bildirgec.org

Hayal Dünyası

emregul1905 | 02 December 2010 12:26

“Safalizing”

Sofalize olma; bu terim günümüzde Türkiye’de fazla kitlelerce bilinmesede anlamı birçoğumuzca gerekliliği ve yerindeliğiyle; fazlasıyla uygulandığına emin olabilirsiniz.

Sofalize olmak şuan bakmış olduğunuz bilgisayar ekranı yanında duran süper akıllı cep telefonunuz karşınızdaki plazma ekran tv ve ona bağlı olan xbox ps3 yada Nintendo wii. etc. Ve daha onlarcasıyla sizde evde oturma isteğini dışardaki hayatı özlemenin yerine koyan. Ve ilerde akıl almaz “tekil sosyallikler” yaratıcak olan yegane terimdir.

Google Earth 6 Yayınlandı

angelsdemos | 02 December 2010 12:22

Google‘ın popüler ve olay yaratan programlarından biri olan Google Earth‘ün yeni sürümü yayınlandı. Tüm dünyayı ücretsiz olarak görebileceğiniz Google Earth ile bazı şehirlerin tümünü (New York, Chicago vs.) ve önemli yapıları 3 boyutlu olarak görebilirsiniz. Yeni sürümle beraber bu özellik geliştirilerek 3 boyutlu ağaçlarda eklendi.

Google Earth 6 ile Google Street View artık bütünleşik olarak uygulamayı kurduğunuzda bilgisayarınızda yer alacak. Streev View’in kullanıldığı alanlar ise mavi renk ile işaretlenmiş durumda. Yeni bir özellik olan “Pagman” karakteri ile Street View’in kullanıldığı yerleri kolaylıkla dolaşabilirsiniz. Karakterinizi klavyenin yön tuşları ve mouse ile hareket ettirmeniz mümkün.

Mükemmeliyetçi Tipler

ventola | 02 December 2010 11:29

Başta ben böyle hastalıklı tiplerden biriyim. Asla iyi bir şey değil. Bazıları iyi, faydalı bir şey olduğunu düşünse bile git gide içinden çıkılmaz bir hal alır, çünkü mükemmeliyetçi tipler doyuma ulaşmaz, bir yerden sonra ipin ucunu kaçırarak her şeyin mükemmel olmasına çalışır. Nafile bir çaba. Bir bakıma her şey olduğu gibi mükemmel olsa bile, mükemmeliyetçi tipler sadece kendi kafalarındaki mükemmelliğe kilitlenmiştir. Düzeltmek, kontrol etmek isterler her şeyi, fakat mümkün değil.

Hatta bu tipler bir yerden sonra en ufak şeylerin bile kendi kontrollerinde olmadığını görüp iyice çileden çıkarlar. Yani işin doğrusu hiçbir şeyi yüzde yüz kontrol edemiyor insan, bunu söylemek istedim. Çünkü her şey sonsuz ayrıntıya sahip. Bu durumda mükemmeliyetçi tipler çaresiz, perişan ortada kalıyor.

Hayat Var (2008)

queennothing | 02 December 2010 10:17

“Beş Vakit”, “Korkuyorum Anne” (İnsan Nedir Ki?), “Kaç Para Kaç“, “Kosmos”, “Beş Vakit” gibi yapımlarla tanıdığımız yönetmen Reha Erdem‘in 2008 senesinde vizyona giren sinema filmi “Hayat Var“, 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde SİYAD Özel Ödülü, 59. Berlin Uluslararası Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü, 28. İstanbul Uluslararası Film Festivali’nde FIPRESCI Ödülü, 42. SİYAD Ödülleri’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu ve En İyi Görüntü Yönetmeni ödüllerini kazandı. 1994’lü yıldız Elit İşcan‘ın başrolünde yer aldığı filmde Erdal Beşikçioğlu, Levent Yılmaz, Banu Fotocan, Handan Karaadam, Nebil Sayın ve Erhan Tekin gibi isimler rol alıyor. Küçük teknesiyle balıkçılık yaparak ailesini geçindiren babası ve yatalak dedesiyle birlikte yaşayan, ergenlik dönemine giren Hayat’ın gününü nasıl geçirdiğini, babası ve dediyle olan ilişkisini, kadın olmaya başladığını anlatan film, Türk Sineması’na verilmiş en başarılı psikolojik yapımlardan biri.

ŞİİR Ve YAŞAMA TUTUNMAK

gazidenali | 02 December 2010 10:10

Yalnızlık bunalımına hapsolmuşsundur, aklına şiir gelir. Ruh halini iyi hissedecek kadar keyiflisindir, aklına şiir gelir. Âşıksındır ve yine kendini şiirin içinde bulursun. O an ki ruh hali ne olursa olsun insanoğlunun ilk tutunduğu dal şiirdir. Kimi yazar, kimi okur, kimi söyler, kimi dinler… Şiirle kendini anlatır veya hayal ettiği imgeleri konuşturabilmek için şiirden yardım bekler.
Şiir düşündürür, eğer düşünüyorsan şiirle iç içesindir. Şöyle bir hayal edin, yüksekçe bir yerdesiniz ve bir şehir manzarasını karşınıza almış düşünüyorsunuz. O anda ne hayal edersiniz, neler geçer aklınızdan! Sevdiğiniz mi? Arkadaşınız mı? Hayatınız mı? Geçmişiniz ya da geleceğiniz mi? İşte, şiir herkese farklı düşündürür, düşündürdükleri ise insanı hayata tutundurmaya yeter de artar bile. Hayatın bu sıkıcılığında, monotonluğunda kendine tutunacak bir dal arayan herkes, haydi şiire…

katliamlar

nazokiraze | 02 December 2010 09:53

1932–1933 arası 5 ile 10 milyon arasındaki insanın hayatını kaybetmesine yol açan Holodomor Katliamıtarihteki diğer örnekleri gibi silah veya bombalarla yapılmadı.Şimdiki Ukrayna’nın bulunduğu yerde yaşanan bu olayda tabiatın ve şartların elverişli olmasına rağmen dış güçlar tarafından oluşturulan açlık nedeniyle göz göre göre milyonlarca kişi canından oldu. (Ukrayna’da yeniden alevlenen soykırım tartışmaları)

İnternetten Para kazanmanın 10 yolu

gezer33 | 01 December 2010 23:13

Eğer evinizde internetiniz varsa internetten para kazanmanın zamanı geldi. Chip dergisinin yayınladığı pdf dökümanının linkini veriyorum. Dökümanda google adsenseten ptc sitelerine makale yazarak para kazanmadan, fotoğraf çekerek para kazanmaya ayrıntılarıyla 10 yöntem anlatılmaktadır. İşte dökümanın linki

Indir

YUNANCA BAŞLANGIŞ

integraund | 01 December 2010 16:13

merhaba..yunanca 4000 yıllık bir geçmişi olan dünyanın en eski dillerinden biridir..hint ve avrupa dil ailesi içerisinde kendi başına bir kol oluştururur.gramer yapısından dolayı TÜRKLERİN öğrenmekte en zorlanacağı dillerden biridir.Faydalı olabileceğini düşündüğüm yunancada günlük konuşmada kullanılan bazı kelimeler;
Για σου:merhaba
καλημερα:günaydın
καλησπερα:tün aydın
τι κανεισ:nasılsın
καλα:iyi
εγω:ben
εσυ:sen
αυτοσ :o(eril)
αυτη :o(dişi)
αυτο :o(tarafsız)
αυτοκινητο:araba
σπιτι:ev
σχολειο:okul
πρωι :sabah
μεσημερι:öğlen
απογευμα:öğleden sonra
βραδυ:akşam
νυχτα:gece
παω:gidiyorum
ερχομαι:geliyorum
πινω:içiyorum
παιρνω:alıyorun
bilgiler başlangıç seviyesinde olup ilgilenen arkadaşlara yardımcı olabilir ve bilgi paylaşımında bulunabilirim.YUNANCA

Gençler

snail | 01 December 2010 16:04

Babanemler iki yıl kadar önce bir takım tatsız olaylardan dolayı tam seksen yıl boyunca yaşadıkları yerlerden taşındılar.Her ikiside yaşları seksenin üstünde olmasına rağmen oldukça dinçler.Dedem dişlerinin dötrte ikilik kısmını henüz kaybetti,çoğunluğu üst dişleri,neden öncelikli olarak üst dişleri döküldü acaba diye düşünürken bunun sebebinin yer çekimi olduğuna karar vermem fazla uzun sürmedi fakat bu durumda alt dişlerin her geçen zaman dahada sağlamlaşması gerekir tabi buda kendi içinde çelişen bir durum dolayısılya tezim çabuk çürüdü. Babanem ise geçirdiği kalp ameliyatından sonra adeta yeniden hayata döndü gözleri fıldır fıldır.Her sabah dedemle birlikte erkenden kalkarlar, yeşil çay kaynatır ,tan yerine doğru kung-fu heraketleri eşliğinde meditasyon yaparlar,yok yok yapmazlar erken kalktıkları doğru fakat meditasyonla ilgili kısım benim hayal dünyam.Belli bir yaştan sonra hayat sıradandan daha sıradan bir hal alıyor,görerek öğrendiğim kadarıyla yemek yemek uyumak ve hastaneye gitmek dışında,(ha birde televizyon izlemek var ((babanemin kanal değiştirirken kumandayı ileri doğru kaktırması gerçekten evlere şenlik bir görsel))) yapılabilecek başkada bişey yok ölümüne bekleyiş böyle bişey sanırım;fakat içerisinde gram kafa karışıklığı yok endişe yok,sakin sessiz sonsuz bir kabulleniş
Hayatı anlamakta bu olsa gerek,yada bizim ihtiyarlar iyice bıraktı kendilerini.Bu bırakmışlığa rağmen zaman zaman dedemin siyasi yorumları ilgi çekecek türden,böyle zamanlarda dedemin ,Nazım’ın “Yaşamaya Dair “isimli şiirinde ajans haberlerini dinleyen adam olduğunu düşünüyorum.