bildirgec.org

i̇phone kontrollü parrot ar.drone

netbaz | 24 June 2010 17:01

parrot ar.drone artar gerçeklik (ar) oyun uygulamaları için umut verici yeni bir platformdur.

bu helikopter vari araç iphone uygulaması sayesinde tamamen iphone’dan kontrol ediliyor.

büyük hava savaşları için tasarlanan parrot ar.drone diğer oyunlardan çok farklı bir deneyim yaşatmayı amaçlıyor.

drone takımlarınızı kurup paintball benzeri oyunlar oynamanızın yanısıra en büyük nimetlerinden biriside ev ve ofislerinizin güvenliğini sağlamak.

geliştiricilere sunulacak sdk sayesinde bakalım ne gibi parrot ar.drone uygulamaları ortaya çıkacak

6 ,7 ve 8 ci duyununuz varmı ?

byXby | 24 June 2010 16:37

TÜM DÜNYASI 5 DUYU dan ibaret olan ,varlığından kısmen haberli genel olarak bi haber yaşayan bizler,bu beş duyudan aldığı bilgiler ile herşeyden haberdar olduğunu herşeyi görüp duyabildiğini sanmaktan başka bu dünyaya ye,iç ,sıç,sex yapmak için tabiat kanunları neticesinde varolduğunu sanma gafletine düşüp KANUN KOYUCUNUN VARLIĞINI inkar ederek tüm fizik ve kimya oluşumlarının bir yaratıcısı ve düzenleyicisi olduğunu inkar etmeye devam etmektedir.

Yeni bir araç satın aldığınızda,bir beyaz eşya aldığınızda ,yanında verilen kullanım klavuzu size sizin ve aldığınız eşyanın nelerin yapılıp nelerin yapılmaması halinde verimli ve uzun kullanım ilen beraber garanti şartlarınıda belirtmektedir değilmi?.

Böcek ısırıkları tatilinizi mahfetmeden…

Beacool | 24 June 2010 16:19

Bu resmin birilerini mest ettiğine eminim :)
Bu resmin birilerini mest ettiğine eminim 🙂

Güneşin bizi kavurmaya devam ettiği bu günlerde yazlık beldelere hücum edip kendini kurtarabilen kesimin (hayat zorlukları dışında) en büyük dertlerinden biridir sivrisinekler. Onların gece yatarken kulağınızın dibinde vızıldaması mı daha sinir bozucu dersiniz, yoksa onlardan kurtulmak için harcanan onca emek ve paramı?(bkz yazı sonu notu)

Kullanım...
Kullanım…

Üstünüze konup sizi “Hüp!” diye içine çekmekten pek bir keyif alan bu canlıları ani bir refleksle üzerinize dekoratif bir şekle büründürmeniz dahi onlardan tam anlamıyla kurtulmanız için yeterli değildir. İçi dışına bir şekle girmiş bir sivrisinek dahi sizi etkileriyle delirtmeye devam eder. Isırılan yer kızarır, şişer ve kaşınır. Kaşındıkça da daha çok…

Ürün usb portu yoluylada çalışabilmekte...
Ürün usb portu yoluylada çalışabilmekte…

Yaşayanlar ve de normalden biraz daha hassas bir cilt yapısına sahip olanlar bilirler. Bu inanılmaz derece rahatsız edici bir durumdur. Çeşitli koca karı ilaçlarının etkili olduğu söylense de bende bugüne kadar hiçbirinin bir işe yaramaması beni değişik çözümler aramaya sevk etti. Bu sayede USB Itch Remover’ı keşfettim.

SSH’den Script Kurulumu

emrearas | 24 June 2010 16:04

SSH’den script kurmak bazı VPS sahiplerinin büyük bir sorunu haline geliyor.Bende size yardımcı olmak için bu yazıyı yazıyorum.Kurulumlarınıda göstereceğim bu scriptlerden Wordpress’i ele alalım.
Adım adım gidelim.

1-)Öncelikle SSH girişinizi yapın.(SSH programı Putty kullanabilirsiniz.)Putty indirmek için tıklayınız.

2-)Girişimizi yaptıktan sonra önce WWW klasörümüze giriş yapmamız gerekiyor.Bunun için PuTTy’e
cd wwwroot
yazınız.

3-)Daha sonra kendi domaininize ulaşmak için :

YouTube’da vuvuzeladan nasibini aldı!

brum | 24 June 2010 15:12

youtube vuvuzela butonu
youtube vuvuzela butonu

Bu Dünya Kupası’nın şüphesiz en çok hatırlanacak olayı maçlardan çok stadlardaki vuvuzela sesiydi (veya gürültüsü)! Birçoğumuza işkence gibi gelen vuvuzela sesini, YouTube‘da önemsemeden geçememiş ve videolarının altına (video kalitesinin şeçildiği yerin sağına)vuvuzela butonu” yerleştirmiş.
Butona tıklamanızla işte o bugünlerin meşhur sesi çalmaya başlıyor.

vuvuzela
vuvuzela

Örnek videoya buradan ulaşabilirsiniz… [kaynak]

1940’lı Yıllar… Yüz Karası Yıllar…

HBOZTOPRAK | 24 June 2010 14:57

İkinci Dünya Savaşı adı her geçtiğinde, hep Hitlerin canavarlığı ve Yahudilerin yaşadığı dram akıllara gelir. Ama en az bunun kadar bilinmesi gereken de; Stalinin canavarlığı ve Türkler’in yaşadığı dramdır. Bu yazı; bir yandan Nazi, diğer yandan Sovyet faşizmi arasında kalmış, çaresiz ve umutsuz dış Türkleri anmak ve 1940’lı yılların Türkiye’sinin bu insanlara bakışını sorgulamak için kaleme alınmıştır.

Her ne kadar Türkiye bu savaşa fiilen dahil olmasa da Kırım, İdil-Ural, Türkistan, Kafkas Türkleri, gözü dönmüş Stalin tarafından savaşın tam ortasına itildiler. Savaşa katılan Türk sayısı tam olarak bilinmemekle beraber, kimi kaynaklarda yarım milyon kimi kaynaklarda ise bir kaç milyon olarak telaffuz edilmektedir.

WWW HAKKINDA DAHA FAZLA BİLGİ

defacio | 24 June 2010 14:46

Gerçekten de WWW’den önce elektronik verinin resim, film ve video görüntüsü, ses ve metin gibi çok farklı şekillerinin bir arada kullanımı ve bilgiye değişik ortamlardan çeşitli kullanıcıların, donanım ve yazılımdan bağımsız erişmesi mümkün değildi. WWW geliştirilmeden önce, ağ üzerindeki bilgiye kişisel bir bilgisayarlar arasında metin dosyalarının veya sayısal dosyaların transferi sadece e-mail gönderilmesi ile sağlanabiliyordu. Metin dosyaları karakter tabanlı oldukları ve resim, ses gibi bilgileri içermedikleri için, internet üzerindeki kullanıcılar sıradan kelime işlemci programları ile metinleri okuyabilirler. Ancak karakter tabanlı bu dosyalar estetik olmaktan ve rahat okunmaktan uzak bir görünüşe sahiptirler. Sayısal dosyalar ise bazı özel biçimlerde oluşturulur ve özel uygulamalar tarafından açıldıktan sonra okunabilirler. Bu tür dosyalara erişim ve kullanım için WWW ideal bir araçtır. WWW ‘nin üzerine kurulduğu hypertext mantığına göre, bir dökümanın içindeki bir kelime, bir başka dökümana ya da referansa bağlanmaktadır. Bu sistem bir ansiklopedi gibi düşünülebilir. Ansiklopedinin herhangi bir sayfasında okunulan bir yazıda, başka bir noktaya referans veriliyorsa, referans verilen sayfaya geçip bilgiyi aldıktan sonra yine kalınan yerden devam etmek işlemine benzetilebilir. WWW sadece internette kullanılabilen bir ortam değildir. Şu an bile, tıpkı, başka bilgisayarlardaki sayfalar arasında gezindiğimiz gibi web arayüzü ile, sabit diskimizdeki dosyalar arasında da gezinebiliriz. Web yapısının bu kadar çok kabul görmesinin temel nedenleri aşağıdaki gibidir: * Web açık bir sistemdir; platform, bilgisayar ve işletim sistemine bağımlı değildir. * Web üzerinden pek çok bilgi kaynağına kolaylıkla erişilmektedir * Web uygulamaları geliştirmek ve bunları kullanıma sunmak çok kolay bir işlemdir. Çoğu durumda fazla bilgisi olmayan kullanıcıların bile * web sayfası dizayn edip kullanıma sunması uzmanlık gerektirmemesi nedeniyle mümkündür. Web ortamları artık son derece dinamiktir.

SSL Güvenlik Sertifikası

emrearas | 24 June 2010 14:23

SSL ingilizce karşılığı ile Güvenli Yuva Katmanı demektir.SSL çoğu E-ticaret sitelerinde müşteriler ve satıcı arasındaki şifre alışverişinin üçüncü kişi tarafınca görülmemesi için Netscape tarafından geliştirilmiş özel bir şifreleme yöntemidir.SSL sunucu üzerine tek bir ip adresi üzerine domain için kurulur.SSL’yi Web Hosting paketinize tanımlamak için host şirketinizden dedicated ip talep etmeniz gerekmektedir.SSL’ninde bazı çeşitleri vardır.Örneğin wildcard ssl yi ele alalım.Normal SSL’ler tek bir domain yada subdomain üzerine kurulur.Diyelim ki 30 tane subdomainiz olsun bunlara normal SSL kurmak hem zahmetli hemde pahalı olur.Fakat Wildcard SSL zahmetsiz ve daha önceki yönteme göre daha ucuzdur.

Kabuğunu kıran hikaye

kahramancayirli | 24 June 2010 13:35

Metis Yayınları’nın Bilge Karasu Edebiyat İncelemeleri Dizisi’nin ikinci kitabı yayımlandı. Lefke Avrupa Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışan Jale Özata Dirlikyapan’ın Kabuğunu Kıran Hikaye (Türk Öykücülüğünde 1950 Kuşağı) isimli kitabı enikonu güzel bir çalışma.

radikal.com.tr adresinden alınmıştır : yusuf atılgan
radikal.com.tr adresinden alınmıştır : yusuf atılgan

Özata, 1950 kuşağı hikayesini iyi çözümleyebilmek için önce 50lerin siyasi, ekonomik, toplumsal yapısına ışık tutuyor. Daha sonra da dönemin edebiyat ortamına, dergilerine. O zamanlar yapılan edebiyat matinelerini, dergilerde yürütülen tartışmaları öğrenince insan imreniyor. Edebiyat dergisi okuyan kaç kişi kaldı ki? Aynı talepsizlik edebiyat eleştirisi için de geçerli. Nitelikli kitapların kale alınmadığı günümüzde nitelikli eleştirinin kıymeti umarım bilinir. Yine Bilge Karasu Dizisi’nin ilk kitabı olan Reyhan Tutumlu’nun Yaşamasız Yazabilmek de oldukça iyiydi. İki kitabı birlikte almanızı öneririm.