Bir kadın için sevmediği gönlünün arzu etmediği bir adama karılık etmek çok zordur.Bakiye teyze de beyle kadınlardan biriydi allah selamet versin. ” kendimi bildim bileli şöle aşkla bağlanacağım eksiksiz bi insan düşlemiştim.allah inandırsın kocamın bana sarılıp ilk öptüğü anı bile hatırlamak istemiyorum.yirmi yıl koskoca bi yirmi yıl geçti ama her daim kendimi daralmış ve yakında ölecekmiş gibi hissettim. yıllarca salacaklı sevdiğimi unutamadım her anım onla geçti attığım her adımın aldığım her nefesin sahibi oydu sanki ama olmadı işte nebilim olmadı lanet olsun o güne.”
Bakiye teyze bize sık sık gidip gelen komşumuzdu. hem örgüsünü örer hem anlatırdı.salonun bir köşesinde oynarken bu kadının söylediklerine kulak kabartır kocasının nası bi canavar olabileceğini tahayyül etmeğe çalışırdım.” şu an küçücük bi kız olmayı, beni kucaklayıp saçlarımı okşayacak bir baba ya da anaya sahip olmayı ne kadar isterdim”
Zavallıcık bunları söylerken öylesine içtendi ki kadını yaşadığı badireden kurtarmaya bile karar vermiştim.ben yedi o otuzbeş yaşlarındaydı o zaman.Bakiye teyze elbirliğiyle ustaca yaratılan bi düzmece kaderin eline teslim olmuştu. hayat onu sırf evlenmiş olabilmesi için için evlendirmiş, kardan yapılmış bir imge gibi bir vuruşta tuz edebilsin diye kurban etmişti. karşısındaki kocaya güvenmesigerekiyordu. korunma ihtiyacındaydı. hiçbir hazırlık yapmadan bir gecede aldığı kararla sevdiği adamı terk etmek zorunda kalmış, yirmi yıl sürecek bir boyunduruğa girerek karı-koca ilişkisinin doğurduğu tüm sorunları bütün keskinliğiyle yaşayan bir kadın olmuştu. kocası onun için, babasının yerini tutmaya aday bir koruyucu, eksiği gediği tamamlayıcı bir nesneydi sadece.” Bizimkilere ve etrafa karşı onu sevmek mutlu etmek bi görevdi sadece. insan bir zehire kurban gittiğini zamanla anlıyor ama zamanlada alışıyor buna. sonuçta bu kaçışı kurtuluş sanıp kendim seçtim. ama artık beni nelerin beklediğini bilemiyorum .”
Bakiye teyzenin evlilik dramı ona vaat ettiği mutluluğu getirmemiş ve kadıncağızın kişiliğini de sakatlamıştı. yirmi yıllık uzun zaman ona diğer kadınlara öğrettiği gibi cinsel çekiciliğinin de artık bir silah olmaktan çıktığını öğretmişti. aklı ve ruhu yıllarca önceki sevdasında kalmıştı.Bakiye teyze hiç olmazsa ikiyüzlü değildi; onun kaderi, birbirlerini seçememiş, sevememiş, ortak anı ve keyiflerden nasibini alamamış erkekle kadının ömür boyu sürecek bir yalanı sürdürebilme gayretlerinin bir sonucuydu. onun da, hayalindeki aşkı, tutkuları, düşleri günlük yaşamın sınavına dayanamayıp kül olup gitmişti. yapabildiği tek şey ise kendi başına yaratamadığı mutluluğu ,sıcaklığı bir çocuk aracılığıyla elde edebileceğini sanarak evlat sahibi olabilmekti. Ama kendi kanından canından olan bu dost bile onun hayat boşluğunu geçici ve aldatıcı olarak doldurmaktan öteye geçememişti. Bakiye teyze çocuğunudoyurulmamış arzularının yerini tutacak bir nesne sanmıştı.Annem vefat etmeden bir yıl önce bakiye teyzenin yirmi yıl önceki sevgilisine uzun arayışlarından sora kavuştuğunu söylemişti. ne yaşamıştı onunla bilinmez ama demek ki, günahın tadı buruk ve acı olsa da tatmayı denemişti bakiye teyze