Arkadaşlık kurmak, bazı kişiler için hiç çaba gerektirmeyen bir iştir. Bazıları içinse hiç de kolay olmaz. Yaşamı anlamlı ve katlanılabilir kılmak için, kurulan toplumsal bağların en gereklisi arkadaşlıktır. Başkalarını sevmek ve onlar tarafından sevilmek, ortak konulara, tecrübelere sahip olmak, bazı kişilere çıkar hesaplarının karışmadığı, rahat bir yakınlık kurabilmektir.Gerçek arkadaşlığın özünde, özgecilik (diğerkamlık) yatar; birbirine eşit düzeyde, iki kişi arasında, ekonomik, ruhsal, siyasal ya da cinsel art niyet taşımayan bir ilişkidir. Özgecilik en ilkel biçimde bazı hayvanlar arasında görülebilir. Bazı köpekler, küçükleri koruyucu tavırlar göstermişlerdir. Şempanze uzun süre birlikte olduğu arkadaşından ayrılınca, kızgınlık ve mutsuzluk gösterebilir. Bir süre ayrı kaldıktan sonra buluşan iki erkek yunus balığının davranışları şöyle gözlenmiştir: Çok büyük coşku gösterileri olmuş, birkaç saat yan yana yüzmüşler. İki erkek yunus balığı, çiftleşmeye yatkın dişi yunusla ilgilenmemiştir. Birkaç gün hiç ayrılmamışlardır.
Toplumsal varlıklar olarak insanlar, kendilerini sevecek, değer verecek, güç durumda güvenilebilecek, işlerine karışmadan, ezmeye çalışmadan, oldukları gibi benimseyecek, sırlarını açabilecekleri, sorunlarını ve neşeli dakikalarını paylaşabilecekleri kişilere gereksinim duyarlar. Bazı kişiler, yaratılışları nedeniyle (içe dönük kişiler) birkaç yakın arkadaşla yetinirler. Dışa dönük kişiler birçok tanıdık ve arkadaş sahibi olmak isterler. Ancak içe dönük kişiler kadar yakın, derin arkadaşlıklar aramazlar. Arkadaş sahibi olmak için çırpınan, bir türlü arkadaşlık kuramayan kişiler de vardır.
Arkadaşlık, ruh sağlığı bakımından çok önemlidir. Arkadaş sahibi olmak kişiyi nasıl mutlu ediyor, sevilmek ve istenmek yaşamına anlam katıyorsa, arkadaşsızlık da birçok kişiyi bir yalnızlığa, ruhsal yokluğa sürükler. Ruhbilimci Karen Horney’in görüşüne göre, ruh hastalarının temelinde düşman tavırlı bir dünyada, çaresiz ve yalnız kalmışlık duygusu yatmaktadır. Bu durum, birçok kişinin hiç düşünmeden, kolaylıkla yürüttükleri insanlar arası ilişkilerde başarısız olmanın sonucudur.Arkadaşlığı; “yakın arkadaş”, “ arkadaş”, “tanıdık” diye ayıranlar vardır. Yakın arkadaş, sevilen, sayılan, paylaşan, sırdaş olarak niteleniyor. Arkadaş, biraz daha mesafeli olarak tanımlanır. Tanıdık da, daha dış mesafede bulunanları açıklamaktadır. Arkadaşlık, genellikle kişiyi birçok bakımdan tatmin etme yeteneklerine seçilirse de, bazı seçkin arkadaşlar kişinin gözünde, bir ruh hekimi niteliği kazanabilmektedir.Arkadaş nasıl kazanılır? Bazılarının kolaylıkla, hiç farkında olmadan, uğraşmadan yapabildikleri bu iş, bazıları için neden o kadar güçtür acaba? Bu konuyu araştırıp yazanlar, kendilerince önemli olan bazı nitelikler belirtmektedirler. Çevresinde sevilen kişiler üzerinde yapılan nesnel incelemeler; bunların genellikle işbirliği yapmaktan hoşlanan, yumuşak huylu, girişken, gerektiğinde de ikinci derece rolleri benimseyen kişiler olduklarını ortaya koymaktadır. Arkadaş olarak seçilmeyenler ise; kavgacı, çabuk kızan, dırdırcı, sinirli, saldırgan, gurup çalışmalarını aksatan, eleştiriye kızan, dikkat çekmek isteyen, hep övgü arayan kişiler olarak nitelendirilmiştir.Doğuştan sahip olunan ya da tecrübelerle kazanılan bir takım toplumsal beceriler, arkadaş kazanmayı kolaylaştırır. Başkalarının duygu ve gereksinimlerini sezebilme duyarlılığı, çevreye sevgi ve sıcaklık saçabilme yeteneği, başkalarının amaç ve çalışmalarını paylaşabilme yeteneği sayılabilir. Bu becerilere sahip kişiler, sevgi vermenin de almak kadar zevkli ve tatmin sağlayıcı bir şey olduğunu kişisel tecrübelerle anlamış kişilerdir.Arkadaşlık bir denge meselesidir. Karşılıklı sevgi, saygı, birbirini ezmeme, kullanmama bir dengedir. Her iki taraf için de tatmin edici olmayan, hiçbir arkadaşlık uzun süreli olamaz. Karşılıklı gereksinimlerin giderilmesi şarttır. Fazla tek yanlı, bencil, taraflardan birinin ötekini ezdiği ya da kullandığı arkadaşlıklar sürekli olamaz.Bazı kişilerin, arkadaş kazanabilmenin temel özelliklerinden neden yoksun olduklarını, sözlü ya da sözsüz yaklaşmalara neden karşılık veremediklerini, kendilerini neden başkalarının yerine koyamadıklarını, birini sevdiklerini belli edecek kendilerine güvenden neden yoksun olduklarını anlamak güçtür.Bunlar ve benzeri birçok önemli toplumsal beceri, çocukluk sırasında aile içinde ve okulda edinilir. Engellemelerle dolu geçmiş bir çocukluk, kişide başkalarına güvenmeme tavrı yaratabilir. Bu da arkadaşlıkları önleyici bir niteliktir. Daha başka çocukluk etkileri, kişiliğini rahatça ortaya koyamayan, yalnızlığı seven ya da yüzeysel tanışıklıktan köklü arkadaşlığa kolayca geçemeyecek kadar içine kapanık yetişkinler ortaya çıkarabilir. Uzak ve ıssız bölgelerde yetişen çocuklar, ailenin tek çocuğu olanlar, toplum içinde nasıl davranılacağını öğrenme fırsatı bulamamış olabilirler. Ana-babalar da çekingen ve içe kapanık olabilirler, bu yüzden çocuklar arkadaşlık kurallarını öğrenemeyebilirler.Arkadaşlık kurmak için şaşmaz formüller yoktur. Kestirme bir yol da yoktur. Kişi yaşamın en önemli eksiklerinden birini, yakın arkadaş yokluğunu kapatabilmek için, kendini iyi tanımalı ve iyi anlamalıdır.
yorumlar
hep bilgi hep bilgi nereye kadar hocam?
nevdalist, sırada birkaç yazım daha vardı. Bilgiden sıkılacak olnları akıl edemedim. yazma motivasynum kırıldı. Başka türlü de yazabilirim belki, kendimi zorlamam gerek herhalde…
kim yazmıştı yahu? bak acelem var şimdi (mazur görün) bulamıyorum ama burada da bahsedilmişti: “arkadaş” kelime kökünün şu kelimeye dayandığı!
“arkana bakma..kimin geldiği önemli değil, kimin gelmediği de..unutma, yolcu değişir, yol değişir, ama menzil değişmez.”arkadaş, herkes değişse bile, menzile yürürken yanınızdan ayrılmayan kişinin ta kendisidir.
kelebeklerozgurdur, imzanız da konuya çok uymuş hani… Ama çok eskilerde kalmamıştır inan, hala güzel arkadaşlıklar vardır.
Sezenin sevdiğim bir şarkısının sözleridir, “çok eskiden”…var tabi teacher07, işte sana örneği
Arkadaş kış ortasında yaz getiren, dost çöl ortasında suyunu paylaşandır.İyi arakadas güzel koku saçan gibidir. Sana koku sürmesse yanında bulunduğun müddetçe güzel kokusundan faydalanırsın.
Adamın biri, ıssız bir yolda dalgın dalgın giderkenbir çukura yuvarlanmıs. Uğraşmış, uğraşmış çıkamayınca, “İmdat!”diye bağırmayabaşlamış.Bir doktor geçiyormuş çukurun yanından. Sesleriduyunca, cebinden defterini çıkarmış. Bir reçete yazıp atmış aşağıya veyürümüş gitmiş.Adam çığlık atmaya devam ederken bir rahip gelmiş çukurun başına. Aşağıdaki adamı görmüş. O da bir kağıt çıkarmış cebinden. Bir dua yazmış, çukura atmış, yürümüş gitmiş sonra. Derken birarkadaşı görünmüş çukurun başında.”Hey Joe” diye bağırmış çukurun içindeki. “Benimben…Dışarı çıkmamayardım eder misin?”Arkadaşı hemen çukura atlamış. “Sen deli misin?” diyeçıkışmış imdatçağıran. “Şimdi ikimiz de çukurdayız.””Doğru,” demiş arkadaşı. “İkimiz de çukurdayız. Amaben bu çukura dahaevvel de düşmüştüm ve nasıl çıkılacağını biliyorum…”Kaç arkadaşınız var sizin için çukura atlayacak?
gerçek dost gecenin 4 ünde arayabileceklerinizdir demiş biri
dost diye birşey yoktur, menfeat vardır, tavuğuna kış deyin bakalım ortada dostluk mu kalıyor, herkesin şeyi kendine.
ben öyle düşünmüyorum kaldı ki öz kardeşinin bile tavuguna kış desen napar bakında görün.
dostlu mu arkadaşlık mı?
her ikisi de
Resimleri güzel bulunca ben de eklemek istedim. Çocukların arkadaşlıkları daha bir masum gibi..
akoni, resimler çok güzel, teşekkür ederim. En saf, temiz bir duygu anatımı…
ne varsa çocuklarda var.. tertemiz, art niyetsiz.
Arkadaş ve arkadaşarkadaş yerine göre acıyı paylaşmaktır.hüzüne ortak olmaktır arkadaş.ağacın dalı gülün dikeni gibidir arkadaş.kelebeğin kanadındaki zarifliktir.mutluluğun resmidir arkadaş.sevgiyi dostluğu paylaşmaktır.akıcı bir romandır arkadaş.hiç bitmesini istemediğiniz bir senfonidir.saygıdır özlemdir dert ortaklığıdır.yani arkadaş adam gibi adamdır.Doğan Deniz
Yusuf Hayaloğlunun,AH ULAN RIZA;sı geldi aklıma,Melike Demitağın ARKADAŞ,şarkısı dudaklarımda,saol örtmenim unutulmaya yüz tutmuş duyguları canlandırdınız yüreğimizde,eksik olmayınız 🙂
Ayy,özür örtmenim,demirağ yazıcaktım yaaa.:(
ah ulan rıza
deelalim , teşekkürlerrr
Vay be ah ulan rıza burada da karşıma çıkacagı varmış harikasınız.
Vay be ah ulan rıza burada da karşıma çıkacagı varmış harikasınız.
arkadaş
Bilgiyi beğendim teşekkürler.ilginç bilgiler – ilginç yazılar – ilginç sorular
İlgimi çekmedi desem yalan olur, teşekkürler 🙂komik videolar