bilinçakımı olur. ama her bilinç akımı edebi değer taşır mı asıl bu tarşılmalı.nice ünlü yazarların roman içinde serpiştirlemiş olarak kullandığı bir teknik. başının dönmüş olması belesh in bunu doğru yaptığını gösteriyor hepsi bu:)
Tebrik ettim ben de onun için:)
Vay anasını sayın seyirciler. Ben mi yapmışım bunnarı?
Hemen açıkliim. Örtmenimin sölediği o tekniği henüz kullanamadım. Yazacağın yazı üzerinde düşünülüp, planlanması gerek. Benim için zor yane.Benim yaptığım şey ise, o an aklımda olan şeylerin kesiti alıp ortaya koymak. Ne çıkarsa artık. Günlük yazmak gibiydi. Basit kelimelerle, kafadakilerin çıktısını almak. Bypass etmek.