bildirgec.org

fizy mashable awards’ta ilk 5’te

yvzyldrm | 03 December 2010 11:00

Hepimizin günlük olarak çok sık kullandığımız fizy mashable awards‘ta finalde en iyi müzik keşfetme servisi (best music discovery service) kategorisinde ilk 5’e kaldı. 15 aralıkta son bulacak oylamaya facebook veya twitter hesabınız ile oy verebiliyorsunuz. Oylama süresi boyunca her gün bir oy verebiliyorsunuz. Bir türk girişimi olan fizy’e siz de destek olabilirsiniz. Tek yapmanız gereken best music discovery service kategorisinde fizy seçip oy vermek!
Oylama sonuçlarını burdan izleyebilirsiniz

Altın Şehir El Dorado ve Amazon Deltasını Keşif

bionik amele | 03 December 2010 09:59

Yeni kıta Amerika’nın keşfinin ardından pek çok kaşif bu gizemli topraklara gelmiştir. Bazıları bu büyük kara parçasının etrafını gezerken, bazıları da Amazon Deltasının derinliklerine kadar inme cesaretini göstermiştir. Bu kaşifler, Amazon Nehri‘nin beslediği dünyanın en büyük yağmur ormanlarının arasında ve devasa nehrin labirent misali kollarında gezinmiş, türlü musibetlerle uğraşmışlardır. Bu maceraperestlerin pek çoğu da canlarını vermiştir.

Amazon Nehri
Amazon Nehri

Amazon Deltasının bu denli bir cesareti doğuracak kadar görkemli ve zengin olmasının yanı sıra bünyesinde başka bir zenginlik daha bulunduruyordu. En azından uzun yıllar boyunca kaşifler öyle olduğuna inandı. O zenginlik tamamen saf altınla kaplı olan şehir El Dorado‘ydu.

El Dorado’da Kralın sarayının ve zenginlerinin evlerinin, hem içleri hem de dışları altınla kaplıydı. Fakir olanlar ise evlerini saf gümüşle kaplardı. Kralları ise her sabah özel bir banyoya girer ve baştan aşağıya kendini altına bulardı.

El Dorado Kralı Vücudunu Altın Tozuna Bulardı
El Dorado Kralı Vücudunu Altın Tozuna Bulardı

Çok eskiden beri anlatılan El Dorado’nun, tahmin edebileceğiniz gibi, yerini bilen yoktu. Sadece büyük bir ada olduğu biliniyordu. Onu keşfeden ve ele geçiren ülkenin dünyanın en zengin devleti olacağı elbette kesindi. Zira El Dorado tüm büyük devletlerdeki altınlardan daha fazla altına sahip bir yerdi. Bu arayışa liderlik eden kişinin ünvanı ise conquistadordu. Yani Ispanyolca fatih anlamına gelen kelime. Bu kişiler yeni dünya arayışına liderlik eden kişilerdi.

O conquistador’lardan biri de Gonzalo Pizarro‘ydu. Quito Kasabası valisi Pizarro, El Dorado’yu bulursa Ispanya Krallığı adına çok büyük bir iş başarmış olacaktı. O zamanlar çok değerli olan tarçın ve bu parıltılı şehri bulmak adına kurduğu ekipte, 340 İspanyol, 4000 Indio (yerli), 150 at, 1000 yırtıcı köpek, bir lama sürüsü ve yemek için bir domuz sürüsü bulunuyordu. Başlarına gelecek olan talihsizliklerden dolayı sadece domuzları değil, köpekleri ve atları da yiyeceklerini belki de kimse tahmin etmiyordu.

Caddyshack (1980)

queennothing | 03 December 2010 09:50

80’li yılların en sevilen komedi yapımlarından “Caddyshack“, BAFTA Ödüllü Alman yönetmen Harold Ramis tarafından çekildi. İki defa Altın Küre’ye aday gösterilen Amerikan aktör Chevy Chase, 2004 senesinde hayatını kaybeden aktör Rodney Dangerfield ve Bill Murray‘ın başrollerini paylaştıkları filmde Michael O’Keefe, Ted Knight ve Henry Wilcoxon rol alıyor. Devamı için bakınız: “Caddyshack II“.
80’lerin Amerika’sında sıradan ve kalabalık bir Amerikan ailesinin genç üyesi Danny’nin henüz oluşmamış tutkularını ve korkularını anlatarak başlayan yapım, bir golf kulübünde yaşanan olaylara alaycı bir gözle yaklaşıyor. 1980 ve sonrasında yapılmış komedi filmleri arasında üst sıralarda yer alan “Caddyshack”ın senaryosu, yönetmeni Ramis, Bill Murray’ın abisi Brian-Doyle Murray ve Douglas Kenney tarafından oluşturuldu. Film, 6 Milyon Dolarlık bütçeyle çekildi.

Yeni Siteler Keşfedelim – XIX

Atomic Bomb | 03 December 2010 09:34

Untabbed: Google’da bir şeyler araştırırken birden çok arama sonucu ilginizi çekebilir ve hepsine ayrı ayrı tab açmak zorunda kalabilirsiniz. Bu da bir süre sonra içinden çıkılmaz bir hal alabiliyor. Bunu engellemek için untabbed.com var. Aramanızı yapıyorsunuz ve arama sonuçları küçük pencereler halinde açılıyor. İnceleyip işinize yaramayanları daha kolay eleyebiliyorsunuz.

Wallpapr: Bir çoğunuz flickr sitesini duymuşsunuzdur. Eşsiz flickr arşivini tarayan bu site sayesinde flickr’de arama yapmadan doğrudan bu siteye girip duvarkağıtlarınızı seçebilirsiniz. Yine aynı mantıkla çalışan wallpaperscorner’i deneyebilirsiniz.

Markup: Bu site girdiğiniz siteler üzerinde notlar almanıza, çizgiler ve işaretler koymanıza ve bunu paylaşmanıza yarıyor. Eğer siteler üzerinden anlatımlar, dersler, notlar hazırlıyorsanız çok yararlı olabilecek bir araç. Yapmanız gereken siteye girip, sitenin aşağısında bulunan siyah kutuya tıklayıp, sık kullanılanlarınıza taşımak. Daha sona bu sık kullanılana tıkladığınızda istediğiniz site üzerinde çizim, not, şekil yapabilirsiniz.

Makyöz..

pillibebekkuyuda | 02 December 2010 17:50

O özel günde, muhteşem yüz hatlarına sahip güzel bakışlı O erkeğe makyaj yapmak, olağanüstüydü..

Makyözün hava şartlarından dolayı gelemeyeceğini söylemişler, yoğun düşünceler içindeyken, kendimi ortaya atıp ”ben yapabilirim, bundan kolay ne var ki” demiştim..

Şirketin gönüllü tiyatrocuları, kostümlerini giyinirken, vücut hatlarını saklama gereği duymuyorlardı yanlarındaki çapkın bakışlı kadınlardan..

Önce müdürlerden biri oturdu karşıma, Ona makyaj yapmak gelmemişti içimden..Hemen yanımdaki kıza, biraz işim olduğunu yarım saat sonra geri geleceğimi söyledim..Gönüllü olup da her işte kendime gösterdiğim toleranslı taraflarımı seviyorum..

2010 yılının en iyi jQuery eklentileri

dextarus | 02 December 2010 16:41

Flash’ın belki de yavaş yavaş ölmesini sağlayan, Web sitelerinin vazgeçilmezleri jQuery eklentileri. Ve karşınızda 2010 yılının en iyi jQuery eklentileri.

Nivo Slider
Resimler arası geçişleri yumuşak ve etkileyici bir şekilde yapan bir resim göstericisi. 9 adet benzersiz resim geçiş efekti var ve ayrıca klavyeden de kontrol edilebiliyor.

Quicksand
Sitenizde bulunan öğeleri çeşitli animasyonlarla bir araya toplayan ve isteğe göre filtreleyen güzel bir eklenti.

The Devil Wears Prada (2006)

queennothing | 02 December 2010 16:17

Amerikan yönetmen David Frankel‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “The Devil Wears Prada” (Şeytan Marka Giyer), 2006 senesinde vizyona girdi. İki Oscarlı Amerikan aktris Meryl Streep ve genç aktris Anne Hathaway‘in başrollerini paylaştıkları filmde Altın Küre Ödüllü İngiliz aktris Emily Blunt, Amerikan aktör Stanley Tucci, Meksikalı aktör Adrian Grenier, Tracie Thoms, Rich Sommer ve Avustralyalı aktör Simon Baker rol alıyor.

New York moda dünyasının en güçlü kadını Miranda Priestly, kendine yeni bir asistan aramaktadır. Miranda’nın asistanı olabilmek için uğraşan yüzlerce genç kız arasından moda anlayışı olmayan Andy, azmi ve çalışkanlığı sayesinde işi alır. Şirketteki ilk gününde gerek kıyafeti, gerekse saç modeli yüzünden dışlanan genç kadın, kısa sürede bu renkli dünyaya ayak uydurur.

WordPress Reklam Eklentisi

anlamis53 | 02 December 2010 15:41

WP reklam
WP reklam

Wordpress Bir Siteniz varsa ve bu sitenizde Kullanıcılarınıza özel günlerde Bir mesaj yada reklamlarınızı açılır bir pencerede rahatsız etmeden sergilemek isterseniz tam size göre bir eklenti. Eklentiyi Buradan İndirebilirsiniz..

Bağımlılık yapan 5 flash oyun

98783 | 02 December 2010 14:25

oyun
oyun

Bağımlılık yapan 20 flash oyun

Tam donalımlı bir FPS strateji veya RPG oyunu oynama durumu ve zamanı bulamadığınızda hızlı ve eğlenceli bir tarayıcı tabanlı oyuna dalmak şühesiz bizler için birinci tercihimizdir. Bunaldığımız anlarda imdadımıza yetişen ve bizde bağımlılık yaratan o güzel flash oyunlar.

The Seventh Continent (1989)

queennothing | 02 December 2010 12:34

Avusturyalı sinemacı Michael Haneke‘nin yönetmenliğini yaptığı ilk sinema filmi “Der siebente Kontinent” (The Seventh Continent – Yedinci Kıta), 1989 senesinde vizyona girdi. Fransa’da Cannes Film Festivali’nde gösterilen yapımda Avusturyalı aktris Birgit Doll, aktör Dieter Berner, küçük yıldız Leni Tanzer ve Udo Samel rol alıyor.
Haneke’nin modern zamana gönderdiği en sarsıcı ve en müthiş eleştiri olan “The Seventh Continent”, araba yıkama sahnesiyle açılıyor. Anne Anna, baba Georg ve kızları Eva’nın içinde bulunduğu araba, yıkama makinesi tarafından yıkanırken her şey tüm çıplaklığıyla ortadadır; cansız varlıklara bağımlı hale gelmiş insanoğlu, zamanla o varlıklara benzeyerek donuklaşıp, ruhunu kaybetmekte; işin fenası bunun farkında olmasına rağmen giderek daha fazlasını ister hale gelmektedir.